‘Büyüyünce istişhad yapacağım deyiver’

Yeni yılın ilk saatinde Ortaköy’deki gece kulübü Reina’da gerçekleşen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği korkunç katliamın iddianamesi tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 39 kişi maktul, aralarında Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan’ın da bulunduğu 122 kişi mağdur müşteki, 4’ü Türk 57 kişi ise şüpheli olarak yer aldı. İddianamenin 1 numaralı şüphelisi saldırgan Abdulkadir Masharipov’un “Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme”, “Nitelikli şekilde kasten öldürme”, “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma”, “Nitelikli şekilde kasten öldürmeye teşebbüs”, “Sayı ve Nitelik Bakımından Vahim Olan Silah veya Mermileri Satın Alınması Taşınması Bulundurulması” suçlarından 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 540 yıldan 2 bin 370 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Saldırının emri Atabıev’den

İddianamede, Reina katliamı emrini talimatının Suriye’de çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren, üst düzey DEAŞ terör örgütü mensubu, Rusya Federasyonu vatandaşı Ebu Cihad kod isimli İslam Atabıev tarafından, Abdulkadir Masharipov’a verildiğinin tespit edildiği belirtildi. Atabıev’in örgütün Rusça yayın yapan medya yayın organının başında bulunduğu ve Ebu Cihad El Şişani ve Ebu Cihad El Karaçayi kod isimlerini de kullandığı kaydedildi.

İddianameye göre, Abdulkadir Masharipov 26 Aralık 2016’da Telegram üzerinden haberleştiği DEAŞ terör örgütü militanıyla Başakşehir’de buluştu. Kimliği tespit edilemeyen Kafkas kökenli Rusça konuşan militan, Masharipov’a DEAŞ’ın Türkiye eylemlerini organize eden Ebu Cihad’ın eylem talimatının olduğu ses kaydını içeren hafıza kartını ve günlük ev kiralaması için 700 TL para verdi.

VEDA VİDEOSU

‘Hamas olursun anladın mı?’

İddianameye göre, Masharipov’un 27 Aralık günü eşi tarafından çekilen veda videosu bulundu. Bu videoda Masharipov’un istihşad (intihar) eylemi yapacağını, çocuklarının büyüyünce eşine zorluk çıkarmamalarını ve oğlunun da büyüdüğünde kendisi gibi istihşad eylemi yapması tavsiyesinde bulunduğu tespit edildi.

Abdulkadir Masharipov: Gel kucağıma otur büyüyünce ne olacaksın, ‘Mücahit olacağım, istişhad (intihar eylemi) yapacağım’ deyiver. Bak tamam mı büyüdükten sonra, ben gittikten sonra seyredersin. Büyüdükten sonra Hamas olursun anladın mi?

Eşi: Şimdi Hamas şu mu istişhad yapan değil mi?

Abdulkadir Masharipov: Konuşuver duanı bir söyle bakayım Allahümme...

Abdulkadir Masharipov: Tamam şimdi kendine Allah sabır versin bu güzel sabrı verdiği için güzel sabrettiğin için kıyamete Allahu Teala ecrini elbette bununla kendini avutup durun.

Reina gibi başka bir eylem yapacaklardı

İddianamede şüpheli Celil Çelik’in Kağıthane’de bulunan konutunda 22 Şubat 2017 tarihinde yapılan aramada kalaşnikof tüfekler, mermiler, kamera tespit cihazı ve GSP tespit cihazı bulunduğu anlatıldı. Polislerin eve arama yapmak için girmeye çalıştığı sırada kimliği tespit edilemeyen 4 şüphelinin evin arka penceresinden kaçtığı belirtilerek, “DEAŞ terör örgütünün hücrelere ayrılmış yapısı nedeniyle, planlanan muhtemel eylem öncesinde, eylemci ile eylemde kullanılacak silah ve mühimmatların eylemden kısa bir süre önce bir araya getirildiği ve bu nedenle şüphelilerin Reina eylemi tarzı gerçekleştirilmesi planlanan bir eylem öncesinde yakalandıkları anlaşılmıştır” denildi.

TBMM görüntüleri de var

İddianameye göre, şüpheli Zhakhongir İsakov’dan elde edilen telefon içerinde bulunan videoda Ebu Hanzala kod ismini kullanan Halis Bayancuk’un konuşması bulundu. Bayuncuk’un konuşmasında ‘’Kardeşlerim ülkedeki şu an ki hükümet sistemi parlamenter sistem ve onların askeriyesi ne ifade ediyorsa aynı şeyi onların diyaneti ifade ediyor. Diyanet daha doğrusu hainler ismi daha çok uyuyor ve ülkedeki diğer sistemler aynı amaca hizmet ediyor. Birileri Allah’ın kanunları üzerinde kanun koyuyorlar. Hutbe şöyle başlıyor egemenlik halka aittir. Bugünkü ise derste anlattığım küfür konusunu Türkiye’de binlerce müftü ellerinde kağıt parçaları üzerinde yazan egemenlik milletindir. İnsanlara demokrasi aşıladılar... “ şeklinde DEAŞ propagandası yapıldığı tespit edildi. Ayrıca videonun içeriğinde “TBMM’nin iç görüntüleri, tören yapan Türk Askeri görüntüleri, Atatürk’ün görüntüleri ve Diyanet İşleri Başkanının görüntülerinin de bulunduğu tespit edilmiştir” denildi.

7200 saatlik görüntü izlendi

İddianameye göre; saldırının ardından çalışmalar savcılığın yanı sıra, emniyetten oluşturulan özel ekip ve 2 bin polisle birlikte MİT Bölge Başkanlığı ve Mit Müsteşarlığı ile ortaklaşa yürütüldü. Soruşturma kapsamında 7 bin 200 saatlik kamera görüntüsü izlendi. Zeytinburnu, Küçükçekmece, Sefaköy, Silivri, Pendik ve Esenyurt’da tespit edilen DEAŞ’ın “Madafa” evleri olarak tabir ettiği örgütsel amaçları doğrultusunda kullandığı, yabancı terörist savaşçıların barındırıldığı 152 adrese operasyon yapıldı. Vatandaşlarında ihbarları üzerine 2 bin 142 ihbar değerlendirildi, 61 örgüt mensubu İstanbul, Kayseri, Konya ve Hatay illerinde yakalanarak gözaltına alındı. 642 yabancı uyruklu şahıs tehdit oluşturdukları gerekçesiyle sınır dışı edildi.

İŞTE O KONUŞMA!

‘Bu Türkiye’yi öldürün’ emri

İddianamede saldırgan Masharipov’un kullandığı tabletten çıkan ses kaydında ona emri veren Ebu Cihad’ın sözleri de yer aldı: “Allah yolunda köpeklere, kafirlere göstermek gerekli, onlar hiç bir yerde güvenli değiller. Onlar düşünmesinler, İstanbul güvenli diye... Onlar Müslümanları öldüremezler, bombalayamazlar, çocukları kadınları öldüremezler. Bunlar cezasız kalmaz. (...) Allah diyor ki, bu Türkiye’yi öldürün. Dağıtın. Gecesini gündüz yapın. Bu dünyayı kalbinden bırak ahi. Allah’ın mücahitlerine, şehitlerine hazırladığı cennete bak. Eğer bizim bundan sonra bağlantımız olmazsa, sen Allah’dan dile bizim cihadımızı şehadetimizi kabul etsin. Bizi firdevs cennetinde toplasın. Bizi şehadet yolunun şahidi yapsın. Bizi sabah ve akşam cennette Allah’ı görenlerden yapsın. Onu sabah ve akşam cennette gören cennetin en mutlularıdır. Bizi onlardan eylesin. Amin.” Aynı kayıtta Masharipov’un ailesine DEAŞ terör örgütünün sahip çıkacağı, bu konuda bir endişesi olmaması gerektiği, eylemden önce kendisi gibi başka bir eylem yapacak bir kardeşi ile de görüşeceğine dair sesli anlatımlarının bulunduğu tespit edildi.

Oğlu hâlâ kayıp

Saldırgan Masharipov’un korkunç öğütlerde bulunduğu 4 yaşındaki oğlu hâlâ kayıp. Saldırganın tutuklu eşi verdiği ifade de, saldırı sonrasında iki kişinin gelip çocuğu aldığı ve İran’a götüreceklerini söylediğini anlatmıştı. 2 yaşındaki kızı ise annesiyle birlikte cezaevinde.