Büyük ustaya veda
Türk sinemasını yaratan isimlerden Metin Erksan son yolculuğuna uğurlandı
Türk sinemasının önemli yapıtlarına imza atan yönetmen Metin Erksan, son yolculuğuna uğurlandı. 83 yaşında hayatını kaybeden Erksan’ın cenazesi, Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Boğaziçi Üniversitesi Kampüsü içindeki anne ve babasının da kabrinin bulunduğu Nafi Baba Türbesi’nde ağabeyi Dr. Ali Can Erksan’ın mezarının üzerine gömüldü.
Usta yönetmen için düzenlenen törenlere Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile sinema dünyasından çok sayıda sanatçı katıldı. Erksan için ilk tören Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Buradaki törene Erksan’ın yakınları, sinema sanatçıları Kadir İnanır ve Metin Ersoy ile senarist Safa Önal da katıldı. Törende Metin Erksan için hazırlanan filmden bir bölüm gösterildi.
"YETERİNCE SAHİP ÇIKAMADIK HOCAMIZA"
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Suat Gezgin "İlk yapıtlarını yoğun sansür döneminde ortaya koyan Erksan sansürün o acımasız saldırısıyla karşı karşıya kalmıştır. Sinemanın bireysel bir üretim olduğunu ve yönetmenin eserlerle özdeşleşmesine dikkat çeken Erksan önemli yapıtların altına imza attı. Bunun bedelini fazlasıyla ödedi. Koca bir çınar ağacı yitirdik. Yeterince sahip çıkamadık hocamıza. Her buluşmamız ayrı bir keşifti. Bugün bize son dersini vererek aramızdan ayrılıyor. Onsuz biraz daha kararacak İstanbul Ünivesitesi İletişim Fakültesi. Bu Ağustos ayının susuz bir yaz olacağını nereden bilebilirdik ki? Karanlıklara inat, ışıklar içinde yat Metin Erksan" diye konuştu.
"METİN ERKSAN DÜRÜSTTÜ "
Senarist Safa Önal de Metin Erksan ile ne zaman nerede nasıl tanıştığını hatırlamadığını belirtti. Önal, "Bir yerde başlayan dostluğumuz yapımcı Muzaffer Aslan’ın projesiyle devam etti. Bu Sülün Osman projesiydi. Ağzının içine baktığım sayılı insanlardan biriydi. Müthiş bir heyecan taşıyordu; kabına sığamayan yapısıyla yüksek sesle o vurgunun altında kalmadan anlatırdı. Bazı dargınlıkları küskünlükleri olmuştur ama bu onun kimliğinden kaynaklanıyordu. Çünkü Metin Erksan dürüsttü" dedi.
"KEŞKE HEPSİNİ BAŞTAN ÇEKEBİLSEM DEMİŞTİ"
Aile adına Erksan’ın yeğeni Çğdem Aydın’ın tiyatro sanatçısı eşi Sezai Aydın konuştu. Aydın, "Kendimi Metin Erksan’a benzetiyordum. Yıllar sonra bu aileye damat oldum. Kayınpederim Metin Erksan’ın ağabeyi Çetin Karamanbey’di. İki kardeş de sinemaya gönül vermişti. Uzun süre düşündüm "Amcan ve ailen beni filmlerinde oynatır mıydı? dediğimde beni oynatmazlardı kararına vardım. Şundan oynatmazlardı. Torpil yapan insanlar değillerdi. Aile şu anda küçülmüş. Erksan’ın yeğenleri hayatta. Demet abla, Tulip, eşim Çiğdem. Üç hanım amcalarını son yolculuklarına uğurlayacak" diye konuştu.
Erksan’ın kullandığı dile de vurgu yapan Aydın, "Metin Erksan’ın kullandığı dili mükemmel gören insanlar şunu biliyor muydu? Erksan, ’Çarşıda pazarda dergahta Türkçe konuşulacak’ diyen Karamanoğlu Mehmet Bey’in soyundan geliyordu. Yani sinemada kullandıkları dil dedelerinden geliyordu. Amcama ’Keşke yapmasaydım dediğin birşey var mı?’ diye sorduğumda bana ’Keşke hepsini baştan çekebilsem’ demişti" dedi. Konuşmaların ardından dua okundu. Daha sonra Metin Erksan’ın cenazesi Teşvikiye Camii’ne getirildi.
TAZİYELERİ YEĞENLERİ KABUL ETTİ
Teşvikiye Cami’ndeki cenaze törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, sinema sanatçıları Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır, Şemsi İnkaya, senarist Safa Önal, yönetmen Osman Sınav, sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ile Erksan’ın yeğenleri Çiğdem Aydın, Tulip Karamanbey, Demet Gül ile Erksan’ın sevenleri katıldı. Taziyeleri Erksan’ın yeğenleri kabul etti.
"DERSİNİ BENCE ÇOK GÜZEL ANLATTI"
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Metin Erksan bizim sinemamızın en büyük isimlerinden bir tanesiydi. Halit Refiğ, Lütfi Akad, Metin Erksan, bunlar toplumsal gerçekçi akımın tarihle yeni bir Türkiye bakışının, yeni bir sinema dili üretmenin büyük emekçileriydi. Biz Metin Erksan sayesinde uluslararası ödüllerle tanıştık ilk defa. Geçen yıl Berlin’de Altın Ayı ödülü aldığımız zaman onun 1965’te ülkemize getirdiği ödülü bir kez daha anma ihtiyacı hissettik. Çok da güzel oldu bence sağlığında hem bir kez daha Altın Ayı’nın ülkemize gelmiş olduğunu gördü hem de kendi ismini 50 yıl sonra tekrar tepelerde görme şansına erişmiş oldu" dedi.
Bakan Günay, "Hepimizin ondan öğreneceği güzel şeyler oldu. O da dersini bence çok güzel anlattı. Nur içinde yatsın. Güzel bir günde uğurluyoruz onu. Allah rahmet eylesin" diye konuştu. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da "AB sürecimizin önemini anlayıp, bu konuda kitap yazmış bir entellektüeldi. Rahmetle anıyoruz. Geride bıraktığı öğrencilerine çok önemli mesajlar bırakıp gitti. İnşallah onları idrak ederiz" dedi.
OSMAN SINAV: BİR DAHİYDİ
Cenazeye katılan yönetmen Osman Sınav "Ben onun asistanıydım. Hayalimi ateşlemiş çok önemli bir sinemacıdır. Allah rahmet eylesin çok şey söylenebilir bir dahiydi" dedi. Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ise Erksan’ın tartışmalı bir yönetmen olduğunu kaydederek, "Tartışmalı bir yönetmendi. Türkiye’nin gerçeklerini çok güzel verdi. Hep sansürle boğuştu. Ama gerçeklerden uzak saplantılı aşk hikayelerini de çok güzel anlattı "Sevmek Zamanı", "Kuyu" ve "Sensiz Yaşayamam" filmlerinde. Son 35 yıldır hiç film yapmamış olması çok acıdır. Tabii ki yapmalıydı ama biraz kendisi yorulmuştu biraz da şartlar ağırdı. Allah rahmet eylesin " dedi.
HÜLYA KOÇYİĞİT: GERÇEK ANLAMDA BİR KÜLTÜR İNSANIYDI
Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit ise, sanatçıların gerçek kültür insanları olduklarını söyleyerek " Günümüzde nedense çok az hatırlanır oldular. Birçoğunu da hayatımıza ne kadar değer kattıklarını öldükten sonra hatılıyoruz " şeklinde konuştu. Koçyiğit, "Kaybettiğimiz sadece Türk sinemasının bir değeri değil Türk insanı için yeri çok önemli. Her geçen gün onun eserlerini izledikçe onun Türkiye için ne demek olduğunu anlayacağız. O Türk sinemasının ulusal sinemamızın kurucularından. Sinemamızın temellerini atanlardan. Özgür düşünceyi ifade etmekten yana olan bu nedenle zaman zaman düzene karşı duran, hiçbir şekilde sanatından düşüncelerinden ödün vermeyen gerçek anlamda bir kültür insanımızdı" dedi.
TÜRKAN ŞORAY: TÜRK SİNEMASINA KÜSTÜ GALİBA
Sinema sanatçısı Türkan Şoray ise, "Türk sineması için gerçekten çok büyük bir kayıp. Türk sineması için o kadar önemliydi ki. Sinemacılar dönemini başlatan sinemayı geliştiren ilk yönetmenlerdendir Lütfü Akad ile. Öncü olmuıştur. Benim için de önemli. Ben sinemaya başladığım ilk yıllarda Acı Hayat filminde oynamıştım. O zaman ne kadar önemli bir yönetmen olduğunu farkından değildim. O filmle ben en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandım. O filmden sonra sinemada adım daha fazla duyulmaya başladı. Onun için yani söyleyecek söz bulamıyorum. Sinema adına çok üzgünüm" diye konuştu.
Türkan Şoray, Erksan’ın sinemaya küsmüş olabileceğini söyleyerek, "Küstü galiba Türk sinemasına. İstese çok iyi filmler yapabilirdi. Yapmadı. Çekildi. Bu beni hep düşündürmüştür. Ona imkanlar sağlanabilseydi çok başarılı filmler yapabilirdi " dedi.
NAFİ BABA TÜRBESİNDE AĞABEYİNİN MEZARI ÜZERİNE GÖMÜLDÜ
Metin Erksan’ın cenazesi Teşvikiye Cami’nden öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından defnedilmek üzere Boğaziçi Üniversitesi Kampüsü içinde yer alan Nafi Baba Türbesi’ndeki aile mezarlığına getirildi. Ünlü yönetmenin cenazesi anne ve babasının da bulunduğu Nafi Baba Türbesi’nde ağabeyi Dr. Ali Can Erksan’ın mezarının üzerine gömüldü. Mezarlıktaki defin törenine Erksan’ın yakınlarının yanı sıra imza attığı birçok önemli filminde rol alan sanatçı Hülya Koçyiğit de katıldı.