Büyük tepki geldi: Geri çekildiler
Geçtiğimiz günlerde kefal, palamut, levrek, tekir ve kalkan balıklarıyla denizminareleri başta olmak üzere birçok canlının en önemli üreme alanı olan Kıyıköy’de denizden yılda 300 bin ton kum çekileceği yazıldı. Büyük tepki üzerine başvuru geri çekildi.
Hürriyet’in ÇED sürecinde gelinen durumu öğrenmek için aradığı Kumport Gümrük ve Resmi İlişkiler Müdürü Rasim Yaşar, “Biz şirket olarak o projeden vazgeçtik, yapmıyoruz. Türkiye’nin en büyük ikinci konteyner limanıyız. O eski bir ruhsattı. Burası 30 sene önce kumcular kooperatifiydi. ‘Hazır ruhsat var’ diye başvurmuştuk ama devam etmeme kararı aldık” dedi.
YUMURTLAMA ALANI
Firmanın İstanbul Valiliği’ne sunduğu ÇED dosyasında, kum çıkarılacak alanda ekonomik olarak kullanılan balık türünün hem sayı hem de yoğunluk olarak yüksek olduğu vurgulanmıştı. Bu türler “Kefal, kalkan, lüfer, tekir, dil, palamut, levrek, mezgit, hamsi, uskumru, vatoz, eşkina, sardalya, iskorpit, trakonya, denizatı” olarak sıralanmıştı. Balıkların yumurtlama alanı olarak kullanılan Kıyıköy’de kum ocağının etkilerini Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Aydın Akbulut raporunda şöyle anlatmıştı:
OLUMSUZ ETKİLERDİ
“Tarama çalışmalarının yapılacağı kesimlerde ergin balıklar, küçük balık yavruları ve larvaların gözlenmiş olması; bölgeyi üreme, beslenme ve barınma amaçlı olarak kullandıklarını göstermektedir. Faaliyet sonucunda oluşacak habitat kaybı balık türleri, yumurtlama alanlarına ve balıkçılığa olumsuz bir etkisi olacaktır. Ancak bu alanlar, tüm Trakya Karadeniz sahil şeridi düşünüldüğünde, biyolojik açıdan sadece çok küçük bir alanda etki gösterecektir.
Sucul canlılar yakınlardaki diğer kesimlerde beslenme, üreme ve barınma imkanına sahip habitatlarda varlıklarını sürdürmeye devam etmektedirler. Ayrıca balıkçılar da yakın yerlerde yakalama faaliyetlerini sürdürebilecekleri alanları rahatlıkla bulabileceklerdir. Proje sahasının doğu kesimlerinden başlayarak Bulgaristan sınırına kadar benzer nitelikli sahaların bulunması, başta balık türleri olmak üzere tüm sucul canlıların ekolojik isteklerini karşılamak için yeterli denizel habitatların var olduğunu göstermektedir.” (Aysel Alp/ Hürriyet)
