Gazete Vatan Logo

Bursa'da korkutan artış!

Bursa’da son 2 yılda AIDS'li hasta sayısında yüzde 50’lik artış olduğuna dikkat çekildi

ULUDAĞ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Halis Akalın, AIDS’in tanımlanmasının üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen dünyada bu hastalıkla yaşayanların sayısının hızla arttığını söyledi. Türkiye’de 4 bin 826 kişinin HIV/AIDS pozitifli olarak kayıt altına alındığını kaydeden Akalın, Bursa’da da son 2 yılda hasta sayısında yüzde 50’lik artış olduğuna dikkat çekti. Akalın, şüpheli bir cinsel ilişki sonrasında test yaptırmanın hastalığın erken teşhisi açısından önemli olduğunu vurguladı.

UÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Halis Akalın, 1 Aralık Dünya AIDS günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, gelişmiş ülkelerde AIDS’in yayılma hızının düşmesine rağmen gelişmekte olan ülkelerde hızla yayıldığını söyledi. Dünyada şu anda 34 milyon AIDS’li bulunduğunu, ülkemizde de her yıl hasta sayısının arttığını vurgulayan Akalın, 2008 yılında 3 bin 370 olan sayının 2010’da 4 bin 525’e, bu yılın ilk altı ayı itibariyle de 4 bin 826’ya yükseldiğini bildirdi.

Bursa’da da HIV/AIDS hastası sayısının hızla arttığını kaydeden Prof. Dr. Akalın, 2009 yılında toplam hasta sayısı 58 iken, 2011 yılı Kasım ayı itibariyle hasta sayısının 87’ye çıktığını söyledi. Türkiye’nin geçiş yolları üzerinde bulunmasının hastalığın yayılma hızını artırdığını belirten Prof. Dr. Akalın, ülkemize yılda 25 milyon turist gelmesinin, yurt dışında çalışan 3.5 milyon dolayındaki işçinin de hastalığın yayılmasında önemli rol oynadıklarına dikkat çekti.

Hastalığın cinsel ilişki, HIV pozitif bir kişiden alınan kan veya kan komponentlerinin bir başkasına verilmesi, HIV pozitif anneden bebeğe geçiş, damar içi uyuşturucu kullanımıyla bulaştığına dikkat çeken Prof.Dr. Akalın, tedavi konusundaki gelişmeleri de şöyle aktardı:
"Son 15 yılda virüse karşı kullanılan ilaçlarda önemli gelişmeler olmuştur. Günümüzde bu ilaçların kombine edilmesi (3 ilacın birlikte kullanılması) ile virüsün kandaki düzeyi ölçülebilen seviyenin altına çekilebilmekte ve bağışıklık sistemine kendisini onarma fırsatını verebilmektedir. Ayrıca kandaki virüs düzeyinin düşmesi bir başkasına bulaşma riskini azaltmaktadır. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, şu anda elimizde bu ilaçlarla virüsü tamamen vücuttan atacak(eradikasyon) bir tedavi yöntemi yoktur. Ayrıca ülkemizde bu tedaviye ihtiyacı olanların yaklaşık %60’ı bu tedaviyi alabilmektedir. HIV/AIDS’e karşı aşı çalışmaları devam etmekle birlikte, henüz kullanım aşamasına gelmiş bir aşı yoktur."

Tüm bu gelişmelerin günümüzde HIV/AIDS’in gelişmiş ülkelerdeki yayılım hızını yavaşlattığını belirten Prof.Dr. Akalın, bununla birlikte daha az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise yayılım hızı artış eğilimini sürdürdüğünü, bunda da eğitim eksikliği ve tedaviye ulaşamamanın önemli rol oynadığını kaydetti.

Haberin Devamı