Bu tuzağa dikkat!
Uzmanlar özellikle internette kendilerini ‘şifacı’ olarak pazarlayıp, sağlık sorunlarına çare arayanları kandırarak sömürenlere karşı uyarıda bulundu: “Bunlara inanmayın ve bilimsel olmayan uygulamalara asla başvurmayın”
Tıp dünyasında son zamanlarda özellikle sosyal medya ve internet üzerinden kendilerini şifacı olarak pazarlamaya çalışan simsarlara karşı yoğun bir tepki oluşmuş durumda. Kendilerini şifacı olarak pazarlamaya çalışan kişilere karşı dikkatli olunması uyarısında bulunan meslek odaları, “Bilimsel geçerliliği olmayan uygulamalardan uzak durun” çağrısı yapıyor. Türkiye’de 200 liradan başlayıp 10 bin liraya kadar çıkan sözde şifacılık uygulamaları arasında ezoterik inanışlara kadar uzanan geniş bir yelpaze söz konusu. Cinci hocalara taş çıkartan slogan ve söylemlerle ortaya çıkan sözde şifacılar, tıp dışı uygulamalar ile migren, boyun, sırt ve bel ağrısı, hormonal dengesizlikler, psikiyatrik rahatsızlık, bağımlılık, obezite ve cilt hastalıkları başta olmak üzere neredeyse her derde deva olduklarını öne sürüyorlar.
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, son yıllarda ‘yeni zaman inanışları’ ve ‘alternatif şifa yöntemleri’ olarak pazarlanmaya çalışılan bu tür uygulamalara karşı İstanbul Tabip Odası, Türk Psikologlar Derneği ve Türk Psikiyatri Derneği’nden yapılan açıklamalarda, söz konusu çalışmaların vatandaşları kandırmaya yönelik, bilimsel geçerliliği olmayan ve ticari amaçla yapılan etkinlikler olduğuna dikkat çekildi. Sosyal medya ve internette yaptığımız araştırmada ise şifa dağıttığını söyleyen onlarca yöntem ve isim karşımıza çıktı. Moda haline gelmeye başlayan yeni akımlar arasında Fraktal ve Biofoton adı verilen sözde şifa yöntemlerinin yanı sıra Kraniosakral Terapi, DNA Sarmal Aktivasyonu gibi farklı isimlerle pazarlanmaya çalışılan uygulamalar karşımıza çıktı.
Böyle kandırıyorlar
Örneğin foton terapi adı altında pazarlanmaya çalışılan yöntem için, “Şok ve stres durumunda vücut bölümlerinin bastırılmasıyla endorfin üretimini geri çeker. Kortizon üretilir. Stresin nedenleri aşırı çalışma, özel ve iş problemleri durumları ve zaman - başarı baskısı olabilir. Foton terapi ile hormon üretimi uyumlu hale getirilir yani kortizon oranı azaltılır” ifadeleri dikkat çekerken, kraniosakral terapi için “Bedenin derinliklerine yerleşmiş rahatsızlıkları ve işlev bozukluklarını çok hafif dokunuşlarla gidererek, bedeni normal işleyişine kavuşturan bir yöntem” görüşleri ileri sürülüyor.
‘Halk sağlığını tehdit ediyorlar’
Türk Psikologlar Derneği Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada, koçluk adı altında psikoloji biliminin konusuna giren alanlarda yetkinlik sahibi olmaya çalışan kişilerin halk sağlığını tehdit ettiği uyarısı yapılarak şöyle denildi: “Bu girişimlerin alanı, toplumsal ve bireysel psikolojik sağlığı tehdit ettiği açıktır. Hem halk sağlığını hem meslek mensuplarını hem de psikolojik sağlık hizmeti alanları zedeleyen bu durum, ciddi bir rant paylaşımının sonucu olarak değerlendirilebilir. Ne var ki okumayı yalnızca bu yönden yapmak yeterli olmayacaktır. Zira bir yandan psikolojik hizmetlere dair eğitimlerin denetimsizliği alan eğitimlerinin ticarileşmesine yol açarken, öte yandan ehil olmayan kimselerin psikolojik sağlığı doğrudan etkileyebilecek uygulama ve müdahalelere girişmelerine neden olmaktadır” denildi.
‘Savcılığa şikâyet ediyoruz’
İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, hekimlik dışı umut tacirlerinin sayısında artış olduğunu belirterek, “Tıp eğitimi almamış kişilerin maddi menfaat için kişilerin sorunlarını sömürmeleri kesinlikle hoş görülemez. İstanbul Tabip Odası olarak böyle bir şikâyet odamıza geldiğinde veya biz hekimlik dışı kişilerin doktorculuk oynadığını saptadığımızda savcılığa şikâyet ediyor ve davaları takip ediyoruz” uyarısında bulundu.