'Bu irade Öcalan'ın mı?'

“Akil İnsanlar Heyetinin” 9’ar kişilik takımlar halinde 7 bölgeye dağılmasının ardından tartışmalar bitmedi. Aslında her bölgenin kendine has sorunları, bölge insanlarının farklı beklentileri vardı.

Bu beklentilere cevap verirken diğer bölge insanını rahatsız etmeleri de olasıydı.Bu hassas süreçte bir yol kazası meydana gelmemesi için de Akil İnsanlar heyetinde yer alan akademisyen, kanaat önderi, sanatçılar diken üstünde görüntüsü veriyorlardı.

Bu yazı dizisinde her bölgenin Akil İnsanı ile hem bölgesinin endişelerini hem de genel resimdeki barış sürecini konuştuk.

İlk olarak sürecin merkez üssü Güney Doğu Anadolu bölgesini ve bu bölgenin Akil İnsanlar heyetinde yer alan Avukat Kezban Hatemi ile konuştuk.

En çok merak edilen ve aslında en çok endişe edilen fikirlerle başlayalım… Batı bölgelerinde yer alan bölünme endişesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yerini hangi endişeye bırakıyor?

-Öncelikle Türk halkının kafasındaki soru işaretini gidererek başlayalım. Güney Doğu Anadolu Bölgesindeki toplantılarda bölünmenin “B’si” bile konuşulmadı... Bölge insanın kafasında kimlikleri ile ilgili sıkıntılar var ve bunu anayasal bir zemine oturtma arayışı söz konusu. Bölünmek gibi bir çabaları yok.

Diğer bölgelerdeki bayrak hassasiyeti sizin bölgenizde bir gerilim oluşturmuyor mu?

-Bayrak üzerinden kara propaganda yapılıyor. Özellikle batı bölgelerinde ama bu propagandanın ne kadar yersiz olduğunu görmek isterlerse Güney Doğu Anadolu’yu gelebilirler. Öyle ki bölge insanının bayrakla en ufak bir sorunu yok. Hatta öyle ki Riyad’da otel girişinde Türk bayrağını göremeyen BDP'li vekil Esat Canan’ın "Bayrağımız nerede?" demesi ve otele bayrak çektirmesi bölge insanını gururlandıran bir hareket oldu.

Bölge insanını karşınıza aldığınızda ne diyorsunuz?

-Bölgeden batı toplumuna söyleyebileceğimiz şey şu aslında; Yıllarca sistem bizim beynimizi yıkadı ve bu durum şimdi sürece karşı olanlarda devam etmeye çalışıyor.

Peki onların endişeleri neler?

-Bölge insanının endişeleri farklı… Öyle ki Abdullah Öcalan’ın görüşlerinin gerçekten de kendi iradesi olup olmadığı bile tartışılıyor burada… Hem de bu tartışma entelektüel düzeyde gerçekleşiyor… Toplantılarımızdaki en hassas konu aslında bölge insanın bariz şekilde ne isteği! Aslında bu diğer bölgelerde de PKK ne istiyor sorusunun da cevabı olabilir… Burada dağda olan gençlerin anneleri ile görüştük ve istedikleri şu; Suça karışmamış, silahlı eylemlerde yer almamış suçu sadece dağda olmak olan gençlerin evlerine dönmesi. Bunun için yasal olarak ne gerekiyorsa yapılması. Buna ister af deyin ister başka bir şey.

MHP HARİÇ TÜM SİYASİ PARTİLERLE GÖRÜŞÜYORUZ

Toplantılar nasıl işliyor? Görüşmelerde neler konuşuluyor?

-Gittiğimiz her ilin STK’ları, akil insanları, din adamları, kanaat önderleri ile bir araya geliyoruz. Kısacası bölgede sözü dinlenen herkesle aynı masaya oturuyoruz. Bunun yanında siyasi partileri arayıp kendilerine misafir olmak istediğimizi belirtiyoruz. AKP, CHP, BDP ve diğer tüm partiler bizi misafir ediyor ve sürece katkı sağlıyor. Bir tek MHP bizimle görüşmek istemediğini belirtiyor.
CHP’nin merkezdeki tavrından farklı bir tavır algısı yer alıyor olabilir ama aslında CHP tabanının % 60’ı bu sürece katkı sağlamak istiyor. Öyle ki “Akil İnsanlar” fikri CHP patentli. Hatta kimse bu sorunlara dokunamazken, korkarken CHP “Kürt Sorunu Raporu” ile ezber bozmuş bir parti…

Güney Doğu Anadolu Bölgesi ile diğer bölgeleri ayıran fikri yapıyı bize biraz özetleyebilir misiniz?

-Güney Doğu Anadolu Bölgesinde ki endişe ile batı arasındaki endişe çok farklı, Diyarbakır Cezaevinde işkence görmüş insanların çocuklarının sisteme olan öfkesi var. Bu öfkenin yerini güven almaya başladı.. Ve bölge insanın söylediği şey şu; Bizim Türk kardeşlerimizle sorunumuz yok. Bizim sorunumuz sistemle…

YARIN : Doğu Anadolu Bölgesi Abdurrahman Dilipak
Bölünecek miyiz tedirginliği?
Kürtlerin süreçten beklentisi ne ?
Abdullah Öcalan'ın söylemlerindeki İslami referansların nedeni?