'Biz Baykal'dan memnunduk'
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, CHP eski genel başkanı Deniz Baykal'la ilgili kasetlerin servis edilmesini Başbakan Tayyip Erdoğan'ın istediği yönündeki iddialarla ilgili NTV'de açıklamalar yaptı.
Açıklamalardan satır başları şöyle:
Baykal'ın görüntüleri, oylama bittikten sonra servis edilmişti. Sayın Baykal'ın CHP Genel Başkanı olarak anayasa değişikliğini engelleme konusunda üzerine düşeni yapmadığını düşündü bazı çevreler. Referandum da 'hayır' dedi. Başarısız bulundu Sayın Baykal. Değiştirilmesi gündeme geldi ve istifa etti görüntüler sonucunda. Yerine Kılıçdaroğlu geldi.
Biz AK Parti olarak Sayın Baykal'dan memnunduk. Onun ayrılmasını birileri istedi. İşte bu birileri kimse Kılıçdaroğlu bunu araştırsın. Yakın arkadaşlarına işbirliği yaptıklarına baksın. Bizim, sayın Baykal ile ilgili böyle bir şey yapmamız hem fiilen hem de siyaseten mümkün değil. Kılıçdaroğlu'nun işbirliği yaptığı hangi çevreler varsa, bu işin arkasında olduğunu düşünüyorum.
"YÜCE DİVAN'A SEVK EDEN BİZ OLURUZ"
Bazı bakan arkadaşların çocuklarıyla ilgili dava açıldı, biz soruşturma teklifi verdik. Bu komisyon bu arkadaşlarımızı sorumlu görürse, Yüce Divan'a sevk eden parti biz olacağız. Biz herhangi bir yanlışlığı örtmeyiz. Ancak o davaların, sonradan çıkan bir takım montaj kokan görüntülerin, ses bantlarının tek amacının seçim ayarlı bir çalışma olduğunu düşünüyorum.
Geçtiğimiz pazar günü CHP başkan yardımcısı Umut Oran "salı günü başbakan görevini bırakmak zorunda kalacak ve 30 Mart'ı göremeyecek" dedi. Faizler, döviz yükseldi. AK Parti'nin iki özelliği var, başarılı yönetim, başarılı ekonomik performans bir de temiz siyaset yapması. Amaç bunlar için hazırlanan senaryolardı ama tutmadı.
Belki de kimsenin ummadığı, 'sürpriz olabilir' denilecek sonuçlar ortaya çıkacaktır. Projelerin yarışması lazım bu bir yerel seçim. Mahalli seçim dışındaki bir takım iddialarla bu bir genel seçim havasına döndü. Sayın Baykal ile ilgili son zamanlardaki iddiaların da yine tutmayacağını görüyorum.
30 MART'TAN SONRA NE OLACAK?
Hiçbir devlet kendi içerisinde paralel bir devlete izin vermez. Bizim de saflığımızdan çok geç fark etmiş olduğumuz böyle bir yapılanmayla karşı karşıya kaldık. Yani devletin ilgili kurumlarından, başındakilerden talimat alan değil, okyanusötesinden talimat alan bir yapıya Türkiye Cumhuriyeti izin vermez. Bununla ilgili yasal çerçevede ne yapılması gerekiyorsa onlar seçimden sonra yapılacaktır.