Birden çok canlı bomba iletilmedi
Gar katliamı sonrası görevden alınan Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal, birden çok canlı bomba eylemi bilgisini basından öğrendiğini, bunun da kendisine iletilmediğini söyledi
Ankara Tren Garı önünde 10 Ekim 2015’te 103 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından görevinden alınan eski Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal, müfettişlere verdiği ifadesine ulaşıldı.
Müfettişlerin incelemesi kapsamında eski Emniyet Müdürü Kartal, 18 Aralık 2015’te verdiği ifadesinde, yapılan değerlendirmelerde mitinge katılacak gruplara yönelik bir tehdit olmadığının ilgili müdürlerince kendisine iletildiğini söyledi. Kartal, “Başta istihbarat müdürlüğünden olmak üzere müdürlük makamına bu mitinge yönelik canlı bomba veya bir terör eylemi olacağı yönünde bir istihbari bilgi iletilmedi” dedi.
Ankara il emniyet müdürü olarak muhtelif istihbaratların farklı kanallardan geldiğini, bir kısmını doğrudan ilgili şube müdürlüklerine gönderdiğini, bir kısmının ise ilgili müdürlüklere doğrudan geldiğini ve kendisine analizi yapılarak sunulduğunu belirten Kartal, “Yılda 2-3 bin civarında istihbarat bilgisi gelir. Özellikle şubelere gelen bilgilerden önem arz eden, il müdürü olarak bana arz edilmesi gereken istihbarat veya adli takibatı gerektirecek istihbarat tarafıma iletilir. Bana arz edilen istihbarat yazılı belge gösterilerek anlatılır ama ayrıca özel kalemde bir kayıt altına alınmaz” dedi.
İstihbarat bildirdi
Kartal, patlamadan 25 gün önce TEM Daire Başkanlığı’nın IŞİD tarafından mitinglerde birden fazla canlı bomba eylemi yapacaklarına dair bilgi konusunda ise “Bana bahsetmiş olduğunuz TEM Daire Başkanlığı’nın 14.09.2015 tarih ve 46477 EBYS nolu yazıyı bahse konu terör eyleminden sonra basında yer alması üzerine öğrendim. Daha öncesinde bu yazı ile ilgili bana istihbarat veya TEM Şube Müdürlükleri’nce bir bilgi verilmedi. Yazının basında çıkmasından sonra konuyu İstihbarat Şube Müdürü C.U.’ya sordum. Bana bu yazının yıl içinde gelen 2-3 bin istihbarattan biri olduğunu, konuyu kendilerinin değerlendirdiğini, Ankara ili ile ilgili özelde bir bilgi içermediğinden müdüriyet makamına arz edilmediğini söyledi” dedi.
Sıhhiye’de olsaydı
TEM Şube Müdürü H.D. de, 17 Aralık 2015 tarihli ifadesinde olayın ardından iki eylemcinin Suriye’ye geliş gidişleri olduğunun ve eylem talimatının Suriye’deki örgüt yöneticilerinden alındığının belirlendiğini söyledi. H.D., bu kişilerin sınırdan sorunsuz girip köy, kasaba, ilçe ve illeri geçtiğini, eylemde kullanılan patlayıcı ve intihar yeleğinin Gaziantep’te hazırlandığını bu ilden çıktıktan 12 saat sonra Ankara’ya girdiklerini ifade etti. H.D., Ankara’ya giren eylemcilerin 50 dakika içinde Tren Garı Ulaştırma kavşağında taksiden inip yaklaşık 6.5 dakika sonra eylemi gerçekleştirdiklerini belirterek “İlk etapta taksi sürücüsüne Sıhhiye’ye gitmek istediklerini belirttikleri, şoförün alanın trafiğe kapalı olduğunu söylemesi üzerine gara geldikleri, Sıhhiye meydanına gitmeleri halinde tedbirlerin alınmış olduğu arama noktasında eylemin olacağı ve muhtemelen aralarında görevlilerin de olacağı daha çok sayıda insanın kaybedeceği anlaşılmıştır” dedi. H.D., şöyle devam etti:
İntihar eylemini aklına koyup, bomba düzeneğini üzerine giydikten sonra eylemciyi zayiatsız bir şekilde etkisiz hale getirmek, engellemek mümkün değildir. Ancak hazırlık aşamasında üzerine patlayıcı, bomba düzeneğini, yeleğini, kemerini yerleştirmeden, giymeden önceki safahatlarda bunun tespiti halinde engellenmesi mümkün olabilir. Bunun haricinde kişinin ama öncesinde, ama esnasında veya sonrasında üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirmesi halinde can kayıplarının olması kaçınılmazdır. Çünkü kişi artık hayatından vazgeçmiş durumdadır” dedi.
Hedef HDP değil
H.D. ayrıca, soruşturma kapsamında eylemle alakalı Ankara’da herhangi bir yakalama, gözaltı ve arama işlemi yapılmadığını bir ilişki ve irtibata rastlanılmadığını, eylemcilerin Ankara’yı bilmedikleri ve keşif yapmadıklarını, açık kaynaklardan mitingi araştırdıklarını, Gaziantep’teki örgüt arşivinden çıkan eyleme ilişkin belgeye göre Diyarbakır, Suruç, Adana, Mersin’de olduğu gibi hedefin direk HDP veya başkaca bir gruba karşı olmadığı, doğrudan devlete ve hükümete dolayısıyla istikrara yönelik bir planlama olduğunu da kaydetti.
Kaynak: Milliyet