13 Mayıs 2014 tarihi Türkiye tarihindeki en acı günlerden biri olarak hafızalara kazındı. İhmaller zinciri sonrası tam 301 işçi maden kazasında hayatını kaybetti. 5’i tutuklu 51 sanık hakkında adli soruşturma başlatıldı. Haklarında, ‘olası kastla öldürme’, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’, ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istendi. 51 sanık 4 yıl sonra Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde son kez hakim önüne çıktı. Üye hakim Tuğşat Buğra Kıyak’ın rahatsızlığından dolayı katılamaması nedeniyle geçen 9 Temmuz’daki ara kararla düne ertelenen davanın son duruşmasına katılan acılı madenci ailelerine, sivil toplum kuruluşu üyeleriyle CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ile bazı siyasiler de destek verdi.
Salon karıştı
Yoklamayla başlayan duruşmada, Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu, verdikleri kararı açıkladı. Buna göre; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 15 yıl, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, maden mühendisi ve İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik 18 yıl 9 ay, maden mühendisi Ertan Ersoy 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Mahkeme ayrıca, Can Gürkan hakkında 3 yıl süreyle madencilik faaliyetlerinde bulunmama cezası verdi. Bu karar sonrasında, ailelerin ve avukatların tepki göstermesi üzerine duruşma salonu karıştı. Mahkeme başkanı, duruşmaya 10 dakika ara verdi.
37 sanığa beraat
Aradan sonra kararı açıklamayı sürdüren Mahkeme Başkanı Pehlivanoğlu, tutuksuz yargılanan sanıklardan emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik’e 11 yıl 8 ay, maden mühendisleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık’a 10 yıl 10’ar ay, Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sevinç, çalışanlardan Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan, Fuat Ünal Aydın’a 8 yıl 4’er ay ve Murat Bodur’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Aralarında şirketin patronu Alp Gürkan’ın da bulunduğu 37 kişi ise beraat etti.
Toplamda 14 kişi 176 yıl 3 ay hapis cezasıyla kurtuldu. Yani hayatını kaybeden her bir madenci için yaklaşık 7 ay hapis cezası verildi. Kararın ardından ölen madencilerin aileleri ve yakınları yine tepki gösterdi. Bazı madenci yakınları bağırarak karara tepkilerini dile getirirken, adliye önünde madenci ailelerinden bazıları gözyaşlarına boğuldu, bazı kişiler de sinir krizi geçirdi. Aileler, kararın içlerine sinmediğini, 301 canın cezasının bu olmaması gerektiğini söyledi.
Sonuna kadar takipçisiyiz
Karar sonrası açıklama yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ‘Karar açıklandı. Ortamın gergin olduğunu biliyorsunuz. Aslında geçen sene hüküm verilecekti. Cumhuriyet savcısının hazır olmasına, tam esas hakkında mütalaayı okumak üzere olmasına rağmen, ‘15 dakika ara verelim’ dedikten sonra aylarca esas hakkında mütalaa vermekten imtina etmesi, bu gerginliğin sebebi. Daha sonra geçen yıl Haziran ayında hükmü başından beri vermek üzere duruşmayı takip eden hakimlerin tayinleri çıktı. Bu insanların isyanı bundan. Bu insanlar hükümden önce güvendikleri mahkeme heyetinin son anda görevden alınmasına isyan ediyorlar. O heyet, bu cezaları bile vermiş olsaydı, beraat bile vermiş olsaydı, içleri huzurlu olacaktı. Adaletin işleyişine normal dışı bir müdahale oldu. Sonucun adaletli olup olmadığı tartışmasına girmek istemiyorum. İstinafı var, temyizi var. Biz tabii ki yasal yolları takip edeceğiz’ dedi. Can Gürkan’ın 15 yıl ceza aldığını söyleyen Metin Feyzioğlu, ‘İddianame, ‘kasten adam öldürmek’tendi. Yeni savcı tarafından verilen esas hakkında mütalaa ise ‘taksirle adam öldürmek’ diye hafifletildi. Mahkeme de ‘kasten adam öldürmek’ten ceza vermedi. Eğer ‘kasten adam öldürmek’ten ceza verseydi, ölen 301 kişi için ayrı ayrı adam öldürme cezaları verilip, hepsi toplanacaktı. Fakat ‘taksirle adam öldürmek’ten ceza verildiğinde tek ceza veriliyor. Taksir diye baktığınızda, peki ama burada taksir olamayacak kadar ağır kusurlar var. Bir otobüs kazasında 15 kişi ölseydi de bu ceza çıkardı. 301 kişinin ölümü bir katliam. Katliamın karşılığı bir cezanın çıkmadığını düşünüyoruz. Bizim vicdanımız huzursuz, rahatsız. Hukuka dair bildiklerimiz uygulanmadı’ diye konuştu.
Davada bugüne nasıl gelindi?
Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Facianın yıl dönümüne iki ay kala 2 Mart 2015 tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, ‘olası kastla öldürme’ suçundan 301 kez 20-25 yıl, ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 zanlı için de, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25’inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3’te 1 oranında artırılması talep edildi. Geçen yıl 25 Aralık’taki duruşmada da tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, Mehmet Ali Günay Çelik tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Son birikişi raporundaki suçlamalardan dolayı, Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç, hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan 5 kişi şöyle: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik ve maden mühendisi Ertan Ersoy. Tutuksuz yargılanan 46 sanığın isimleri ise şöyle: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin patronu Alp Gürkan, yönetim kurulu üyeleri Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç ile mühendisler Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Mehmet Ali Günay Çelik, Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Mehmet Erez ve Caner Uysal.
Soma ihmali örtbas edildi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba 4 yıl önce yaşanan Soma maden katliamı davasının en başından itibaren çeşitli baskılara ve yönlendirmelere maruz kaldığını ifade etti. Bu baskıların etkisinde kalan mahkeme heyetinin ‘katliam davasında’ hukuk dışı bir karar vererek, başta hayatını kaybeden işçilerin yakınları olmak üzere 80 milyon vatandaşın yüreğini bir kez daha yaktığını belirten Ağbaba, verilen bu hukuk dışı karara rağmen milletin nezdinde gerçek suçluların hiçbir zaman değişmediğini vurguladı. Ağbaba, şunları kaydetti: Dava sürecinin en başından itibaren ne dönemin Enerji Bakanı’nın ne de sorumlu kamu görevlilerinin yargılama sürecine dahil edilmemesi, verilen bu kararın bir hukuk garabeti olarak tarihe geçmesini sağlamıştır. Sonuç olarak Soma’ya adalet gelmemiştir. Soma katliamında hukuk bir kez daha iflas etmiş, katliam tüm dünyanın göz önünde ne yazık ki örtbas edilmiştir. Soma faciasında katledilen işçiler bir kez daha kimsesiz bırakılmış, dört yıl aradan sonra bir kez de yargı eli ile katledilmiştir. Aynı zamanda bu karar ile bugüne kadar hayatını kaybeden tüm işçiler de bir kez daha yargı eliyle öldürülmüştür.