'Bir daha top oynamayız babacığım!'
Cezaevinde kızı Duru ile top oynarken düşen Kurmay Albay Özenalp, yaşamını yitirdi. Küçük Duru’nun babası yere düşünce “Bir daha top oynamayız babacığım” dediği öğrenildi.
Balyoz Davası’nda darbeye teşebbüs suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Kurmay Albay Murat Özenalp, geçtiğimiz cumartesi günü ailesiyle açık görüşte kızı Duru ile oynadığı sırada yere yığıldı. Özenalp hemen hastaneye götürülmek istendi ancak cezaevi içerisinde bulunan ambulans sağlıkçılar ve şoföre ulaşılamadı. 15 dakika sonunda gelen görevlilerin ambulansı çalıştırmasıyla Özenalp hastaneye kaldırıldı. GATA’da tedavi altına alındı. Beyin kanaması geçirdiği belirlenen Albay Özenalp yoğun bakım ünitesine alındı. Eşi, çocukları ve annesi ise hastanede Albay Özenalp’in sağlığına kavuşması için geceli gündüzlü bekledi. Ancak acı haber dün saat 11.00’de geldi. Özenalp hayata veda etti. Özenalp’in cenazesi bugün Kocatepe Camii’nde öğlen namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Sağlık skandalı!
Ölümünde ihmal olduğunu belirten yakınları “Murat Albay, Duru ile top oynadığı yere birkaç metre mesafede bir ambulans duruyor. Sözde acil durumda hemen müdahale içinmiş. Murat Albay düştüğünde ambulans vardı ama kapısı kilitliydi. Şoför, sağlıkçılar ortada yoktu. Tam 15 dakika şoför arandı. Kapılar açıldığında ise ambulansın içinde sadece bir sedye vardı. Alet, edevat hiçbir şey yoktu. Boyunluk bile bulunamadı. Zorla bir yerlerden bulunan boyunluk da Murat Albaya küçük geldi. Boyunluksuz bindirildi ambulansa. Gidişi de bu nedenle gecikti. Tam bir sağlık skandalı yaşandı” dedi.
Duru çok üzgün
Özenalp Ailesinin bir yakını “Küçük Duru, babasının oyun sırasında kendisi yüzünden düştüğünü sanıyor. Ziyaret sırasında babasının eline sarıldı, ‘Hadi bahçeye çıkıp, yakan top oynayalım’ dedi. Oynamaya başladılar. Murat Albay kızının attığı topu tutmaya çalışırken, sendeledi. Diz üstü düşüp kafasını yere çarptı. Babasını yerde baygın gören Duru ise çığlık çığlığa kalarak babasına sarıldı. Babası zorla gözlerini açıp, iyiyim’ dedi. Duru ise babasına seslenerek, ‘Baba söz bir daha yakan top oynamayacağım’ dedi. Doktorlara göre, Murat Albay büyük ihtimalle düşmeden önce beyin kanaması geçirmeye başlamış. Çünkü öyle bir düşmeyle, böylesi komaya girmenin imkân ihtimali yokmuş” dedi.
‘Benim yaşadıklarım kara mizah’
Balyoz davasının 17 Ocak 2012 tarihli 74. duruşmasında Özenalp, mahkemeye sert sözlerle yüklenmişti. Çocuklarına tutuklandığı yerine gizli görevde olduğumu söyleyen Özenalp savunmasında şöyle konuşmuştu: “32 yılı aşkın süren meslek hayatımda Türkiye Cumhuriyeti’nde ayrım yapmaksızın onu temsil eden hükümetleri canım pahasına korumaya ant içmişken, bugün burada gerçek olmadıkları yüzlerce kez ispatlanmış, zaman ve mekan dolu rüyamda dahi göremeyeceğim dijitallere dayanarak suçlanmamı ve evrensel hukuk kurallarının aksine suçsuz olduğumu kanıtlamamın beklenmesini kara mizahtan başka bir ifade ile tanımlayamıyorum. Ev adresim ve kaldığım cezaevinin dahi yanlış yazıldığı bu iddianamede benimle ilgili tek doğru adım, soyadım ve nüfus kaydıma ait hususlardır. Halen hukuki ve sosyal gerekçelerini anlayamadığım tutukluluğumdan çocuklarımın ve özellikle de 7 yaşındaki kızımın etkilenmemesi için son 5 aydır kendileri ile görüşebildiğim 5 açık görüş saati boyunca inançlarımın aksine benim için en büyük onursuzluğu yapıp içimden bana inanmalarını temenni ederek kızıma hayatımda ilk kez yalan söyledim. Ona çok gizli bir görev için seçildiğimi, burada eğitim aldığımı, görevin ne zaman biteceğini ve eve ne zaman döneceğimi bilmediğimi söylüyorum. Bana belli etmek istemeseler de onlar da kendilerini bu yalana inandırarak kalpleri kan ağlayarak da olsa yine başları dik yürüyorlar.”
Cezaevinde buruk mutluluk
Kurmay Albay Murat Özenalp, (Soldan ikinci) aynı davadan tutuklanan ve cezaevinde Bilge Köktürk ile evlenen Kurmay Albay Hakan Mehmet Köktürk’ün nikah şahitliğini yapmıştı. Cezaevindeki nikaha oğlu Murat (Sol başta) eşi Sema ve kızı Duru da (Soldaki küçük kız) katılmıştı. Nikahta ayrıca Bilge Köktürk’ün önceki evliliğinden olan kızı da hazır bulunmuştu.
