Bir arkadaşa bakıp çıkacakmış!
Darbe girişimi sanığı eski Kurmay Albay Koçyiğit, Akıncı Üssü’ne gitme nedenini “arkadaşına sürpriz yapmak” olarak izah etmeye çalıştı. Bir diğer sanık Kubilay Selçuk da “Akıncı’ya gitmekle eşeklik ettim” demişti
15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin yargılanan subaylar o gün görevli olmadıkları halde üsse gitmelerine garip gerekçeler bulmaya çalışıyor.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan’da görülen 486 sanıklı davada jandarma adına Akıncı Üssü’nde darbe girişimini yönettiği iddiasıyla yargılanan eski Jandarma İstihbarat Okul Komutanı Kurmay Albay Murat Koçyiğit, savunmasını yaptı.
O da ‘mağdurum’ dedi
Hakkında ifade veren gizlik tanıklar ‘Şapka’ ve ‘Kuzgun’un iddialarını kabul etmediğini belirten sanık Koçyiğit, “Gizli tanık ‘Şapka’, hem darbe planlarının yapıldığı toplantılara katılmış, hem de icra aşamasında yer almış. Ancak gizli tanık, ne Genelkurmay çatı davasında ne de bu davada yargılanmıyor. Onun yerine suçsuz olarak ben yargılanıyorum” diye konuştu.
Sürpriz yapacakmış!
15 Temmuz günü Akıncı Üssü’ne daha önce ziyaret fırsatı bulamadığı, davanın sanıklarından eski Albay Ahmet Özçetin’i ziyaret etmek için gittiğini söyleyen Koçyiğit, “Hayatımın en büyük hatası, bir nezaket ziyareti için Akıncı Üssü’ne oraya gitmem oldu. Maalesef yanlış bir günde, yanlış zamanda ziyarete gitmişim” dedi. Koçyiğit, 15 Temmuz günü yaşadıklarını şöyle anlattı: “Jandarma Okullar Komutanı 15 Temmuz günü gece eğitim emrini vermişti. Ancak ben izin istedim ve mesai bitimi sivil kıyafetimle makam aracımla okuldan ayrıldım. Yenimahalle Şaşmaz kavşağına geldiğimde, şoförüme ‘beni burada bırakın’ diyerek araçtan indim. Burada bir lokantada yemek yedikten sonra garsondan taksi çağırmasını istedim. Gelen taksi ile Akıncı’ya gittim. Nizamiyede görevliye Ahmet Albayı ziyarete geldiğimi söyledim. Görevli beni 143. Filo önüne bıraktı. Burada bir kalabalık vardı. Ahmet Albay birileriyle görüşüyordu. Uzaktan selamlaştık ve yoğunluğu geçene kadar etrafta zaman geçirdim. Aralarında Genelkurmay’a terör saldırısı olduğu ve destek için Akıncı’dan birlik gönderildiği şeklinde konuşuyorlardı. Bunun üzerine üstüm olan Jandarma Okullar Komutanını aradım ve bilgi verdim. Komutan birliğime geri dönmeme emretti. Ancak saat 22.00 sıralarında sıkıyönetimin ilan edildiği ve kışlaya giriş çıkışın yasaklandığı söylendi. O gün ziyaretine gittiğim Ahmet Özçetin’le görüşemedim ve ertesi gün gözaltına alındım.”
Telefon yalanları!
Akıncı davasında ifade veren sanıkların, cep telefonuyla ilgili beyanları öne çıktı. Sanık Kemal Batmaz, gözaltına alındığında yanında bulunan çantasının düştüğünü, telefonunun da çantayla kaybolduğunu öne sürdü. Sanık Hakan Çiçek, kızının iPad’ine indirdiği oyun programları yüzünden telefonunun çöktüğünü, bu nedenle telefonu fabrika ayarlarına geri çevirdiğini iddia etti. Sanık Kubilay Selçuk da şahsi telefonunun yanında olmadığını, Nokia marka makam telefonunu ise Akıncı’da kaybettiğini savundu. Akın Öztürk ise telefonunun emir subaylarında bulunduğunu kaydetti.