Bir arabayı bize çok gördüler
Başbakan'ın söz ettiği varis: Ülkü Adatepe...Ülkü Adatepe'nin Başbakan'a kadar uzanan tek isteği ise kendisine bir otomobil tahsis edilmesi...
Başbakan Erdoğan, dün AKP Grup toplantısında CHP yüklenirken, "Atatürk'ün vasiyetnamede ismi yer alan bir kızı bize mektup yazdı" sözleriyle Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'yi işaret etti. Peki Ülkü Adatepe Başbakan'dan ne istemişti? Aslında Ülkü Adatepe ve eşi Öke Bey'in Başbakan Erdoğan'a kadar uzanan zincir içindeki tek isteği kendilerine bir otomobil tahsis edilmesiydi. Adatepe 1.5 yıl önce bu isteğini önce İş Bankası'na, cevap alamayınca İstanbul Valiliği'ne, ardından İçişlerine Bakanlığı'ya yazılı bir dilekçeyle dile getirmiş, son olarak Başbakan Erdoğan'a başvurmuş. Ancak yine sonuç alamamıştı. Adatepe'nin başbakana kadar uzanan otomobil tahsisi isteğinin altında ise İmam Hatip Liseleri'nde bile Atatürk'ü sevdirmek ve yaşatmak amaçlı konferanslar düzenlemesi, bu konferansların sayısının aynı gün içinde üçe kadar yükselmesi ve aldığı aylıkla bu okullara gidiş geliş taksi masraflarına bile karşılayamaması yatıyor...
Ülkü Adatepe'yle Kasım ayında sohbette de eşi Öke Adateşe'yle birlikte yaşadıklarını şöyle anlatmıştı...
Ülkü Adatepe: Atatürk'ün emaneti bir tek ben kalmışım, çok ayıp yani ama bunu düşünemiyorlar. Yani Küçük Ülkü'yü unuttular gibi bir şey... Amerika'ya gidiyorum, Atatürk'le ilgili konuşmalar yapıyorum ama hiç kimse ilgilenmiyor. En son Amerika'dan bir faks geldi. Dünyadaki ölen büyük adamların çocukları bir araya geliyor Churchill'in çocukları falan... Beni de Atatürk'ün kızı sıfatıyla davet ediyorlar. Peki Ülkü'yle kim ilgileniyor, ne konuşacak oralarda? Kimse yardımcı olmuyor.
Öke Adatepe: Bu kadın iki defa Amerika'ya gitti, üç şehirde konferans verdi. Bir kişi demiyor ki 'Neyi anlatıyorsun sen? Bir yardımcı verelim mi?' Ülkü sadece İstanbul'u değil, bütün Türkiye'yi dolaşıyor. AKP belediyeleri de çağırıyor. İmam Hatipler'e de giriyoruz. Ama bir kişi demiyor ki bu bir mücadele veriyor, bir şey yapıyor. Bana diyeceksiniz ki yapmayın o zaman. Yapmayın olur mu? Asalak mı olalım biz? Bu kadar davetlere gidiyoruz. Bunun karşılığını vermek lazım. Zaman zaman bunları yapmaya mecburuz. Hakemlere kadar tahsis ediyorlar.
* Yanlışlık olmasın diye bilgileri netleştirmek istiyorum. Atatürk'ün vasiyetinde Ülkü Hanım'a bağlanması gereken bir maaş vardı, değil mi?
Var. O günkü şakullere vurursanız bugünkü rayiç değil. Ne demek istediğimi anladınız mı?
* Ne kadardı o para
İki yüz liraydı. Sene 1938.
* Bu para nereden alınıyor?
İş Bankası'ndan alıyor. O günkü iki yüz lirayı düşünün, milletvekili maaşı.
* Sonra bunun rayicini nasıl belirlendi?
Şu andakini söyleyim mi hiç bir mahsuru yok bizce. 5 milyar. Bunu da yeni yaptılar. Düşünsenize Cumhurbaşkanı Ankara'ya çağırıyor sizi... Buradan havaalanına gidiş gelişin ne kadar olduğunu biliyor musunuz? Bu evde bir kadın çalışmayacak mı? Bu yaştaki bir kadın evini temizleyebilir mi? Her yere şık gitmesi gerekmiyor mu? Atatürk'ü temsil etmiyor mu gittiği yerlerde?
* Maaşı yükseltmek için ne yapıyorsunuz?
Her seferinde Ülkü Hanım telefon açar, telgraf çeker.
* Kime?
CHP'ye...
* Ne zaman 5 milyar oldu.
Nisan ayında.
* Nisan ayından önce?
3.5 milyar alıyordu.
* Bildiğimiz kadarıyla ekonomik durumuz bozuldu. Araba tahsisi isteğiniz de buna mı bağlıydı?
Evet, işlerim bozuldu. Şimdi eşya, arsa satıyorum. İşim bozuluncaya kadar şoförünü de arabasını da veriyordum. Krizde arabayı da sattık.
* Araba isteğini de CHP'den mi yaptınız?
Önce Valiliğe başvurduk. Vali çok sıcak baktı, 'Size nasıl bunu yapmazlar' filan dedi. Ondan sonra Valilik'ten ses seda çıkmadı. "Bilmem ne sayılı encümen toplantısında gündeme alınacaktır" dendi, üzerinden bir bir buçuk yıl geçti. Daha sonra İçişleri Bakanlığı'na yazı yazdık. İçişleri Bakanlığı topu İş Bankası'na attı. İş Bankası da CHP'yle toplantı yapacağını belirtti. Ancak sonra telefonlarımıza çıkmamaya başladılar. Çünkü CHP kabul etmedi.
* Kim çıkmadı telefonlarınıza?
İş Bankası genel müdürü. Adam utancından çıkmıyor telefonlara. Kendisi de Baykal'la görüştüğünü, onun 'Gerekeni yapıyoruz' dediğim söyledi. Baykal'la hiç konuşmadık.
* CHP'ye başvurmadınız mı?
Hayır ama Baykal'ın haberinin olmaması mümkün mü? Bir ara Devlet Bakanı Ali Babacan da aramış. En son biz Başbakan'a da yazdık. Başbakan'ın ilgilenmesinden sonra Babacan da İş Bankası'nı aramış. Atatürk'ün manevi kızına bir arabayı bile çok görüyorlar diyorum. Geçenlerde Ressamlar Derneği'nden bir resmini istediler, verdim. Derneğin açılışına gittik. Resmini yapmışlar. Çıkışta hava soğuk, elimde kocaman bir tablo saatlerce taksi bekledik. Gelen geçen bize baktı çok üzüldüm ve utandım. Bir arabayı bize çok gördüler.