Bilgiyi bana CIA ajanları vermişti
Independent gazetesinin "Türk askeri Hakkari'de Kürt mültecilerin battaniye ve yiyeceklerini çalıyor" başlıklı manşetinin yazarı Robert Fisk, sınırdışı edilmesine sebep olan olayın ayrıntılarını kitabında yazdı
Independent yazarı Robert Fisk'in 15 yıl önce sınırdışı edilmesine ve Türkiye ile İngiltere arasında diplomatik krize yol açan "Yağmacı Türk askerleri" haberindeki sis perdesi aydınlandı. Olay gazeteci "Büyük Medeniyet Savaşı-Ortado-ğu'nun Fethi" kitabında Türk askerlerinin yardım malzemelerini çaldıklarını bizzat görmediğini, bilgiyi CIA'dan aldıktan sonra Türk tarafına olayı sormadığını itiraf etti.
Oysa Fisk 20 Nisan 1991'deki "Türk askerleri mültecilerin yiyecek ve battaniyelerini çalıyor" haberinde, Körfez Savaşı'nda Hakkari'ye sığınan Irak-lılar'ın yardım malzemelerinin Mehmetçik tarafından çalındığını öne sürmüştü. Hatta Yeşilova Mülteci Kampı'nda yaşanan olayda İngiliz ve Amerikan askerleri ile Türkler'in çatışmanın eşiğine geldiğini iddia etmişti.
Fisk, 1100 sayfalık kitabında olayın perde arkasını anlattı:
Yeşilova'ya gitmek için Silopi'den bir Apache helikopterine bindim. Amerikalı diplomatlar ve CIA ajanları "Sizi çok güzel haberler bekliyor" diyerek bana bilgiler verdi. Helikopter iner inmez içlerinden biri "Sizin çocuklarla Türkler her an savaşabilir" diye konuştu. Bir başka Amerikalı İngiliz askerine "Çatışma çıktı mı?" diye sordu. Aldığı yanıt "Henüz değil" oldu.
İngilizler doğruladı
Gazeteci olduğumu öğrenince ilgi gösterdiler. Teğmen Peter Davis Türk askerleriyle ilgili şikayetlerini sıralamaya başladı. Amerikalı askerler de, "Iraklılar yağmalanıyor" bilgisini doğruladı. Her ne kadar yağma olaylarını Türk-ler'e sormasam da Diyarbakır'a geçip editörüm Harvey Morris'e elimde bir manşet olduğu müj-desini verdim.
Türkler'in yazdıklarımı beğenmeyeceğini biliyordum. 1 milyon Kürt sınıra yığılmıştı. Yeterli kaynağı olmayan Türk ordusu öncülüğü kaybetmekten korkuyordu. Türkiye'de orduya yönelik her türlü eleştiri de suçtu...
Özal'dan özür dilediler
FISK'in haberi 1991 Nisan'ında Ankara'da bomba etkisi yaratmıştı. Türk yetkililerden arka arkaya açıklamalar gelmeye başladı. Tüm resmi kurumlar ayrı ayrı sert açıklamalar yaptı. Türkiye-İngiltere arasında ciddi bir kriz yaşandı. İlk tepki Genelkurmay Başkanı Hurşit Tolon'dan geldi. Tolon "Silahlı Kuvvetler hiçbir şekilde mültecilere gelen yardımlara el koymamaktadır" dedi. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ise Singapur'daydı. Özal'ın haberin gerçekdışı olduğunu söyledi. Bunun üzerine Daily Mirror'un sahibi Robert Max-well, Özal'ı arıyarak İngiliz basını adına özür diledi.
"Atatürk olsa ne derdi?"
Fisk, kitapta Diyarbakır sorgusunun ayrıntılarını da anlatıyor: Haber çıktıktan sonra sivil polisler geceyarısı odama geldi. Not defterim ve Kürtçe kitaplarıma soruşturma gerekçesiyle el koydular. 6 saat korkutucu bir sorguda tutuldum. Bana "Ülkemiz hakkında neden yalan söyledin? Yağma doğru mu?" diye sordular. Benim böyle bir şey olmadığını söylememi istiyorlardı. Verdiğim yanıt şu oldu: Babam bana hep Atatürk'ün 20'nci yüzyılın en büyük insanlarından biri olduğunu söylerdi. Babamın haklı olduğuna inanıyorum. Atatürk olsa bu duruma ne derdi? Maalesef Yeşilova'da askerleriniz Türk milletinin kurucusu Atatürk'ün yüce değer ve ilkelerine riayet etmiyor... Verdiği-m cevaplar onları mutlu etmedi. Birbirimize bağırmaya başladık. Daha sonra sınırdışı edildim.
Ladin'le röportaj yapan gazeteci
Beyrut'ta yaşayan 59 yaşındaki İngiliz Robert Fisk, en tanınmış batılı gazetecilerden biri. Ortadoğu uzmanı olan Fisk aynı zamanda El Kaide lideri Usame Bin Ladin'le 4 kez röportaj yaparak bu alanda kırılması güç bir rekora da imza attı.
Fisk azılı bir Amerikan karşıtı. Aynı zamanda Türkiye aleyhine yazdığı yazılarla tanınıyor. Başbakan Erdoğan'ın seçimleri kazanması üzerine "Türk seçmen yanlış karar verdi. Taliban'ın dostları Pakistan'da meclise girdikten kısa bir süre sonra AKP kazandı" yorumunu yapmıştı.
"1,5 milyon Ermeni'yi katleden Osmanlı Türkleri yüzyılın ilk soykırımını gerçekleştirmiştir" diyen Fisk, İstanbul saldırıları içinse "Bu George Bush'un terörle savaşına katılma bedelidir" yorumunu yaptı. Uluslararası Af Örgütü ve İngiliz Uluslararası Gazetecilik ödülünü aldı. Bu Fisk'in dördüncü kitabı.