‘Bilgisayar oyunu oynamaya benzemez’
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Musul operasyonuyla ilgili konuştu: Burada operasyon yapmak masa başında bilgisayarda savaş oyunu oynamaya benzemez. Doğru bir operasyon yapılmazsa Ortadoğu’nun labirentleri arasında kaybolur giderler.
Antalya’da sabah kahvaltısında baskın mensuplarıyla bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 4’üncü günü tamamlayan Musul operasyonuyla ilgili “Şimdiye kadar Türkiye’nin genel çerçevesini rahatsız edecek bir gelişme olmadı. Ümit ederiz ki aynı şekilde devam eder. Musul bir an evvel DEAŞ’tan kurtarılır ve ardından Musul’un Musul halkı tarafından yönetilmesini sağlayacak bir sistem orada kurulabilir” açıklamasında bulundu. Kurtulmuş, “Bir terzinin elbise diktiği gibi” istedikleri gibi bölüp, parçalayarak bölgede hüküm sürmek isteyenlerin, Türkiye’nin hassasiyetlerinin iyi kavraması gerektiğini belirterek, “Burada operasyon yapmak masa başında bilgisayarda savaş oyunu oynamaya benzemez. Eğer doğru bir operasyon yapılmazsa Ortadoğu’nun labirentleri arasında bu operasyona katılanlar kaybolur giderler” şeklinde konuştu.
‘Seyirci kalamayız’
“Türkiye, Musul’un Ortadoğu’nun bundan sonraki dengeleri bakımından kilit ülkelerden biri olduğunun farkındadır” ifadesini kullanan Kurtulmuş, Musul’un statüsünün korunmasının Türkiye’nin önceliği olduğunu bildirdi. Türkiye’nin Musul ve etrafında oluşabilecek olumsuz bir tabloya asla seyirci kalmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Bununla ilgili bütün hazırlıklarımız tamamdır, bu hazırlıkları titizlikle sürdürmeye devam ediyoruz. İnşallah bu hazırlıklarımızı devreye sokma durumuyla karşı karşıya kalmayız” diye konuştu ve şunları ekledi:
‘Türkiye’yi de etkiler’
Musul’un demokratik yapısının değiştirilmesi bölge barışına asla katkıda bulunmaz. Bunun için operasyonun düzgün yapılması, operasyonda ana unsur olarak Musul halkının oluşturmuş olduğu direniş unsurlarının kullanılmasının esas olduğu fikri üzerinden başından beri duruyoruz. Bu anlamda da diyelim ki DEAŞ’tan orayı temizleyeceğiz, ama arkasından mesela Haşdi Şabi gibi, PYD veya başka bir örgütü oraya getirip yerleştirirsek bunun hiçbir şekilde Irak’ın geleceğine, bölge barışına katkısı olmaz.
Bazıları ‘Türkiye niye bu bölge ile ilgileniyor’ diye soruyor. Kusura bakmasınlar da Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin sınırının toplamı bin 250 kilometre. Oradaki şehirlerin herhangi bir sokağındaki değişiklik Türkiye’yi etkilemektedir. Biz bu ülkelerin halklarıyla, Kürtlerle, Türklerle, Araplarla, Sünnilerle, Şiilerle asırlardır bu topraklarda beraber yaşıyoruz, Allah’ın izniyle kıyamete kadar da birlikte yaşamaya devam edeceğiz.
‘Yüz binlerce göçmen gelebilir’
Türkiye’nin Musul ile bu kadar yakından ilgilenmesinin temel meselelerinden birinin de göç riski olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bölgede çıkabilecek olumsuz bir durumda yüz binlerce göçmenin Türkiye’ye geleceğine dikkati çekti. Kurtulmuş, bölgede büyük resmi görmeden şu anda ne olduğunu anlamanın mümkün olmadığını, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra galiplerin oluşturduğu dengeyle, masa başına konulan haritalarla, cetvellerle Ortadoğu’daki ülkelerin sınırlarının çizildiğini anlattı.
‘Kötü senaryoları takip ediyoruz’
Kurtulmuş, Musul’daki en kötü senaryonun, etnik bir temizliğin yapılması teşebbüsü olduğunu kaydetti ve şöyle konuştu: Bir başka kötü senaryo, Allah muhafaza Başika Kampı’na yapılacak fiili bir taciz ya da oradaki askerlerimizin emniyetinin tehlike altına girmesidir. Bu senaryoları titizlikle takip ediyoruz. Musul’da Haşdi Şabi’nin getirilmesi, bir temizlik sürecini başlatabilir. İkincisi, PYD’nin oraya yeni bir güç olarak sokulması, bölgedeki Türkmenler ve Araplar için ciddi bir tehdit unsuru olabilir. Türkiye hazırlıklıdır.