Beyaz'dan açıklama: 'Çocuklar ölüyor burada' deyince...
"Çocuklar ölüyor burada’ diye bir tepkiyle karşılaşınca beynim durdu. Kendi iç sesimi dinlemekten bir niyet olduğunu anlayamadım"
Kanal D'de sunuculuğunu yaptığı Beyaz Show programına telefonla bağlanan ve Diyarbakır’da süren çatışmaları "Sessiz kalmayın. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” sözleriyle eleştiren Ayşe Çelik'le ilgili konuşan Beyazıt Öztürk, "Keyifle telefona gittim ancak, ‘Çocuklar ölüyor burada’ diye bir tepkiyle karşılaşınca beynim durdu. 'Ne yapacağım' diye kendi iç sesimi dinlemekten konuşulanı dinleyemedim. Bir niyetin olduğunu anlayamadım. Öğretmenim deyince de inandım ama öyle olmadığı ortaya çıktı. Terör örgütünü alkışlatmak gibi bir durum yok. İstemeden kırdıklarım olduysa özür dilerim" dedi.
-->
Kanal D Ana Haber Bülteni'nde katılan Beyazıt Öztürk, Beyaz Show'a telefonla bağlanarak, Diyarbakır'daki sokağa çıkma yasaklarına ve operasyonlara dikkat çekemeye çalışan Ayşe Çelik'le ilgili açıklamalarda bulundu. Kendisinin bir polis çocuğu olduğunu belirten Beyazıt Öztürk, "Benim geçmişime bakıldığında, tutarlılık gözüküyor. Şehitler olduğunda programı yarıda kestik, terör örgütünün orada verdiği zararlardan haberimiz var. Güvenlik güçlerinin ne kadar zor şartlarda mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz" diye konuştu.
Yaşananları "şansızlık" olarak nitelendiren Öztürk, "İstemeden kırdığımız birileri varsa özür dileriz. Bazı açıklamalar da yapılıyor, lütfen beni kimse politikaya malzeme etmesin. Ben insanların yüzü gülsün diye uğraştım. Malzeme olmak istemiyorum bu konuyla ilgili" ifadelerini kullandı.
Beyazıt Öztürk'ün konuyla ilgili yaptığı açıklamalar şöyle:
"Konukların soracağı sorular bellidir bizde. O keyifle telefona gittim ancak, ‘Çocuklar ölüyor burada’ diye bir tepkiyle karşılaşınca beynim durdu. Seyirciler bana bakıyor, konuklar var, 'ne yapacağım' diye kendi iç sesimi dinlemekten konuşulanı dinleyemedim. Aklımda şu kaldı, “Burada bir şeyler oluyor, siz eğleniyorsunuz.” Ben hep aynı şeyleri söyledim, “Daha dikkatli olacağız” dedim. Bir niyetin olduğunu anlayamadım. Öğretmenim deyince de inandım ama öyle olmadığı ortaya çıktı. Ben bir polis çocuğuyum, benim babam her gün evden çıkarken biz dönecek mi diye yolcu ettiğimiz için.
Benim geçmişime bakıldığında, tutarlılık gözüküyor. Şehitler olduğunda programı yarıda kestik, terör örgütünün orada verdiği zararlardan haberimiz var. Güvenlik güçlerinin ne kadar zor şartlarda mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz. Bunlara gerçeken çok üzüldüm, şanssızlık oldu. İstemeden kırdığımız birileri varsa özür dileriz. Bazı açıklamalar da yapılıyor, lütfen beni kimse politikaya malzeme etmesin. Ben insanların yüzü gülsün diye uğraştım. Malzeme olmak istemiyorum bu konuyla ilgili. İşime çok seviyorum, işime de devam edeceğim Kanal D’de.
-->
Ben de olsam tepki verirdim böyle bir durumda. Benim tarafımdan dinlenmediği için.. Canlı yayın zor bir şey. Başıma gelmeyecek bir şey değil; işte geldi. Konukların seyircilerin önünde olması, arkadaşların, herkes izliyor. Kendi iç sesimden duyamadım, ne olduğunu da almadım. Terör örgütünü alkışlatıyor dediler. Aklımızdan geçmeyecek bir şey bu. Bunu yapmam. Ondan dolayı söyleyeceklerim bu kadar, gerçekten de istemeden yaptığım bir şeyler olmuşsa ki olmuş özür diliyorum.
Herkesten farklı, fazla söyleyeceğim bir şey yok. Türk halkı ne düşünüyorsa ben de onu düşünüyorum. Silahların bırakılmasını ve bu işlerin çözülmesini diliyoruz. Allah oradaki bütün güvenlik güçlerine kolaylık versin. Tekrar söylüyorum, devletimizin ve milletimizin yanındayız."