Gazete Vatan Logo

Beştepe'ye giden CHP'li iddiası... Rahmi Turan kaynağını açıkladı

Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan'ın "Beştepe'ye giden CHP'li" iddiasına ilişkin kaynağının gazeteci Talat Atilla olduğunu açıkladı.Talat Atilla ise, Rahmi Turan'ın açıklamalarıyla ilgili "İsmini söyleyemem ama kaynağım CHP'li. Bir şekilde Kılıçdaroğlu'na doğrulattım. Kemal Bey ve CHP'li kaynağımın konuşmasını bekliyorum" dedi.

Beştepe'ye giden CHP'li iddiası... Rahmi Turan kaynağını açıkladı

'Beştepe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen CHP'li kim?' tartışmasını başlatan Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan, o ismin Muharrem İnce olduğunu iddia etmişti. Muharrem İnce, iddiayı kesin bir dinle yalanladı. CNN Türk canlı yayınında, iddianın güvenilir olup olmadığı konusunda emin olmayan Rahmi Turan "Ben sadece kaynağımın söylediğini aktardım" demişti. Rahmi Turan, bugün kaynağının gazeteci Talat Atilla olduğunu açıkladı.

"BEŞTEPE'YE GİDEN CHP'Lİ" İDDİASI...

Deniz Bayramoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı Gündem Özel programının konuklarından Barış Yarkadaş, Muharrem İnce’nin Sözcü’nün iddiası sonrası CNN TÜRK ekranlarına gönderdiği özel mesajı iletti.
Konuşmanın görüntüsünü gösteren Yarkadaş, İnce’nin “Eğer benim görüştüğüme dair bir belge varsa Taksim’de kendimi yakarım” dediğini söyledi.

Beştepe'ye giden CHP'li iddiası! Rahmi Turan: O isim Muharrem İnce
MUHARREM İNCE: TAHMİN ETMİŞTİM
İnce daha sonra ise Twitter hesabından çok sert açıklamalarda bulundu. İnce'nin mesajları şöyle:
"Daha ilk günden Rahmi Turan’ın dile getirdiği iddiaların merkezine benim adımın oturtulacağını bana gelen bilgiler doğrultusunda tahmin etmiştim. Bunun benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik bir operasyon olduğunu ve bunun Genel Merkezin mutfağında bir çete tarafından pişirildiğini biliyordum. Tahminlerimde yanılmadım.
İddiaların benimle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, olamaz. Bu bana, benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırıdır. Bu şerefsiz, onurdan insanlıktan nasip alamamış kalemşörle ve kaynağım dediği saray soytarısıyla mutlaka yargı önünde hesaplaşacağız. Bu iş elbette sadece yargıyla sınırlı kalmayacaktır. Siyaseten bu operasyonun parçası olan ve Cumhurbaşkanlığı seçim akşamından bu yana şahsıma yönelik kampanya yürütenlerle de hesaplaşmamız kamuoyunun huzurunda devam edecektir.
Şundan herkes emin olsun ki kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Ben kendimin ne olduğunu biliyorum. Madem ismimi ortaya attınız elinizdeki belgeleri de tüm Türkiye ile paylaşmanızı bekliyorum. Bu konu artık benim için siyasi bir konu olmanın çok ötesine geçmiş bulunmaktadır. CHP yönetimi bu saatten sonra konuyu geçiştiremez. Bu konuyla ilgili benim üzerimden mutlaka bir disiplin soruşturmasını da başlatmalıdır. Ya da taraf olarak konuyu yargıya taşıyıp kendi duruşunu göstermelidir."
RAHMİ TURAN CNN TÜRK YAYININA BAĞLANDI
Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan, Muharrem İnce'nin açıklamalarının ardından CNN TÜRK'teki 'Gündem Özel' programına bağlandı. Turan, Muharrem İnce ile ilgili ortaya attığı iddiayı bir 20 yıldır tanıdığı gazeteciden aldığını söyledi ve 'Saray çevrelerine yakın, oralardan iyi haber alabilen, onlarla diyaloğu olan bir kişi. Onların içinde değil elbette.' dedi.
Turan şu ifadeleri kullandı:
"Bana gelen haberlere göre devamlı 'Kimdir bu' diye sorulmuş. 'Budur' diye açıkladım. Artık o benim dışımda bir olay, araştırılsın bulunsun. Bir gazeteci kaynağını açıklar mı? Çok ayıp bir şey olmaz mı? Yakışır mı yani? 'Muharrem İnce'dir diye iddia etmiyorum. Aldığım haberi naklettim. Bu arada Cumhurbaşkanı doğru söylüyordur elbette. Muharrem İnce de elbette doğru söylüyordur. Benim bu işle bir ilgim yok. Ben aldığım bir haberi naklettim.
İsim vermeyecektim ama sabah akşam televizyonlarda isim isim diye tutturmuşlar. Ben takip edemiyorum. Bu akşam Mustafa Çetin'e söyledim. Yarın'a kadar beklemedim, Mustafa Çetin'e söyledim. İleride gerekirse o kaynağın kendisi belki açıklar. Ben karışmam ona. Ama bana 'Kaynağı söyleyin' diye zorlarsanız, kusura bakmayın çok ayıp bir şey olur.
"20 YILDIR TANIDIĞIM BİR KİŞİ"
Daha evvel iki gazeteci arkadaşa bu haberlerin tekliflerini yapıldığı söylendi. O zaman o iki arkadaş açıklasın. Onlar açıkladıktan sonra ben doğru mudur değil midir diye konuşurum. Bahsedilen arkadaşlar kimseye söz vermedikleri için rahatlıkla açıklayabilirler. Onların açıklamasını bekliyorum. Benim 20 yıldır tanıdığım bir kişidir. Güvenmek durumunda hissettim kendimi. Güvenilir olmayabilir. Güvenilir olduktan sonra da onunla ayrıca hesaplaşmamız gerekebilir. Bana söylenen ismi açıkladım. Muharrem İnce de doğrudur, Sayın Cumhurbaşkanı da doğrudur. O zaman benim verdiğim bu haber yanlıştır."
AK PARTİ'DEN SERT TEPKİ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'li bir siyasetçi ile görüştüğü iddialarına ilişkin Twitter hesabından açıklamada bulundu.
Çelik, bir gazetecinin, 'Bir CHP'li Külliye'ye giderek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştü' şeklinde mesnetsiz bir haber yaptığını, haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanlığı için CHP'liye destek verdiğinin iddia edildiğinin belirtildiğini kaydetti. Haberdeki iddiaların her bakımdan yalan olduğunu kaydeden Çelik, "Belge, mesnet yok. İsmi dolaştırılan Muharrem İnce en güçlü şekilde yalanladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun böyle bir görüşme olduğu iddialarını net dille yalanladı" ifadelerini kullandı.
'CHP'Lİ VATANDAŞLARIMIZIN ASLA HAKETMEDİĞİ BİR YALAN SİYASETİ'
Çelik, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuya ilişkin, "Böyle bir görüşme var, ismi biliyorum" dediğini anımsatarak, şöyle dedi:
"Cumhurbaşkanımızın, 'böyle bir görüşme olmadı, Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyuyor musun' demesinin ardından, yalan cephesi tamamen çöktü. Tüm bunlara rağmen CHP sözcüleri, en temel siyaset ilkelerinden yoksun bir şekilde görüşmeyi Cumhurbaşkanımızın açıklaması gerektiğini söylediler. Olmayan görüşmeyi, 'böyle bir görüşme olmadı' diyen Cumhurbaşkanımızın açıklamasını istiyorlar. Tüm bunlar gösteriyor ki CHP yönetimi bu yalandan medet umuyor. Anlaşılıyor ki, birileri CHP’deki parti içi rekabette istemedikleri kişileri bertaraf etmek için bu yalan haber kurgusunu yapmış. Yalan haberden fayda sağlamaya çalışanlar da bunu hemen yalan siyasetine dönüştürdü. 'Şu anki CHP yönetiminin siyaset anlayışı nedir?' diye sorulsa, bu olaya yaklaşımları özet bir anlatım olur. Yalandan medet uman bir siyaset anlayışı. Yalan üzerinden parti içi rekabeti yönetmeye çalışan bir siyaset anlayışı. CHP’li vatandaşlarımızın asla hak etmediği bir yalan siyaseti."
TALAT ATİLLA'DAN AÇIKLAMA!
Gazeteci Rahmi Turan’ın, "Kaynağım Talat Atilla'dır" açıklamasından sonra gazeteci Talat Atilla bir açıklama yaptı.
İşte o açıklama:
"Rahmi Turan “Gazeteci kaynağını açıklamaz” dediği için ve Rahmi Turan’ı korumak için “Benim dememeyi tercih ettim”
Konuyu en ufak ayrıntısına kadar yazmanın vakti geldi.
Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim...
Hatta, bununla yetinmedim.
Bu haberi CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na da bir şekilde “Bu haber doğru mu?” diye doğrulattım.
Haberi ilk önce zaman zaman yazılarımdan alıntı yapan, turktime’da yazan
Rahmi Turan’a verecektim ama yurt dışı telefonu çalınca saat farkını o an hesaplayamadığım için gece olabilir diye arayıp kapattım.
Bunun üzerine sahibi olduğum haber sitesini kendi hesabında öneren Uğur Dündar’ı aradım. Dündar bana “CHP’yi dizayn ediyor diye saldırırlar” dedi.
Bunun üzerine haberi kendi sitem de yazmaya karar verdim ancak Rahmi Turan’ı çaldırıp kapattığım için, neden aradın sorusuna da yanıt olsun, hem de ilk haberi yazmasına niyetlendiğim kişi olduğu için arayarak haberi söyledim.
“Tamam, yazarım” dedi.
Ve bilgileri gönderdim.
Şimdi geleyim bu habere…
1. 9 Kasım gece 01:15 de görüşme olduğu…
2. Giren ve çıkan plakaların isimleri. Resmi kaydı olmayan 06 sfg 4543 plakalı araçla giriş yapıldığı, çıkarken de 06 ghj 1290 plakalı beyaz Audi marka araçla çıkıldığına kadar ayrıntılı bilgiler vardı.
Tüm bunlar bilgi olarak geldi.
Kısa süre önce İyi Partili bir yetkilinin de Erdoğan’la gözlerden uzak görüşmesi de kamuoyuna sızmıştı.
Tüm bunlara rağmen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı.
Ne Muharrem İnce’ye…
Ne CHP’ye…
Ne iktidar partisine karşı değil, sadece habercilik arzusuyla davrandım.
Gelelim haber kaynaklığı meselesine…
Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP’li…
Ya Kemal Bey, ya da kendisinin konuşmasını beklerim doğrusu..
Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım.
“Yine altını çizerek yüzde yüz doğru” dedi.
Şimdi, Kemal Beyin ve doğrulattığım CHP’li kaynağın konuşmasını bekliyorum…"

Haberin Devamı