Gazete Vatan Logo

Ben bir kek miyim, Ben bir İsmail miyim? şiirinin sözleri ve hikayesi! 7 yaşındaki  İsmail Saraçoğlu kimdir, şiiri nasıl yazdı?

7 yaşındaki İsmail Saraçoğlu Türkiye’nin gündemine oturdu. Babasıyla birlikte gittiği bir doğa yürüyüşünden sonra 15 dakikada yazdığı “Ben Neyim?” şiirini annesi sosyal medyada paylaştı ve bu satırlar kısa sürede yüz binlerce beğeni aldı. Filozof Şair adı takılan İsmail’in şiiri şarkıcı Ufuk Beydemir tarafından da bestelendi. İşte Ben bir kek miyim şiirinin sözleri ve Ben bir İsmail miyim olarak da bilinen şiirin hikayesi…

Ben bir kek miyim, Ben bir İsmail miyim? şiirinin sözleri ve hikayesi! 7 yaşındaki  İsmail Saraçoğlu kimdir, şiiri nasıl yazdı?

7 yaşındaki bir çocuğun varoluşsal sancısını anlattığı “Ben bir kek miyim, Ben bir İsmail miyim?” şiiri sosyal medyanın en çok konuşulan konu başlıklarından biri oldu.  Ayşe Nalan adlı Twitter kullanıcısı, 7 yaşındaki oğlunun yazdığını belirttiği şiiri Twitter hesabından paylaştı. Şiir, sosyal medyada gündem oldu ve kısa sürede binlerce kişi tarafından paylaşıldı. Yaklaşık 6 bin kişinin retweet ettiği şiiri, şarkıcı Ufuk Beydemir de besteleyerek söyledi.

BEN BİR KEK MİYİM ŞİİRİ VE SÖZLERİ

Ben bir kek miyim, Ben bir İsmail miyim şiirinin sözleri ve hikayesi 7 yaşındaki  İsmail Saraçoğlu kimdir, şiiri nasıl yazdı

BEN NEYİM ŞİİRİNİN HİKAYESİ

Balıkesir Ayvalık’ta okul öncesi öğretmenliği yapan Ayşe Nalan Saraçoğlu ve çocuk edebiyatı eleştirmeni, kütüphane gönüllüsü Adnan Saraçoğlu’nun tek çocukları olan 7 yaşındaki İsmail, Kıvanç Sarlıcalı İlkokulu’nda 1’inci sınıf öğrencisi. Okuma ve yazmayı yeni öğrense de ailesinin kitap ve Şiir sevgisinden etkilendiği için her gün sayfalarca kitap okuyor. “Ben neyim?” şiirini kaleme alan İsmail, “Ben bir karadelik miyim? / Ben bir kek miyim? / Ben bir iki miyim? / Ben bir İsmail miyim? / Ben bir hiç miyim? / Ben bir hiçliğin ortasında yüzen bir adam mıyım? / Ben hiç bir şey miyim? / Yoksa bunlar bir yalan mı? / Belki bir şey olabilirim” dizeleriyle sosyal medyada gündem oldu. İsmail ve ailesi çok ses getiren dizelerin hikâyesini Hürriyet’e anlattı.

Haberin Devamı

İsmail, şiirinde en sevdiği dizenin “Ben bir hiçliğin ortasında yüzen bir adam mıyım?” olduğunu söyleyerek şiiri yazdığı günü şöyle anlattı:

O GÜN ÇOK MUTLUYDUM’

“Babamla Ayvalık’ın köylerine, dağlarına çıktık ve yukarıdan manzaraya baktık. Çok eğlendiğim ve mutlu olduğum bir gündü. Daha sonra eve geldim, aklıma bu sözler geldi ve ben de sesli şekilde söylemeye başladım. Annem bunları kâğıda dökmemi tavsiye etti. Ben de aklımdan geçenleri yazmaya başladım. Yazdıklarımı çok seviyorum. Bundan sonra da yazmak istiyorum, aklımda bir şeyler var. Şiirimi öğretmenime de gösterdim. O da beğendi ve okulda arkadaşlarıma okumamı istedi. Okumak dışında çizim yapmayı da seviyorum. Ama büyüyünce kitapçı olmak ve çocuk kitabı yazmak istiyorum.”

Haberin Devamı

Şarkıcı Ufuk Beydemir de sosyal medyada yüz binlerce beğeni alan İsmail’in şiirini besteledi.

'ŞAİR KALEMİM ARTIK ONUN'

Anne Ayşe Nalan Saraçoğlu, İsmail’in gündem olan o dizeleri nasıl yazdığını şöyle anlattı:

“Şiir yazmaya oturduktan sonra tamamlaması 15-20 dakika kadar sürdü. Kırmızı kalemle yazmaya başladı, şiirin yarısında yanıma geldi ve ‘Bana şair kalemini verir misin?’ diye sordu. Kalemi aldıktan sonra ‘Bu kalem benim olsun’ dedi. Kalem şimdi onda. İsmail kitap dolu bir eve doğdu ve büyüdü. O yüzden kelimelerle arası çok iyi. 3 şiir kitabım var ancak İsmail yazdığım hiçbir şiiri okumamıştır. Arada sadece kapaklarına ve başlıklarına bakar ve onlarla ilgili sorular sorar. İzlediği bilimsel çizgi Filmler ve belgeseller de onu olumlu etkiliyor. Şiirinde geçen “karadelik” ifadesini onlardan öğrendi. İlk okuduğumda kullandığı ‘hiçlik, hiçliğin ortasındaki adam’ kavramlarını duyunca ben de şoke oldum. Merak edip sordum ve ‘Aklımdan geçenleri yazdım’ dedi.”

'TELEFONLA BÜYÜMEDİ'

Haberin Devamı

İsmail’in yazdığı şiiri değerlendiren babası Adnan Saraçoğlu da şunları söyledi:

“Oğlumuz İsmail’in yazdıklarında kavramların tutarlı olarak kullanılmasıyla oluşan bir felsefi bütünlükten bahsetmek söz konusu olamaz. Daha çok seslerin, sözcüklerin onda bıraktığı izleri derleyip toparlamış. Ancak ifade gücü çok yüksek bir çocuk, arada ağzından büyük büyük laflar duyabiliyoruz. Bu bizi de şaşırtıyor. İsmail duygusal bir çocuk. Sevgisi çok büyüktür ve çok merhametlidir. İstanbul’dan Ayvalık’a taşındıktan sonra doğayla çok iç içe büyüyor. Çocukluğu ve bebekliği tabletle telefonla geçmedi. Teknolojiyle sağlıklı bir ilişki kurması da onun duygularını bu şekilde ifade edebilmesine yardımcı oldu diye düşünüyorum.”