AK Parti olarak riski aldıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, BDP’ye çağrıda bulundu. “Eğer BDP, MHP gibi davranırsa, popülizmi yöntem olarak seçerse, yani cesur davranmazsa sürece katkısı olamaz” diyen Erdoğan, yürütülen sürece ‘İmralı’ değil ‘çözüm’ süreci denilmesini istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda ve ardından soruları yanıtlarken özetle şu mesajları verdi:
BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ: Terörün bitmesi noktasında düşüncemizi, hissiyatımızı defalarca dile getirdik. Eğer milletin yararınaysa, eğer ülkenin yararınaysa, eğer kan duracaksa, gözyaşı duracaksa biz AK Parti olarak her türlü bedeli ödemeye hazırız ve tereddüt etmeden de o bedeli öderiz. Şunu herkes bilsin ki, attığımız ve atacağımız adımlar, milletimize rağmen olmaz. 76 milyonun hissiyatını gözetiriz, değerlerini gözetiriz, acılarını, gözyaşını kesinlikle gözetiriz. Adımlarımızı da ona göre atarız. Doğru bildiğimiz, hak bildiğimiz yolda tereddüt etmez yürürüz.
Cesur ol BDP!
MHP GİBİ DAVRANMA: Bu süreçte BDP’ye bunu ısrarla izah ettik. AK Parti olarak biz bir risk alıyor, ülkenin kanayan yarasını sarmanın mücadelesini veriyoruz. BDP, sen bu riski almak durumundasın. Eğer Kandil’den gelecek mesaja göre hareket edecek olursan, bilesin ki ’Ben bu kanın durması için şu kadar gayret ettim’ deme hakkına sahip değilsin. BDP kendi seçmenine mesaj verme kaygısıyla ve popülizm yaparak değil, şeffaf, samimi, iradeli ve dirayetli şekilde bu süreci götürmek zorundadır. Eğer BDP, MHP gibi davranırsa, istismarı, popülizmi bir yöntem olarak seçerse, alışkanlıklarını bir kenara koymazsa, yani cesur davranmazsa bu sürece hiçbir katkısı olmaz ve olamaz.
‘Bahçeli’ye sert Tepki’
NEFRETİN DİLİ: MHP Genel Başkanı’nın son derece nezaketsiz, sakil ifadelerine cevap vermeyeceğimi ifade ettim. MHP Genel Başkanı kendisine sanal bir dünya tasavvuru oluşturmuş ve o tasavvurun içinde kendisi söylüyor, kendisi dinliyor. Dikkat ederseniz ne çözüme ilişkin ne barışa ilişkin ne huzur ve güvenliğe ne de kardeşliğe ilişkin tek bir cümle onun ağzından duyamazsınız, yoktur.
Sadece komplo teorileriyle, sadece öfke ve nefretin diliyle, sadece hakaret ederek muhalefet yaptığını zannediyor. İnsana ilişkin, insanlığa ilişkin cümle kurmadığı sürece MHP Genel Başkanını bu konuda muhatap almamaya devam edeceğiz.
‘Çözüm süreci diyelim’
İMRALI’YA KİM GİDECEK: “Bana henüz bakanım bu isimleri getirmedi. Ben de bu isimleri gazetelerde okuyorum. Yürütülen sürece ‘İmralı süreci’ yerine ‘çözüm süreci’ denilmesi daha isabetli olur. (Kadınlar devrede mi olacak? sorusu üzerine) Olması gerekir. Sizlerden de bunu bekliyorum.
ÇOCUKLARA ŞEHİTLİK ZİYARETİ: Şehitliklerimiz, bizim kardeşliğimizin anıtıdır. Şehitliklerimiz, tarihimiz olduğu kadar bizim aydınlık istikbalimizdir. Her çocuğun elinden tutup başta Çanakkale olmak üzere şehitliklerimizle tanıştırmak zorundayız. Terör örgütünün, sorumsuz siyasetçilerin ’biz ve onlar’ diyerek ortaya koydukları ayrım, şehitliklerinde o şahidelerinde Diyarbakır’ı, Hakkari’yi, Van’ı, Yozgat’ı, Çankırı’yı İstanbul’u görünce mutlaka değişecek.
Cemaatin simit keyfi
Başbakan, cuma namazı sonrası cami önündeki simtçiden cemaate simit dağıttı. Tezgahtaki simitlerin tamamını satın alan Erdoğan, simitçiye 100 lira verdi. Erdoğan “Zaman zaman lahmacun, kebap kaçamağı yapıyorsunuz” sorusu üzerine “Doktorların ne yiyorsanız yiyin dediler” diye karşılık verdi.
‘Halkoylaması dedik, milleti aşağılamaya başladılar’
Başbakan Erdoğan, yeni anayasa süreciyle ilgili şu mesajları verdi: “İlanihaye müzakere olmaz, eğer bir taslak oluşmazsa, kendi taslağımızla milletimin önüne çıkar, milletin takdirine başvururuz. Biz anayasa için halk oylamasını telaffuz etmeye başladığımız andan itibaren milleti küçümsemeye, aşağılamaya, tahkir etmeye başladılar. CHP’ye göre 1961 Anayasası, Türkiye’nin tarihindeki en ilerici anayasa. Hiç utanmadan, sıkılmadan söylemeye devam ediyorlar. 50 yıldır Türkiye’deki anayasa sorununun temelinde hiç tereddütsüz 1961 Anayasası vardır. Çünkü o bir darbe anayasasıdır.”
‘Gazi Mustafa Kemal’den CHP’ye bir tek adı kaldı’
“CHP Genel Başkanı’na ’Dersim’ dediğinizde ’Tarihi bırak bugüne gel’ diyor. Ama anayasa dediğinizde, başkanlık, yarı başkanlık dediğinizde Sivas Kongresi’ne, Erzurum Kongresi’ne kadar gidiyor. Oralardan örnekler arıyor veya alıyor. Bugünlerde çok daha eskilere Galilei’ye kafayı takmış durumda. Sürekli dünya yuvarlak mı düz mü şimdi onu konuşuyor. Gazi Mustafa Kemal ismini kendi amaçları doğrultusunda çarpıtmaktan da çekinmiyor. Allah aşkına CHP bugüne kadar ilk Meclis’in ve Gazi Mustafa Kemal’in hangi mirasına sahip çıktı? Gazi Mustafa Kemal’den CHP’ye bir tek CHP’nin adı kaldı.”
Haberin Devamı