Batan gemi için Interpol siyah bülten çıkardı
Rumeli Feneri’nde içindeki Afgan kaçaklarla birlikte batan teknede bulunan bir yolcunun kimliğinin tespiti için Interpol aileyi Siyah Bülten ile arıyor
2014 yılının Kasım ayında İstanbul Rumeli Feneri’nde içinde 42 Afgan kaçağın bulunduğu tekne batmıştı. Aralarında çocuklarında yer aldığı teknenin batması sonucu sadece 6 kişi sağ kurtulmuştu. Yapılan aramalarda 27 kişinin cesedine ulaşılırken 9 kişinin ise cesedi bulunamamıştı. Savcılık olayla ilgili kimlik tespiti çalışmalarını sürdürüyor.
Siyah bülten çıkarıldı
Yaşanan faciadan yaklaşık 2 ay sonra Kilyos açıklarında balıkçı ağlarına bir ceset takıldı. Tanınmaz halde olan ceset, Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Savcılık, Rumeli Feneri açıklarında yaşanan tekne faciasında kaybolan göçmenlerden birine ait olduğunu düşünülen cesetle ilgili olarak Adli Tıp tarafından kas, kemik dokusu ve kan örnekleri aldırdı. Ceset ise defnedildi. Cesedin kimliğinin tespit edilmesi için DNA incelemesi gerektiğini belirten savcılık, genotip incelemesinin yapılması ve kimliğinin bu şekilde tespiti için anne, baba, kardeş gibi birinci derece yakınlarına ulaşılmasına ihtiyaç duydu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne siyah bülten düzenlenmesi için talepte bulundu. Savcılığın talebi üzerine Interpol’den siyah bülten çıkarıldı. Olayın üzerinden geçen zamana kadar kimliği tespit edilemeyen cesedin Interpol aracılığı ile birinci derece yakınlarına interpol aracılığı ile ulaşılacak.
Siyah bülten nedir?
İnterpol tarafından çıkarılan bültenler arasında yer alan Siyah Bülten, bulunan cesetlerin kimliklerinin tespiti amacıyla düzenlenen bültendir. Interpol tarafından yayımlanan 7 bülten bulunuyor.
3 sanığa hapis cezası
Sarıyer Rumeli Feneri açıklarında meydana gelen tekne faciası ile ilgili olarak 4 kişi hakkında savcılık tarafından dava açılmıştı. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, mahkeme, 3 sanığı “Bilinçli taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak ve göçmen kaçakçılığı suçundan 16 yıl ile 19 yıl 7 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme, firari sanığın dosyasını ise ayırmıştı.