'Başörtülülere heyecan verdik!'
'BDP çok konuşuyor...' Erdoğan'dan İmralı ve başörtüsü üzerine açıklamalar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: "BDP'liler ellerindeki notlarla ilgili hemen açıklama yaptılar, çok konuşuyorlar"
İmralı adasında gerçekleşen barış görüşmelerine ilişkin BDP'lilerin çok konuştuğunu belirten Erdoğan, "Fazla konuşuldukça da hata yapıldı" diye sözlerine ekledi.
Erdoğan'ın İmralı'daki görüşmelere ilişkin uçakta yaptığı açıklamaları Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş köşesine taşıdı. İşte Erdoğan'ın o açıklamalarından satırbaşları;
BDP ÇOK KONUŞUYOR
BDP'liler maalesef ellerine verilen o notlarla ilgili hemen açıklamalar yaptı, yapıyorlar. Ne derece doğru, sağlıklı bilemiyorum. BDP'nin içinde bu işi anlayan ve anlamaya çalışan var. Bir de anlamayan ve anlamak istemeyenler var. Bazıları çok fazla konuştu. Fazla konuştukça da hata yapıldı. Bu kadar fazla konuşmaya gerek yok. Biz bu zamana kadar konuşmadık. Derdimiz üzüm yemek. Yeter ki huzur gelsin.
BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİNE GEREK YOK
Şu an (başörtülüler) Ziraat Bankasında, Türk Hava Yolları’nda çalışabiliyorlar. Onlara bir heyecan verdik. Her şeyin yeri, zamanı var. Kutlu doğum sancılı olur. On yıl oldu biz iktidara geleli, 28 Şubat’tan kalma bazı yasaklar kaldırıldı, mağduriyetler giderildi. Diplomalarını aldılar. Ancak iş noktasında sorunlar oldu. O da yavaş yavaş düzelecek. Anayasal bir değişikliği gerektireceğine inanmıyorum. Anayasamızda başörtüsünü yasaklayan bir düzenleme yok. Anayasayla gelmeyen yasak anayasayla kaldırılmaz. O zaman başka sıkıntılar çıkar. Mevzuatla ilgili bir düzenleme yapılabilir .
BAŞÖRTÜLÜLER BELEDİYE BAŞKANI OLABİLİR
Başörtülülerin belediye başkanı olmasında bir mani yok. Milletvekillerine de mani yok. Geçmişte Ecevit’in Merve Hanım’a başörtüsünden dolayı yaptığı yasal değildi. Yasal olmayan bir çağrıyla yasak haline getirdiler. Fiili durum meydana getirdiler.
TAVİZ VEREMEYİZ
Bir şeyler olacaksa bu benim tek başına elimi taşın altına uzatmamla olmayacak. başından beri terör örgütü uzantılarıyla müzakere, terör örgütüyle mücadele dedik. Nitekim biz süreç içerisinde taviz veremeyiz. En ufak bir rehavet bize ağır bedeller ödetebilir. Silahlar bırakılır, Türkiye terk edilirse benim de güvenlik birimlerim operasyonlara nihayet verir.
EYLEMSİZLİK YANLIŞ İFADE
Eylemsizlik diye bir şey olamaz. Yanlış tabir. Bunlar devletler arasında olur. 'Barış' diyorlar. Bu da devletler arasında olur. Burada bizim devlet olarak bölücü terör örgütünden bir yaptırım olarak isteklerimiz olabilir. Silahları bırak, ülkeyi terk et veya suça bulaşmamış olanlar varsa gelsinler.
STK'LARIN KATKISI YOK
STK'lar son süreçte hiçbir işe yaramadı. Bana sordular 'Akil adamlar oluşturulmalı mı?' diye. Buyurun oluşturun dedim. Bir şey çıkmadı. Durumdan vazife çıkaranlar var. Gazetelerde boy boy resimler çıkarmak ile akil adam olunmaz. Netice almamız lazım. Akil adam deyince bir karşılığı olması lazım. Türkiye'de hedef kitle karşısında karşılığı olanlar kimler, STK'lar hangileri, bireyler kimler bakmak lazım. Üç beş kişiyle olmaz. Daha geniş bir ekibin oluşması lazım.
MEDYA SÜRECİ DESTEKLEMİYOR
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle ilgili maalesef medyadan yeteri desteği göremedik. Toplantılar yaptık. Ama maalesef bakıyorsunuz, farklı bir hava esmeye başlıyor. Tayyip Erdoğan hangi sorumluluğu hissediyorsa, medyanın da başlıklarla, köşe yazılarıyla aynı sorumluluğu hissetmesi lazım. Vatandaşlar köşe yazılarını tam olarak okumasa bile, en azından atılan başlıkları bakıyor. Görüştüğümüz zaman (medya) hepsi 'Hiçbir endişeniz olmasın. Desteği veriyoruz' diyor. Ama sonra bakıyoruz haber kaygısıyla farklı şeyler yapıyorlar .