Baskın Oran'ın isyanı
Anamıza küfrettiler, adil yargıda beraat ettiler!
Azınlık Raporu’nu hazırladığı için hakkında çok sayıda hakaret içeren yazıya dava açan Prof. Baskın Oran, bu davaların reddedilmesine isyan etti.
Başbakanlığın daveti üzerine üyesi oldukları Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nda hazırladıkları Azınlık Raporu ile ilgili kendilerine yönelik hakaretlere karşı Prof. Baskın Oran ve raporun hazırlandığı dönem Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, 12 dava açtı. Bu davalardan 11’i reddedildi. Sadece Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılamayan bir davada Baskın Oran’a “faşist” diyen bir dergi, 3 bin TL tazminata mahkûm oldu.
Yargıtay’ın hakaret olarak görmediği sözler arasında “zibidi, kaniş, ihanet şebekelerinin ağaları, bence bu adamlar dövülseydi milletin içi soğurdu, Sevr’ciler, bölücü, ihanetçi, yalakalar”, hainler, entelektüel çete ve “analarına, babalarının kim olduğunu bir kez daha sorsunlar” gibi ağır ifadeler var.
‘Denmedik laf bırakılmadı’
Hazırladıkları rapor nedeniyle uzun süre hapis cezası istemiyle yargılanan Oran ve Kaboğlu, yargılama sonunda beraat etmişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu raporun bilimsel bir çalışma olduğu sonucuna varmıştı. Ancak iki ünlü profesörün, kendilerine yönelik hakeretlere ilişkin açtkları davaların hiçbirinde tazminata hükmedilmedi. Son olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Servet Kabaklı’nın köşe yazısında yazdığı “kanişler, uyanık geçinen şapşallar, salak, tescilli hain, zavallılar” gibi sözlerin de 20’ye karşı 23 oyla hakaret olarak görülmemesine isyan eden Oran, kararla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
’Anamıza babamıza küfrettiler’
“Anamıza babamıza küfrettiler. Dövülmemizi istediler. ’Kan dökülür’, dediler. ’Zibidi’ dediler. ’Azınlıklarınızı alın gidin de Avrupanıza sokun’ dediler. ’Yılan, kurbağa, çakal’ dediler. ’Köpek gibi, kemikle susar’ dediler. Bir milletvekili, ’Babalarının kim olduğunu öğrenmek istiyorlarsa analarına sorsun’ dedi.
Son davada, ’Çanağına yal konulunca ve etli kemik vaadini duyunca yaltaklanan, kuyruk sallayan kanişler, uyanık geçinen şapşallar, salak, tescilli hain, zavallılar. T.C devletine-milletimizin birliğine kalleşçe ihanet hançeri sokanlar’ dediler. Adil Türk yargısı hepsini de beraat ettirdi. İfade özgürlüğü kapsamına sokarak. Helal olsun.”
Yargıya göre bu sözler hakaret değil
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi davalardan bir bölümü için “eleştiri sınırları içinde kaldığı” gerekçesiyle, bir bölümü için de “Azınlık Raporu’nu hazırlayan iki akademisyenin bu tür sert eleştirilere katlanmaları gerektiği gerekçesiyle” ret kararı verilmesine hükmetti. Hakaret görülmeyen bazı sözler şunlar:
- Arslan Tekin (Yeniçağ): “Bence bu adamlar dövülseydi milletin içi soğurdu”, “Sevr’ciler tekme tokadı hak etmişlerdi”, “Bölücü, ihanetçi, yalakalar”
- Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız: “Toprağın bedeli kandır, gerekirse dökülür.”
- Kemal Yavuz (Akşam): “Bir avuç zibidi”, “Ekmek yediğin kapıya ihanet etme, sonra nimet çarpar.”
- Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek (Radikal): “Hainler korkak olur derler; peki bunlar niye bu kadar atak?”, “Siz o uydurma azınlıklarınızı alın da gidin Avrupanıza sokun.”
- Özcan Yeniçeri (Yeniçağ): “Tamamen dışarıdan beslenen ve yabancıların Türkiye üzerindeki emellerinin aracı olarak hareket eden bu örgütlü azınlık unsurlar, bu güruh”, “Örgütlü entelektüel çete, şer ittifakı.”
- Eski ANAP milletvekili Süleyman Sarıbaş: “Bu kepazelik raporunu hazırlayan entel devşirme takımı zehirli salyalarını akıtmayı başardılar”, “Azınlık arayanlar, analarına, babalarının kim olduğunu bir kez daha sorsunlar.”
- Sırrı Yüksel Cebeci: “Bunlara Türkiyeli demek, Türkiyeli yılanlara, kurbağalara ve çakallara haksızlık oluyor.”
- Selcan Taşçı (Yeniçağ): “Şu toprağa küfrederek basan var, hain desen, işbirlikçi desen var, köpek gibi, bir kemikle susan var.”