Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin güvenliğininIrak'ın güvenliğinden ayrı düşünülemeyeceğini belirterek, "Her iki ülkeden birisi güvenli olmazsa diğeri de güvenli olamaz. Bu bakımdan bölücü PKK terörü başta olmak üzere DEAŞ, FETÖ terör örgütlerine karşı ortak bir anlayış içerisinde mücadele edilmesi konusunda prensip olarak anlaştık." dedi.
Yıldırım, Irak ziyaretinin ardından Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bağdat'ta ve Kudüs'te, DEAŞ terör örgütünün gerçekleştirdiği terör eylemlerinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Yıldırım, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'yi telefonla arayarak taziyelerini ilettiğini söyledi.
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan, kendisinin de Ulaştırma Bakanı olduğu 2009 yılında Bağdat'a ilk ziyareti gerçekleştirdiklerini ve yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi toplantısı yaptıklarını hatırlatarak, 2017 yılının ilk yurt dışı ziyaretini de Irak'a yapmalarının, komşu Irak'a verdikleri önemin göstergesi olduğuna işaret etti.
Ziyarette, ortak çıkarları geliştirmek, sorunları asgariye indirmek amacıyla görüşlerini karşılıklı olarak samimiyetle paylaştıklarını aktaran Yıldırım, "Bugüne kadar aramızdaki istişare ortamını Irak ile muhafaza etmeye özen gösterdik. Son aylarda Başika kampı üzerine başlayan ve kamuoyuna yansıyan bazı karşılıklı söylemler üzerine Irak ile ilişkilerimizde hafif olumsuz durum meydana gelmişti. Bütün bunları izale etmek ve Irak ile ekonomik yatırım, güvenlik işbirliğimizi geliştirecek yeni bir anlayışı tesis etmek için bu toplantı fevkalade yararlı olmuştur." diye konuştu.
Yıldırım, toplantı sonunda ortak bildiri yayımladıklarını, ayrıca yükseköğretim alanında bir işbirliğine de imza atıldığını söyledi.
Irak ve Türkiye'nin ortak hedeflerine bakıldığında birinci konunun terörle mücadele olduğunu dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin güvenliği Irak'ın güvenliğinden ayrı düşünülemez. Her iki ülkeden birisi güvenli olmazsa diğeri de güvenli olamaz. Bu bakımdan bölücü PKK terörü başta olmak üzere DEAŞ, FETÖ terör örgütlerine karşı ortak bir anlayış içerisinde mücadele edilmesi konusunda prensip olarak anlaştık.
Irak'ın toprak bütünlüğü, egemenliğinin korunması onların hassasiyeti kadar bizim de hassasiyetimizdir. Kendilerine Başika'daki varlığımızın Irak'ın terörle mücadelede, özellikle DEAŞ'ın Musul'dan çıkarılmasına yönelik koalisyon güçleriyle beraber bu mücadeleyi yapmak üzere geliştirdiğimiz ve bulunma sebebimiz de terörle DEAŞ ile mücadelede Irak'a ve koalisyon güçlerine yardım etmekten başka hiçbir amacımız olmadığını açık ve seçik şekilde kendileriyle paylaştık."
"Türkiye gereğini yapacak"
Başbakan Binali Yıldırım, "Sincar bölgesinde PKK'nın konuşlanması, Türkiye'nin milli güvenlik meselesidir. Bu meseleyi de enine boyuna konuştuk. Ya Irak ve Peşmerge güçleri buradan PKK'lıları çıkaracak ya da Türkiye olmazsa gereğini yapacak. Bu konudaki düşüncemiz, duruşumuz nettir, bunu da bu
ziyaret esnasında ifade ettik." dedi.
Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında Yıldırım, iki ülke ilişkilerinde bundan böyle yeni bir dönem başladığını bildirdi.
Yıldırım, yeni dönemde ikili ticaretin artırılması, Irak'ın devam eden terörle mücadelesinin sona erdirilmesi konusundaki kararlılığın, Türkiye tarafından aynı şekilde kabul edilerek, ortak mücadele yapılacağını vurguladı.
Sincar bölgesinde terör örgütü PKK'nın konuşlanmasının, Türkiye'nin milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Bu meseleyi de enine boyuna konuştuk. Ya Irak, Peşmerge güçleri buradan PKK'lıları çıkaracak ya da Türkiye olmazsa gereğini yapacak. Bu konudaki düşüncemiz, duruşumuz nettir. Bunu da ziyaret esnasında ifade ettik." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) gerek merkezi hükümette, Bağdat'ta, gerekse diğer şehirlerde, aynı zamanda kuzeydeki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bünyesinde de faaliyetlerinin sona erdirilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını istediklerini aktararak, bu konuda görüş birliği sağladıklarını açıkladı.
Ziyaretinin ikinci gününde, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin başkenti Erbil'e geçtiklerini dile getiren Yıldırım, Erbil'de IKBY Başkanı Mesud Barzani ve IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani ile ikili ilişkiler, bölgesel konular da dahil olmak üzere, kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdikleri anlattı.
"Zertek cephesinde yapılan çalışmaları yakından takip etme fırsatı bulduk"
Başbakan Yıldırım, aynı zamanda geçen yıl ekim ayında DEAŞ'ın Musul'dan çıkarılmasına yönelik başlatılan operasyonlar nedeniyle kurulan kampların olduğu bölgeyi ziyaret ettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu bölgede Peşmerge güçlerinin tahkimat yaptığı bir alan olduğu gibi aynı şekilde koalisyon güçlerinin de konuşlandığı yerler var. Bizim askerlerimizin bulunduğu Başika kampı da var. Bu ziyaretimiz esnasında bakanlarımızla beraber bu kamplarda, Peşmergelerin Musul'un DEAŞ'tan temizlenmesi için kullandığı bir üsse ziyarette bulunduk. Ziyaret esnasında buraya Zertek cephesinde yapılan çalışmalar ve DEAŞ'la mücadeledeki faaliyetleri yakından takip etme imkanı bulduk."
"Askerlerle bir araya geldiler, hasret giderdiler"
Aynı zamanda, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın Başika kampına ziyaret gerçekleştirdiğini belirten Yıldırım, "Milli Savunma Bakanımızı, Sağlık Bakanımızı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızı, Başika kampına, askerlerimizin yanına gönderdik. Onlar da orada komutanlarla, askerlerle bir araya geldiler, hasret giderdiler. Oradan telefonla biz de kendileriyle görüştük, aynı zamanda Cumhurbaşkanımızla ve bir askerimizin de ailesiyle görüşme fırsatı bulduk. Arkadaşlarımızın moralleri gayet yüksek, her türlü altyapı ihtiyaçları karşılanmış, vatan ve millet aşkıyla görevlerini yaptıklarını görmekten, duymaktan büyük bir memnuniyet duyduk. Doğrusu hakikaten göğsümüzü kabartan güzel bir iş yapıyorlar." diye konuştu.
"Irak-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başladı"
Başbakan Yıldırım, Erbil'deki temaslarının ardından yurda döndüklerini anlatırken, "İşin özeti şudur, Irak-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemde iyi komşuluk çerçevesinde hem ekonomik ilişkilerimizi hem siyasi ilişkilerimizi hem de güvenlikle ilgili bütün konuları daha yakından beraber değerlendireceğiz. Bölgedeki terör varlıklarını sona erdirmek için tedbirleri gecikmeksizin, belirli bir koordinasyon içinde almış olacağız." ifadelerini kullandı.
Irak ziyareti sırasında bakanların da muhataplarıyla detaylı görüşmeler yaptıklarını belirten Yıldırım, iki gün boyunca yoğun bir programla ziyareti tamamladıklarını kaydetti.
Başbakan Binali Yıldırım, Başika'daki Türk askeri varlığına ilişkin, "Gayet tabii ki Irak kampıdır, Irak topraklarında kurulan bir kamptır, Irak hükümetinden bağımsız olması düşünülemez. Tabii ki bu görevini başarıyla yapmaya devam edecek ve şartlar ne zaman müsait olursa da oturup bunlar konuşulacak ve dostane bir şekilde sorun halledilmiş olacaktır." dedi.
Yıldırım, Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Türk askerinin Başika kampından çekilip çekilmeyeceğine dair bir sorusu üzerine Başbakan Yıldırım, konuyla ilgili gerekli açıklamaları dün hiçbir tereddüte mahal vermeyecek şekilde yaptığını söyledi. Türkiye'nin bölgedeki varlığının keyfiyetten değil, mecburiyetten kaynaklandığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Mecburiyet nedir? Musul'un terör örgütlerinden kurtarılmasıdır ve orada Başika'daki birliğimiz bunu da başarıyla ifa ediyor. Bir yandan Ninova sivil güçlerini eğitirken diğer yandan da Musul'un DEAŞ unsurlarından temizlenmesi için doğrudan DEAŞ'la mücadelesini sürdürüyor. Gayet tabii ki Irak kampıdır, Irak topraklarında kurulan bir kamptır, Irak hükümetinden bağımsız olması düşünülemez. Tabii ki bu görevini başarıyla yapmaya devam edecek ve şartlar ne zaman müsait olursa da oturup bunlar konuşulacak ve dostane bir şekilde sorun halledilmiş olacaktır."
Başbakan Yıldırım, bir başka gazetecinin, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından, TBMM'de Anayasa teklifi görüşmelerinde sergileyecekleri tavra dair açıklamalarının anımsatılması üzerine, şunları söyledi:
"Meclis'e gelecekler, ne söyleyeceklerse söyleyecekler. Başka bir bilgi mi var? Meclis'te bir konunun nasıl ele alınacağı bellidir. Meclis Genel Kurulu'nda milletvekilleri parti grubu adına veya şahıslar adına söz alırlar, fikirlerini beyan ederler, vatandaş da hepsini dinler, ondan sonra kararını verir, kanaatini de oluşturur. Bunun dışında bir yöntem Meclis'in adetine, usulüne, geleneklerine uygun değildir. CHP'nin yeni keşfettiği bir yöntem varsa onu da yarın göreceğiz."
Yıldırım, MHP'den Anayasa değişikliği oylamasında fire olacağı yönündeki iddialarla ilgili değerlendirmesinin istenmesi üzerine de şunları kaydetti:
"MHP'nin hangi oyu vereceğini, nasıl yapacağını bu konuda bir bilgi var mı? Yani biz bu konuyu birlikte çalıştık, birlikte yola çıktık, Milliyetçi Hareket Partisi-AK Parti. Dolayısıyla bu teklifin Meclis Genel Kurulu'na getirilmesini birlikte sağladık. Meclis'te de teklifimizi en iyi şekilde savunacağız. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli zaten açıkça 'evet' oyu vereceğini ve verdiği oyun da referandum sürecinde arkasında olacağını söyleyerek bu konudaki bütün dedikoduları, spekülasyonları geride bırakmıştır. Bunun ötesinde konuşulanlar lafügüzaftır."