Başbakan talimat verdi: 'Zeyid Aslan...'
AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, TMMOB'un yetkilerine yapılan kısıtlama ile ilgili 'yargısız infaz' olarak değerlendirdi.Çelik, 'Zeyid Aslan'ın bayan gazetecilere kurduğu diyaloğu AK Parti'ye de Zeyid Aslan'a da yakıştıramıyorum. Dün özür dilemesi için söz istemiş ancak CHP'liler buna da müsaade etmemişler.' dedi.
İşte Hüseyin Çelik'in açıklamasından satır başları:
Yargısız infaz yapılıyor. TMMOB ile ilgili TBMM'deki torba yasalarla yapılan bir düzenlemedir. TMMOB sivil toplum örgütüdür. Faaliyetlerini yetkiler çerçevesinde sürdürmektedir.
Son anda Gezi olaylarıyla ilişkilendirildi gibi iddialar var. Bu iddia doğru değil. Daha 16 Nisan'da Gezi olayları hiç ortada yokken, bakanlık bir tasarı taslağı hazırlıyor. Belediyelere, odalara gönderiyor.
Çünkü mimar ve mühendis odaları yasalardan kaynaklanan bir yetki kullanıyorlar. Yasanın kendilerine vermediği bir usül icat etmişler. Bununla mimar ve mühendis odalarından, vize adı altında para almaktadırlar. 16 Nisan'da başlatılan bir süreç var. Gezi olaylarında, mühendis odasının tavrı şöyle oldu diye düşünmek gerekle bağdaşmıyor.
İlgili kurumlar dışında, harita, plan, etüt ve projelerle ilgili hiç kimse vize veremez. Kimdir ilgili kuruluşlar? belediyeler, gerekli halde çevre ve şehircilik bakanlığıdır.
Bugüne kadar odaların aldığı vize ücretine ilişkin yargıya başvurular olmuştur. Yargı da bunun olamayacağını hükmetmiştir. Bu odalar, mesleki denetim yapıyoruz adı altında alıyorlar. Kendilerine müracaat eden bürolara, bize vize getireceksiniz, aksi takdirde yıllık vizenizi yapmayız diye tehditler olmuştur.
Bir anket yapın arkadaşlar, bu uygulamadan yasal değişiklikten yüzde 90'ı memnun olmuştur. birileri onlarda hak etmediği bir para alıyordu. Mimar ve Mühendis Odaları'na giden bu para, bundan sonra bakanlığa gelecek iddiası da doğru değil. Bu alınmayacaktır ve vatandaşın cebinde kalacaktır.
Burada rahatsız olan, sendika ağalığı gibi oda ağalığı kurulmuştur. Hukuk devletinde bunlar kabul edilemez. Mimar ve Mühendisler odası kanunla kurulmuştur. En ufak bir yetki azaltılması söz konusu değildir. Aynı yetkilere sahiptirler.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çok önce hazırlanan yönetmeliğe bakın, hiçbir kuruluşun STK'nın, meslek odaları da dahildir, böyle bir para alamayacağı çok net şekilde ifade edilmiştir.
Mimar ve Mühendis Odaları kendi yönetmeliğine koyarak bu parayı almaya devam etmiştir. Mesele yargıya intikal etmiştir. Çevre ve Şehircilik bakanlığı'ndan önce, bayındırlık ve iskan bakanlığı vardı, açılan davalarla da ilgili herhangi bir mahkeme yürütmeyi durdurma kararı yoktur. Bu aslında yasal olması gereken yapılması gereken bir şeydir. 16 Nisan'dan süreç başlatılmıştır. Gezi olaylarıyla doğrudan ilişkilendirilmesi yanlıştır.
Bir mimarlık bürosuna telefon açın. Siz hükümetin yaptığı değişiklikten memnun musunuz, doğru mudur diye sorun. Yüzde 90'ı olumlu diyecektir. Yüzde 80-90 bunun doğru olduğunu söyleyecektir. İşin özü budur. Mesele farklı noktalara çekilmesin.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Farklı farklı söylemlerden vatandaşın kafası karışıyor olabilir. Bir çözüm sürecinin gereği olarak PKK unsurlarını yurt dışına çekmeye devam etti. Şunun bilinemsinde fayda var. Birinci aşama silahların susmasıydı. Çatışmaların olmamasıydı. 6 ayda teröre bağlı olarak işlenmiş bir cinayet yoktur. Süreci zehirlemeye, sabote etmeye yönelik olarak bazı faaliyetler var. Cizre'de Diyarbakır'da ortaya çıkan görüntüler gibi. Çok sayıda, kaçırma şantiye basma olaylarıyla olduğu gibi. Bunların bir kısmı PKK'lıların dediğine göre kendilerinin kontrol etmediği gruplarla ilgili. Kim yaparsa yapsın bunlar kabul edilemez.
Kamuoyunda şu tür tartışmalar vardır. AK Parti iktidara gelince üç Y ile mücadele edeceğiz dedi. Yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluklar.
Biz göreve geldikten 18 gün sonra OHAL tarihe karıştı. Faili meçhuller işkenceler Türkiye'nin gündeminden çıkarıldı.
2011 seçimlerine giderken, beyannamemizin adı Hedef 2023'tü. Birinci bölüm ileri demokrasidir. Bunlar için yargı alanında da yapılması gerken çok şey var. Bunlar kamuoyuna taahhüdüdümüzdür.
Ardından 30 Eylül kongremiz öncesinde yine bir kitapçık yayınladık. Bu belgede 63 madde sıraladık. Bu 63 maddede, demokratikleşme yönünde atacağımız adımlardır. Bu da ortada.
Çözüm süreciyle ilgili Akil insanlar heyeti oluşturuldu. İki aylık çalışmanın sonucunda her bölgedeki heyet bir rapor hazırladı ve hükümetle paylaşıldı.
BDP'nin bazı talepleri var. Uzun sözün kısası. Bütün bunların üzerinde çalışıyoruz. Beşir Atalay başkanlığındaki heyet çalışmalar yapıyor.
Şunun yanlış anlaşılmaması lazım. Demokratikleşmeyi PKK BDP A veya B parti istiyor diye değil, biz bunu kendimizin olmazsa olmazı kabul ediyoruz. Akil insanlar gibi, BDP gibi, CHP gibi, MHP gibi, STK'lar vesair, onlardan gelen talepler makul olduğu zaman biz bunları dikkate alacağımızı söyledik.
Zeyit Aslan'ın kadın gazetecilerle yaşadığı diyaloglar Genel Kurul'da da tartışma çıkarttı. AK Parti olarak bir girişimizin olacak mı?
16-17 günden beridir, yoğun tempodaki milletvekillerinin yorulması, uykuya geçmesi insani bir şeydir. Gidip onu çekip, gidip manşetlere taşımayı doğru bulmuyorum. Ahlaki bulmuyorum. Zeyid Aslan'ın bu tepkisini doğru buluyorum.
Ama Zeyid Aslan'ın bayan gazetecilere kurduğu diyaloğu AK Parti'ye de Zeyid Aslan'a da yakıştıramıyorum. Dün özür dilemesi için söz istemiş ancak CHP'liler buna da müsaade etmemişler. CHP'li vekiller, bugüne kadar içerde ve dışarda çok galiz küfürler ettiler. Başbakan'ın talimatıyla Zeyid Aslan disiplin kurulan sevk edilmiştir.