'Başbakan ölse bile...'
Sabah yazarı Engin Ardıç: Laiklik ve faşistliğe köpeklik ederek iktidar olamazsınız...
Sabah Gazetesi'nin en çok konuşulan kalemlerinden Engin Ardıç yine çok kızdıracak satırlara imza attı. Özelde CHP'ye genel mana itibariyle muhalefete sert eleştiriler yönelten Ardıç, Başbakan Erdoğan'ın hayatını kaybetmesi halinde yine seçimleri Ak Parti'nin kazanacağını iddia etti.
İşte Ardıç'ın 'Başbakan ölse bile AKP gene kazanır' başlıklı o yazısı
Size sorayım: Ola ki MHP iktidara gelse, "programı" nedir, söyleyebilir misiniz?
"PKK ile mücadeleyi daha da sertleştirmek" diyeceksiniz, duracaksınız. O kadar.
Öte yandan, bir azınlık ve bölge partisi olan BDP'nin "Türkiye'nin geneline" yönelik herhangi bir çabası, bir önerisi, herhangi bir sözü var mıdır? Hayır. Türk'ten oy alır mı? Hayır.
Peki CHP'nin programı nedir?
Hiç. Öyle bir program yoktur.
Bu partinin amigoluğunu yapan gazeteciler bunu pek iyi bildikleri için Kılıçdaroğlu'na sürekli "başbakana laf yetiştirmekle bir yere varamazsın, memleketi AKP'den daha iyi yöneteceğine halkı inandırmak zorundasın" diyorlar...
KEMALİZM YALNIZCA KÜLTÜR DEVRİMİ PEŞİNDEN KOŞTU
CHP'nin böyle bir "program hazırlama şansı" var mıdır? O da yoktur.
"Sağ Kemalizm'e" yatsa... Kemalizm'in hiçbir zaman bir "kalkınma programı" olmamıştır. Kemalistler yalnızca "kültür devrimi" peşinde koşmuşlar, bunun demokrasiyle yürümeyeceğini bildikleri için de memleketi hep "zart zurtla" yönetebilmişlerdir. "Aman ne çok kalkındırdık" diye pazarladıkları, yaptıkları iki üç şeker fabrikasıyla çimento fabrikasıdır. (Bunlar o kadar azdı ki, coğrafya kitabımızda yarım sayfada anlatılıp biterlerdi.)
KÖY ENSTİTÜLERİ GERİCİ BİR PROJEYDİ
Çok övündükleri Köy Enstitüleri projesinin de ekonomik kalkınmayla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Enstitü girişimi, tek parti diktası altında "köylüyü köyünde tutmaya, şehirlere göç etmesini önlemeye" yani kapitalist kalkınmayı ve sanayileşmeyi engellemeye yönelik, ilerici süsü verilmiş gerici bir programdı.
Peki, CHP "sol Kemalizm'e", yani sosyaldemokrasiye yatsa...
Gündemde değildir. Pasta, daha adil paylaşılabilmesi için henüz yeterince pişmemiş, kabarmamıştır. Sınıf değiştirme olanakları henüz tüketilmemiş, yolları tıkanmamıştır. Halk kapitalizmi sevmiştir, "sol" kokulu herhangi bir girişime hiçbir zaman iltifat etmemiştir, görünür bir gelecekte de edeceği yoktur. ("Kazandı" diye gözümüzün içine baka baka yalan söyledikleri 1977 seçiminde CHP yalnızca "kazanmaya yaklaşmıştı"... Hükümet kurabilmesi için 226 koltuk gerekiyordu, ancak 213 çıkarabildi.) Öte yandan "dincilik" yapar gibi davransa büsbütün gülünç olacak (Deniz Baykal döneminin o saçmasapan "çarşaf şovlarını" hatırlayın...)
İKTİDARIN İKİ ALTERNATİFİ VAR
AKP iktidarının yalnızca iki alternatifi vardır.
Bir: Şeriat.
İki: Laik ve faşist dikta.
Sosyaldemokrat geçinen birçok kişi bu ikinci alternatife köpeklik etmeye dünden hazırdır ama bunun için bütün dünya konjonktürünün alabora olması şarttır.
Diyelim ki başbakanın, üfürüldüğü gibi yalnızca iki yıl ömrü kaldı, Allah geçinden versin..
AK PARTİ'NİN OYU DÜŞER AMA GENE KAZANIR
AKP gene kazanır.
Oy oranı düşer mi? Tabii düşer. Ama kazanır.
Diyelim ki başbakanın ya ömrü vefa etmedi, ya da sağlık sorunları yüzünden cumhurbaşkanlığına adaylığını koyamadı... AKP gene kazanır mı? Kazanır. Kim bu partiden aday olursa kazanır.
Bunu göremeyenler, halkın bürokrasiye karşı duyduğu derin ve köklü tepkiyi anlayamayanlardır. O tepki sanıldığı gibi doksan yıllık değil altı yüz yıllıktır.