Başbakan 'Kurtlar Vadisi'ne dokundurdu
Başbakan Erdoğan, AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada gençleri 'duygularıyla oynamak isteyen aktörlere prim vermeme'ye çağırdı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gençliği 1960'lı, 1970'li yılların içi boş sloganları ile kimsenin yönlendiremeyeceğini belirterek, 'Gençlik, bir ülkenin aynı zamanda ruhudur, aklıdır, vicdanıdır, ufkudur...' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugünkü toplantının konusunun 'gençlik' olduğunu belirterek, 'Türkiye'nin bugününü ve geleceğini konuşmak, Türkiye'nin gençliğini konuşmayı gerektiriyor' diye konuştu.
Türkiye'nin çözülmesi gereken meseleleri, zengin imkan ve fırsatlarının da genç nüfusla doğrudan ilgili olduğunu kaydeden Erdoğan, Türkiye'de eğitim süreci içinde yaklaşık 17 milyon çocuk ve genç bulunduğunu hatırlattı.
30 yaşın altındaki nüfusun 40 milyona yakın olduğuna dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
'Türkiye'nin geleceğini, eğitimini, sağlığını, istihdamını, kalkınmasını konuşurken, mutlaka bu gerçeklerden hareket etmek zorundayız. Gençlik, hem geleceğimiz hem bugünümüzdür. Her anne ve baba, kendi çocuğunu sadece gelecek için değil, evladı olduğu için sevdiğine göre, biz de bu ülkenin tüm çocuklarını, gençliğini bu duyguyla bu düşünce ile kucaklamalıyız.
Her anne-baba çocuğu için iyi bir gelecek hayal eder. Bundan daha tabii bir şey de olamaz. İşte o yüzden 'gençlik, hem bugünümüz, hem geleceğimizdir' diyoruz. Gençliğin meselelerini ertelemekten, geleceğe havale etmekten daha büyük bir yanlış olamaz. Gençliğe bugünden sahip çıkmak için bakanlıklarımızın, yerel yönetimlerimizin ilgili bütün kurumlarımızın bu konuyu yeni baştan ele alması gerektiğini vurguluyorum. Önümüzdeki dönemde bütün kurumların buraya odaklanması gerekiyor.'
EĞİTİME BÜTÇEDEN EN BÜYÜK PAYI AYIRDIK
Başbakan Erdoğan, parti, hükümet, parlamento grubu ve belediyeler olarak, Türkiye'nin yarınlarına bugünden bir şeyler kazandırdıklarını ifade ederek, eğitime bütçeden en büyük payı ayırdıklarını anımsattı.Konunun yıllarca toplumsal sorunların kaynağı olarak gösterildiğini ve yıllarca tartışıldığını kaydeden Erdoğan, 'Ama düğümü çözmek hamdolsun bize nasip oldu' dedi.
Bu yıl gençliğe Cumhuriyet tarihinin en büyük payını ayırdıklarını anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sadece bu hamlelerinin bile Türkiye'nin bugününe ve geleceğine yapılmış en büyük yatırım olduğunu bildirdi.
Yaptıkları yatırımların gelecekte çok daha
net olarak görüleceğini anlatan Erdoğan,'Gençliğimizin taleplerini,ihtiyaçlarını konuşurken, sadece rakamlarla, sadece ekonomik göstergelerle, sadece işgücü boyutuyla konuşmak doğru değildir. Gençlik, üretim kapasitesi, işgücü, enerjisi maddi gücü olduğu kadar ruhudur, aklıdır, vicdanıdır, ufkudur' diye konuştu.
NUTUK'TAN ALINTILAR...
Başbakan Erdoğan, bugünü, dünyayı idrak eden gençliğin, eskiye göre ufkunun açık olduğunu ifade ederek, 'Geçmişini bilen ve tarihi köklerinin farkında olan bir gençlik, kimlik ve aidiyet krizi yaşamayan bir gençlik olur' diye konuştu.Atatürk'ün Nutku'ndan çeşitli bölümler de okuyan Erdoğan, '... yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz' ifadesini hatırlattı.
Başbakan Erdoğan, gençliğin bütün dünyada, toplumların en önemli dinamiği haline geldiğini belirterek, modern kurumlarda ve işletmelerde genç yöneticilere ve beyinlere yer verildiğine işaret etti.Bugünkü gençliğin 1970'li, 1980'li yılların gençliği olmadığını kaydeden Erdoğan, 'Bu gençliği, 1960'lı, 1970'li yılların içi boş sloganları ile kimse yönlendiremez' dedi. Erdoğan'ın konuşması, salonda bulunan gençlerin alkışlayıp, slogan atması nedeniyle sık sık kesildi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gençlerin bir tekinin bile geleceksiz kalmasına; geleceğinin karartılmasına razı olamayacaklarını belirterek, 'Hiçbir anne baba, evladının kalem yerine silaha sarılmasını, şiddete bulaşmasını istemeyeceği gibi biz de bu ülenin hiçbir gencinin şiddete bulaşmasına, yanlış rol modellerine özenmesine razı olamayız' dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, gençlikle ilgili konulara değindi. Gençliğe güvendikleri için milletvekili seçilme yaşını 25'e indirdiklerini hatırlatan Erdoğan, bunun, sadece milletvekili seçilme yaşını düşürmekten ibaret olmadığını; gençliğin ülke yönetiminin her kademesine katılımını sağlayan bir adım olduğunu vurguladı.
Erdoğan, 'Bu büyük adım, inanıyorum ki gençliğe sadece siyaseti açmakla kalmayacak, aynı zamanda toplumun tüm katmanlarında, sivil toplum örgütlerinden yerel yönetimlere kadar her alanda demokratik süreçlere gençliğin katılımını bu vesileyle hızlandıracaktır' dedi.
Milletlerin kendi geleceklerini sadece maddi kalkınma kriterleriyle izah etmediklerini belirten Erdoğan, kendilerinin de ülkenin gücünü ve milleti millet kılan değerlerini, sadece maddi kriterlerle ölçmemeleri gerektiğini kaydetti.
Türk milletinin, maddeyi hayatın merkezine alan bir millet olmadığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
'Eğer sadece maddi kriterlere bakarsak ne İstiklal mücadelesini idrak edebiliriz ne de Çanakkale'de bu toprağı bize vatan kılan şehitlerin ve gazilerin ruhaniyetini anlamış oluruz, ne de 21 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı İstanbul'un fethiyle açan Fatih Sultan Mehmet'i anlamış oluruz. Bizi biz kılan değerleri iyi bilmeliyiz, gençlerimize, çocuklarımıza da iyi anlatmalıyız.
Manevi ve ahlaki değerlerle yetişmemiş, temel milli değerleri sahip olmayan bir gençlik, ne ülkenin geleceğini ne Cumhuriyetimizin geleceğini ne de kendi geleceğini koruyabilir. Biz sorumluluk sahibi, toplumsal misyon yüklenmiş, katma değer üreten, çevresine duyarlı bir gençlik istiyoruz. Özellikle, üstat Necip Fazıl'ın deyişiyle 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir' şuurunda bir gençlik istiyoruz. 'Kim var' diye seslenildiğinde sağına soluna bakmadan 'ben de varım' cevabını verici ve 'benim olmadığım yerde kimse yoktur' fikrini besleyici bir ahlaka sahip gençlik...'
'BİZİM KUŞAĞIMIZ BÜYÜK ACILARA ŞAHİT OLDU'
Türkiye'de gençlik üzerinden çok oyunlar oynandığını belirten Erdoğan,şunları kaydetti:
'Özellikle bizim kuşaklarımız büyük acılara şahit oldu. Şiddete, nefrete bulaşmadan ayakta kalabilmek için çok ağır bedeller ödedi.
Türkiye, sağ sol olaylarını, aşırılık davet edilen ideolojik kutuplaşmaları, etnik bölünmeleri çok büyük bedellerle aştı. Öyle zamanlar oldu ki aklın yerini tamamen duygular,
fikrin yerini tamamen hamaset, iradenin yerini tamamen öfke aldı. Halkı, özellikle gençliğimizin ufkunu rehin alan siyasi kutuplaşmalar had safhaya vardı.
Birleştirici paydalar üzerinde siyaset yapmak kolay olmadığından herkes kutuplara savruldu. Ortak irade, milli irade zaafa uğratıldı. En büyük darbeyi, o günlerin idealist gençleri aldı. Zira, o günlerin tezgahları dağıldıktan sonra gerçek ortaya çıktı ki istismarcılar, masumiyeti, idealizmi sonuna kadar istismar etmişler ve Türk gençliğinin duyguları üzerinden kirli oyunlar oynamışlar.
Korkuların, kavgaların, geride kaldığı o yılları şimdi hatırlamak bile istemiyoruz. Hamdolsun ki bugün milletin iktidarı var. Milletin iktidarı olan AK Parti hamasetle değil, ortak milli iradeyle ülkeyi yönetiyor. Türkiye'nin
mayasıyla, tarihiyle, milli kimliğiyle, manevi değerleriyle, Cumhuriyet ve demokrasinin kazanımlarıyla çatışarak değil, bu değerlerin hepsine birden sahip çıkarak ülkeyi yönetiyor. Bu siyaset çizgisi, milletimizin yürüdüğü yoldur.'
AK Parti'nin, ortak paydada hareket edebilen bir parti olduğuna işaret eden Erdoğan, bu çizgide marjinalliğe, dışlamaya, dışlanmaya, aşırı uçlara yer olmadığını söyledi. Bu çizginin, kardeşliğin, birliğin, adaletin ve merhametin
çizgisi olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bizim gençlik tasavvurumuz, gençliğe yani evlatlarımıza sonuna kadar inanmak, onların ruh ve beden gelişimlerini sağlamak; bu milletin hukukunu koruyacak şekilde yetiştirmektir. Milli değerleri koruyarak, geliştirerek, evrensel değerlere sahip çıkmalarını sağlamaktır.
Gençlerimizin bir tekinin geleceksiz kalmasına, bir tekininin geleceğinin karartılmasına razı olamayız.
Hiçbir anne baba, evladının kalem yerine silaha sarılmasını, şiddete bulaşmasını istemeyeceği gibi biz de bu ülkenin hiçbir gencinin şiddete bulaşmasına, şiddete meyletmesine, yanlış rol modellerine özenmesine razı olamayız.'
'KENDİ GENÇLİĞİMDEN BİLİYORUM...'
Gençlerin, en çok büyüklerin kendilerini anlamadığına üzüldüğünü ifade eden Erdoğan, 'Kendi gençliğimden de biliyorum ki bu düşüncede haklılık payı yüksektir ama gençlerimizin de büyüklerini, ülkemizin geçirdiği evreleri çok iyi anlaması gerekir.
Onlar da yarın anne baba ve iş sahibi olduklarında 'aman şiddetten uzak dur, aman yanlış mevzilere yönelme' ikazlarını takdir
edeceklerdir' diye konuştu.
Türkiye'nin arızi sorunları; uzun yılların biriktirdiği ve bir kalemde çözülemeyen meseleleri olduğunu kaydeden Erdoğan, ancak ülkenin gücünü, yeniden kuvveden fiile geçirdiklerini; durmak üzere olan saatin bütün ülkede yeniden işlemeye başladığını söyledi.
'Ümitvar olmalıyız. Özellikle duygularımızla oynamak isteyen aktörlere karşı uyanık olmalıyız' diyen Erdoğan, bu aktörlerin ekran başında, üniversite amfilerinde ya da siyasetçi olarak meydanlarda ortaya çıkabileceğini söyledi; gençlerin bunlara pirim vermeyeceğine olan inancını dile getirdi.
Erdoğan, gençlerin vicdanını en çok yaralayan şeyin adaletsizlik olduğunu belirterek, ayrıca, genç insanın değişimden yana olduğunu vurguladı. Erdoğan, ortaya koydukları siyasetin, yeni bir siyaset olduğuna dikkati çekerek, siyaseti
gençleştirmek üzere yola çıktıklarını ve bunu başardıklarını; başarmaya devam ettiklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, 'Bu siyasetin temel dinamiği değişim olduğu için siyasetimiz, gençlerimizin gönlünü fethetmiştir. Bu değişimi; yıkarak, bozarak, tahrip ederek değil, inşa ederek, ihya ederek, umudun kapılarını açarak gerçekleştiriyoruz' diye konuştu.
Cehaleti ayaklarımızın altında yoğuracağız
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, okuma yazma oranını yüzde 80'den yüzde 90'a çıkardıklarını ve yüzde 100'ü hedeflediklerini belirterek, 'Bu ülkede cehaleti ne yapacak yapacak, ayaklarımızın altında yoğuracağız' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, ülke yönetiminde, 'elle tutulur, gözle görülür mesafeler aldıklarını' ifade ederek, bu mesafeleri alırken halka acı reçeteler, zehir ilaçları içirenler gibi olmadıklarını söyledi.
Okula gittiği gün kitabını masasının başında gören öğrenciyle, anne ve babasının sosyal hukuk devletinin ne demek olduğunu gördüğünü anlatan Erdoğan, 'Bilişim teknolojisi sınıfında, hayatında bilgisayar nedir bilmeyen gençlik, karşısında bilgisayarları gördüğü anda gençliğimize nasıl önem verdiğimizi görünce, 'ha benim devletim var' dedi' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bir zamanlar yurtta kalan üniversite öğrencilerinin dolaplarında siyaseti eleştiren mizah dergileri bulundurdukları için bile kovuşturmaya uğradıklarını anımsattı. 2002'de yaklaşık 2 milyon gencin, yurt dışında yaşamak, okul ve iş imkanı bulabilmek için büyükelçiliklere başvurduğunu belirten Erdoğan, artık o günlerin geride kaldığını söyledi.
'O kriz günleri, zayıf ve iradesiz koalisyon günleri Türkiye'de yok artık' diyen Erdoğan, halkın, bunun getirdiği güven ve istikrara ulaştığını kaydetti.
Erdoğan, 'Bundan sonra da bu istikrar ve güveni, inanıyorum ki halkımız bu parlamentoda zaafa uğratmayacaktır' dedi.
ÖĞRENCİLERE YÖNELİK YAPILANLAR
Başbakan Erdoğan, konuşmasında ilköğretim ve üniversite öğrencilerine yönelik yaptıkları yardımları da anlattı. Erdoğan, 4 yıllık iktidarlarında ilköğretim öğrencilerine 411 milyon 282 bin 131 ders kitabını ücretsiz olarak dağıttıklarını söyledi.
Dar gelirli ailelerin çocuklarının kitap dışındaki diğer ihtiyaçlarını da fondan gönderilen yardımlarla karşıladıklarını anlatan Erdoğan, özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin ücretsiz olarak taşınmasını sağladıklarını bildirdi.
Erdoğan, şartlı nakit transferi projesiyle 1 milyon 560 bin öğrencinin ailesine 500 milyon YTL'ye yakın bir kaynak aktardıklarını anlattı.
15 ilde üniversite kurduklarını, üniversite araştırma fonlarına aktarılan kaynağı 70 trilyon liradan 300 trilyon liraya çıkaracaklarını ifade eden Erdoğan, üniversite öğrencilerine verilen krediyi 45 milyon liradan 150 milyon liraya çıkardıklarını söyledi.
'GENÇLİĞİN YANINDA KİM VAR?'
'Gençliğin yanında kim var? AK Parti iktidarı var' diyen Erdoğan, 4 yıllık iktidarlarında derslik sayısını 100 binin üzerine çıkararak bir rekora imza attıklarını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, okuma yazma oranını yüzde 80'den yüzde 90'a çıkardıklarını ve yüzde 100'ü hedeflediklerini anlatarak, 'Bu ülkede cehaleti ne yapacak yapacak, ayaklarımızın altında yoğuracağız' dedi.
3 bin kapalı köy okulunu yeniden açtıklarını, KÖYDES projesiyle köylere medeniyetin ufuklarını taşıdıklarını kaydeden Erdoğan, bu yıl sonuna kadar suyu ve yolu olmayan köy kalmayacağını bildirdi. Erdoğan, kapalı olan 257 kütüphaneyi açtıklarını ve kitap kapasitesini yüzde 500 oranında artırdıklarını söyledi.
'MİLLETE SEVDALI OLMAK, ÜLKEYE AŞIK OLMAK BU'
'Haydi kızlar okula kampanyası' ile 220 bini aşkın kızın okula gitmesini sağladıklarına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, 'Bunlar bu dönemde oldu...Millete sevdalı olmak, ülkeye aşık olmak bu' diye konuştu.
Erdoğan, gençlerin spor yapabilmeleri için spor salonları yaptıklarını, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 125 okula, 75'i açılan kapalı spor salonu yaptırdığını söyledi.
Şampiyonlar Ligi finali ve UNIVERSIAD oyunlarının Türkiye'de yapıldığını anlatan Erdoğan, İstanbul Park'ın Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yaptığını, gelecek yıllarda bazı organizasyonların da ülkede yapılacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, 'Bu ülkede güven ve istikrar olduğu için bunlar bize veriliyor' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, bu yılın sonuna kadar IMF'ye olan 8.5 milyar dolarlık borcu 6.5 milyar dolara düşürmek istediklerini ifade ederek, '2009 sonuna kadar tamamen bunu sıfırlamamız da sözkonusu olabilir' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomideki
gelişmeleri anlattı.
İktidara gelirken koydukları hedeflerin bazıları tarafından 'Seçim atmosferinin abartılı hedefleri olarak' görüldüğünü belirten Erdoğan,
Türkiye'nin potansiyeline ve dinamizmine inanarak hedefleri belirlediklerini
söyledi.
Başbakan Erdoğan, bu hedeflerin bazılarını gerçekleştirdiklerini, bazılarını
ise gerçekleştireceklerini ifade ederek, 4 yıl boyunca mali disiplinden taviz vermediklerini ve bundan sonra da vermeyeceklerini anlattı.
Dış ticaret hacmini 200 milyar doların üzerine çıkarmak istediklerini anlatan Erdoğan, dış ticaret hacminde, ithalatın fazla olmasının eleştirildiğini belirtti. Erdoğan, göreve geldiklerinde 21 dolar olan petrolün varilinin 70 dolara yükseldiğini dile getirerek, yaşanan bu fiyat artışlarını halka
yansıtmadıklarını söyledi.
'ARTIK YERE SAĞLAM BASAN TÜRKİYE VAR'
Mayıs ve Haziran krizlerinin hafif baş ağrısı ile geçirildiğini ifade eden
Erdoğan, 'Niye? Artık yere sağlam basan Türkiye var' dedi.
Türkiye'nin IMF ile olan ilişkilerine de değinen Erdoğan, 'Bu iktidar IMF'in oyuncağı oldu, IMF ne derse onu yapıyor' diye eleştirildiğini anımsattı. Gençlerin bu konuya dikkat etmelerini isteyen Erdoğan, Türkiye'nin 1947'de IMF'e
üye olduğunu, ve ilk stand-by anlaşmasının 1961'de yapıldığını hatırlattı.
Başbakan Erdoğan, bugüne kadar IMF ile 19 anlaşma yapıldığını dile getirerek, 1999'dan sonra IMF'den kullanılan para miktarında artış olduğunu söyledi. İktidarlarında IMF ile bir tane stand-by anlaşması yapıldığını anımsatan
Erdoğan, 'Bu ülkede iktidar olan hemen hemen her parti, koalisyon hükümeti IMF ile anlaşma yapmıştır. Kime, neyin faturasını kesiyorsunuz, kimi aldatıyorsunuz?' diye sordu.
İktidara geldiklerinde 23.6 milyar dolar olan Türkiye'nin IMF'ye olan borcunu 8.5 milyar dolara indirdiklerini belirten Erdoğan, 5 Nisan kararları, 1999 depremi ve 2001 krizinin ardından IMF'den kaynak kullanımının arttığını ve bunun gerekçesinin de deprem olduğunun söylendiğini kaydetti. Erdoğan, 'O
dönemde iktidarda kim vardı? DSP, MHP ve ANAP'ın oluşturduğu koalisyon hükümeti
vardı. 3'lü koalisyon hükümeti vardı. Biz hala o depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz' dedi.
Erdoğan, bu yılın sonuna kadar IMF'ye olan 8.5 milyar dolarlık borcu 6.5
milyar dolara düşürmek istediklerini söyledi.
'RAKAMLAR BENİ HEYECANLANDIRIYOR'
Başbakan Erdoğan, 6.5 milyar doları telaffuz ederken önce 26.5 milyar dolar
deyince, 'Bu rakamlar beni heyecanlandırdığı için olsa gerek...' dedi. Erdoğan,
'2009 sonuna kadar tamamen bunu sıfırlamamız da sözkonusu olabilir' dedi.
Merkez Bankasının rezervleri hakkında bilgi veren Erdoğan, göreve geldiklerinde 26.8 milyar dolar olan Merkez Bankasının döviz rezervini 64 milyar dolara çıkardıklarını anlattı. Erdoğan, '26.8 milyar dolar nire, 64 milyar dolar nire? Bu, nereden nereyeyi anlamayanlar, anlamak istemeyenler var. Ama biz hesap
adamıyız, muhasebe kayıtlarımızı iyi tutuyoruz. Nerede başladık, şimdi neredeyiz?
Hedef nereye gidiyoruz?' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 181 milyar dolar olan milli geliri 210 milyar dolar artırarak 390 milyar dolara çıkardıklarına da dikkati çekti.
'BUNU GÖRMEYECEKSİN DE NEYİ GÖRECEKSİN?'
'El insaf, bunu görmeyeceksin de neyi göreceksin? Bu yatarak olmaz. Bazıları zannediyor ki biz turistik seyahat yapıyoruz... Biz iş seyahati yapıyoruz, iş seyahati. Türk işadamları bugün dünyanın bir çok ülkesinde yatırım yapmışsa ve bu yatırımlar proje bazında 100 milyar dolara ulaşmışsa, bunda bu seyahatlerin etkisi çoktur' dedi.
Başbakan Erdoğan, çalışanlara, hesapta biriken 13.5 katrilyon liralık nemalarını da ödediklerini anlatarak, 'Göreve geldiğimizde bu masanın üzerindeydi, ama masa üzerinde açıkta değildi, sümenaltına atılmıştı, görmesinler
diye. Unutulmuş, tozlanmış... İşçi, memur soruyor, 'hani siz bize paralar
kesmiştiniz, ne oldu bu paralar?' Aradık taradık, bir de baktık ki sümenaltına
sokuvermişler. 'Devlet borçlu olmaz' dedik ve bu parayı ödedik' diye konuştu.
Kamu borç net stoku hakkında tartışmalar yapıldığını ve doğru açıklamalar yapılmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, 'Biz göreve geldiğimizde gayri safi milli hasılaya kamu net borç stoku oranı yüzde 78.4'tü. Şimdi ise 2006 yılı sonu itibariyle gayri safi milli hasılaya oran yüzde 47-48'e düşüyor. Bu hesap böyle
yapılır. 'Siz geldikten sonra borç stoku arttı' diyorlar.'
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, IMF ile 6. gözden geçirmenin gelecek ay (Mart) başlayacağını söyledi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, muhalefetin toplam borç stoku ile ilgili görüşlerini eleştirdi. Muhalefetin özel sektörün borç stokunu da toplam borç stoku içinde gösterdiğini anlatan Erdoğan, 'Milleti
aldatmayın. Bakın özel sektörün borcuna ne Hazine kefildir, ne Merkez Bankası...
Özel sektör kendi teminatını kendi bulur. Bizimle bunun bir alakası yok' diye
konuştu.
Özel sektör borçlarının hiç bir zaman kamu net borç stoku içinde yer almayacağını vurgulayan Erdoğan, 'Bunu milletimiz bilmesi lazım. Özel sektör borcunun bizimle, Hazinemizle uzaktan yakından alakası yoktur' dedi.
'LEBLEBİ, ÇEKİRDEK...'
Türkiye'nin milli gelirinin yaklaşık 400 milyar dolar olduğunu kaydeden
Erdoğan, kamu net borç stokunun, gayri safi milli hasıla içindeki payının yüde
47-48'lerde olmasını 'bu oranlar, leblebi çekirdek artık' diye değerlendirdi.
Türkiye'nin dünya ile bütünleşen bir ülke olarak uluslararası kuruluşlarla iyi ilişkiler kurması gerektiğini kaydeden Erdoğan, IMF'nin de bir uluslararası akreditasyon kuruluşu olduğunu söyledi. Türkiye'nin bu konuda iyi bir ivme
yakaladığını vurgulayan Erdoğan, Mart'ta 6. gözden geçirme çalışmalarını
başlatacaklarını açıkladı.
'AYNEN DEVAM EDECEK'
Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik rakamlarının iyi olduğunu belirten Erdoğan, halka açılan bir Türk firmasının önemli bir talep topladığını hatırlattı. Firmaya yaklaşık 5 milyar dolarlık bir talep geldiği yolundaki haberleri hatırlatan
Erdoğan, 'Kimse ne Cumhurbaşkanı seçimini soruyor ne erken seçimi soruyor. Artık
Türkiye'de istikrar olduğu için geliyorlar...' diye konuştu.
Artık hiçbir faktörün, özellikle de yapay faktörlerin hedeflerini engelleyemeyeceğini anlatan Erdoğan, 'Geri dönüş asla olmayacak. Ekonomik program aynen devam edecek' dedi.
KONUT
Erdoğan, tutsat (mortgage) yasa tasarısının yarın TBMM Genel Kurulunda görüşüleceğini bildirerek, bu uygulamanın Türkiye'de yeni bir gelişmenin yolunu açacağını söyledi.
TOKİ'nin çalışmalarını da anlatan Erdoğan, 81 ilde inşaat faaliyetinin sürdüğünü ve yıl sonunda yapılan konut sayısının 250 bine çıkacağını ifade etti.
Toplu konut yapımı ile ailelerin okul servislerine para ödemesinin de sona
ereceğini anlatan Erdoğan, artık annelerin çocuklarını toplu konut içinde yer
alan okullara götüreceğini ifade etti.
Erdoğan, 49 ili kapsayan Teşvik Kanunu ile ilgili de bilgi verdi. Teşvik uygulamasından sonra bu illerdeki sigortalı işçi sayısının büyük oranda arttığını kaydeden Erdoğan, muhalefeti de bütün bu gelişmelere 'kötü niyetle bakmakla' suçladı.
SAĞLIK
SSK hastaneleri ile devlet hastanelerini birleştirdiklerini anlatan Erdoğan,
şunları söyledi:
'Dedik ki 'SSK hastanelerinde benim vatandaşım ilacını alacak'. Biz dedik bal gibi olur. Oldu mu? O da oldu. Yani daha önce benim vatandaşım SSK hastanesinde reçeteyi götürüyor, beş ilaçtan ikisini üçünü alabiliyordu. Gece geliyordu. Orada sabahlıyordu kar-kış demeden. Ama biz ne dedik, 'hayır, sen artık diğerleri gibi serbest eczaneden ilacını alacaksın' dedik. Onunla da
kalmadık, depolarla bir anlaşma daha yaptık. Bizim sosyal güvenlik anlayışımızda eczaneye gelen bir hastamız hiçbir eksik olmadan dönecek. Ve ecza depoları yeni bir anlayış geliştirdi. Nedir o? İcabında bir ilacı mı yok vatandaşın, hemen bir telefon eczaneden açılıyor depoya, depo hemen motosikletli kargosuyla o ilacı
eczaneye götürüyor. Sosyal devlet bu. İlacı beş tane, beşini de alıyor. Buralara
kolay gelinmedi, bunlar güvenle oluyor.'
SSK'nin ilaç parası olarak 2 milyar YTL harcadığını anlatan Erdoğan, yeni
uygulama ile hem vatandaşların rahat ettiğini hem de eczanelerin cirosunun
arttığını söyledi.
Erdoğan, tutsat (mortgage) uygulaması ile Türkiye'de yeni bir iskan ve
değişim dönemi başlayacağını belirterek, 'bunun müjdesini veriyorum' dedi.
SLOGAN YARIŞI
Başbakan Erdoğan'ın konuşması, sık sık sloganlarla kesildi.
Erdoğan, Denizli, Yozgat ve Kütahya'dan gelen AK Parti'li gençler sık sık,
'Seninleyiz her zaman Recep Tayyip Erdoğan', 'Gençlik seninle gurur duyuyor',
'Karizmatik Başbakan', 'Başbakan seninle her şeye varız', 'İşte gençlik işte
Başbakan', 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganları atınca, konuşmasına sık
sık ara vermek zorunda kaldı. Erdoğan, bunun üzerine korumasından, localardan
slogan atan gençlerin uyarılmasını istedi.
Partili gençler, Başbakan Erdoğan'ın beğendiği 'Beraber yürüdük biz bu
yollarda' şarkısının nakarat bölümünü de söyledi.
Grup konuşmasını genellikle 30-45 dakika arasında tamamlayan Erdoğan'ın,
bugünkü konuşması 75 dakika sürdü.
Erdoğan, sık sık 'Kıskananlar çatlasın' sloganı atan gençlere, 'Gençler,
çatlamasın. Onlar da bize lazım, onlar da gerçekleri görecek' diye seslendi.
Başbakan Erdoğan'a konuşmasını tamamlamasından sonra, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen gençler, çini işlemeli porselen tabak, halı, Denizli horozu maketi ve çiçek hediye ederek, fotoğraf çektirdi.