Başbakan Davutoğlu Brüksel ziyareti öncesi konuştu

Bizim prensibimiz hukuk kanallarını işletmek. teröre destek veren açıklamalar ve dosyalar söz konusu. Ancak tüm bu süreç içerisinde muhalefetin tutumunu gözleyeceğimize yönelik açıklamalarda bulundum. Ama Kılıçdaroğlu ucuz kahramanlıklara kalkıştı. 3 parti de meydan okuyor. Ben kadromuzdan eminim. HDP'nin bazı suçlar nedeniyle dönüp AK Parti'ye saldırmakla ilgili tutum sergiledi. Kendi içlerinde de teröre destek veren açıklamalarda da bulunuldu. Herkes açık net tavrını ortaya koysun.

Siyasi ahlak bakımından bu yol gerekli bir yoldu. İkinci boyutunu 1 Kasım seçimlerinden sonraki tüm vaadlerimizi yerimize getirdik. Bu sadece bizim sayemizde değil meclisin de hızlı çalışması gerekiyor. Vize muhafiyeti için belli süreye kadar yapmamız gereken şeyler var.

En doğru yolun meclisi en az kilitleyecek çözüm olduğu düşüncesindeyim.

Bize sürekli saldırıyorlar. AK Parti dokunulmazlıklardan kaçınıyor. Hayır. Böyle bir şey yok. Ancak bunları tek tek değerlendirmek günlerimizi haftalarımızı alacak. Ancak dediğim yöntemle herkesin dokunulmazlıkları kaldırırız herkesin kararını yargı verir.

Eğer onlardan olumsuz bir şey gelirse dahi biz bu süreci işletiriz. Herkeste kimin ne oy verdiğini açık net bir şekilde görür.

Avrupa kamuoyundaki genel hava Türkiye'ye baskı yapılması gerektiği yönündeydi. Bazıları bunu fırsat bilip Türkiye'nin üzerine gidilsin gibi söylemler ortaya çıktı. Ancak biz götürdüğümüz dürüst teklifle oyunun tümünü değiştirdik. Ancak Avrupa Türkiye'nin üzerine düşeni yapmadığını değil, Türkiye'nin teklifini tartışıyor. O gün Merkel ve Rutte ile 6 saatlik görüşme yaptık, sonra Avrupalı parlemanterle sundum. Biz mülteciler konusunu istismar etmeye gitmiyoruz. Buna dünya alem şahit. Öte yandan Türkiye'yi açık göçmen mapushanesi haline getirmek isteyenlere de kimseye pabuç bırakmayız.

Bu konularda AB içinde de bir takım zorluklar olduğunu görüyoruz. Bunu Merkel ve Tusk ile de konuştuk. Biz bunun farkındayız ancak onların da bizim konumumuzun farkında olması lazım.

TERÖR TANIMININ DEĞİŞMESİ

Terörü en yakın tehdit olarak yaşayan ve demokratik hukuk devletini yaşatan tek ülke Türkiye. Başka ikinci bir ülke yoktur ki hem terörle içiçe yaşayacak hem de hukuk devletini böylesine savunacak.

Terörün şekli değişti. Mesela eskiden sadece Kuzey Irak sınırıyla mücadeke ederken şimdi de Suriye çıktı. Yine eskiden terörle mücadele ederken PKK ile mücadele ederken şimdi DAEŞ var DHKPC ve gizli bazı eller var. 10 terör örgütü Türkiye'ye savaş ilan ettiler. Tüm bu kritik süreçte biz 4 seçim yaptık. Yeni boyutlar dolayısıyla ek tedbir ne alınması gerekiyorsa bakanlar kurulunda arkadaşlarıma söyledik, yapılacaktır. Kesinlikle demokratik standartlardan vazgeçmeyiz. Ancak terör ve terörist yeni boyutlar kazanmışsa, bunu da tanımlarız.

Bu tedbirler Fransa'da alınınca demokratik hak ve özgürlüklerden sapma olmuyor da Türkiye de oluyor algısına asla müsaade etmeyiz. Vatandaşlarımızın günlük hayatını sürdürmesi teröre karşı verilecek en büyük cevaptır. Yasalar buna güç kadar tahkim eder ancak son zamanlarda söylenen bu tarz spekülasyonlara riayet etmemek gerekmektedir.