Barzani, 15 ülkede temsilcilik açacak
Kuzey Irak’taki bölgesel yönetim, 15 ülkede temsilcilik açacağını açıkladı YENİ
Bu temsilciliklere Irak elçiliklerinde yetişen diplomatların atanacak olması akıllara yeni soru işaretlerini getiriyor.
‘Ekonomik ve ticarî ilişkileri geliştirmek ve yabancı yatırımcıları bölgeye çekebilmek için İngiltere, Rusya, Almanya, İtalya, Fransa, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika, Hollanda, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Vatikan dâhil 15 ülkede temsilcilik açacağız. Bunun için gereken tüm hazırlıklarımızı tamamladık.’ diyor Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Dış İlişkiler Sorumlusu Felah Mustafa. Ona göre söz konusu temsilcilikler Irak konsoloslukları içinde faaliyet gösterecek. Buralarda yer bulunamaması halinde ayrı binalarda çalışmalarını sürdürecek. “Bunun için Irak dışişleri bakanlığı görüşmelerde bulunuyoruz. Anayasa ve Dışişleri Bakanlığı kanununda yapılacak değişikliklerin ardından en geç aralık sonunda bu büroları hizmete açacağımızı ümit ediyoruz.” diyor Felah Mustafa.
Onun kendinden bu kadar emin konuşmasında, Amerikan işgali sonrasında Irak’a Cumhurbaşkanı olan Celal Talabani ile Dışişleri Bakanlığı’na atanan Hoşyar Zebari’nin etkisi büyük elbette. Onların ve işgal güçlerinin desteğiyle ‘bağımsız Kürt devleti’ hayalini hayata geçirmeye çalışan Kürtler, şimdi de Dışişleri Bakanı Zebari üzerinden dış dünyaya açılma peşinde. Irak Kürdistan Demokratik Parti (IKDP) ve Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) tarafından ABD, İngiltere ve Mısır’da açılan parti büroları önce ‘Kürdistan Federal Hükümeti Temsilcilikleri’ olarak yeniden yapılandırıldı. Ardından tek çatı altında birleştirilen söz konusu temsilciliklerin tabelası “Kürdistan Bölgesel Yönetimi Temsilcilikleri” olarak değiştirildi. Türkiye, İran ve Suriye’deki bürolar ise ‘Kürdistan’ sözcüğü geçtiği için veto edildi ve mevcut halleriyle çalışmaya mecbur bırakıldı. Ardından Bakan Zebari’nin talimatıyla Irak Dışişleri Bakanlığına orta ve üst düzey yönetici sınıfına mensup 117 Kürt diplomat alındı.
Bunların içinden 18 tanesi Irak Cumhuriyeti’nin büyükelçisi olarak görev yapıyor bugün. 60 Irak elçiliğinin 18’ini elinde bulunduran Kürtler bunu da paylaşmış durumda; 10 tanesi Barzani, 8 tanesi ise Talabani tarafından atandı çünkü. Halen Irak’ın Çin büyükelçiliği görevini yürüten Dr. Muhammed Sabir İsmail, Kanada Büyükelçisi Howar Ziyad, İsveç Büyükelçisi Ahmed A. Bamarni, ABD Büyükelçisi Said Şihab Ahmed akla gelen ilk isimler. Son derece bilinçli olan bu atamalarla ilgili olarak bir Arap diplomat şunları söylüyor: “Geleceğin diplomatlarının yetiştirilmesinde Irak elçilikleri önemli bir rol oynuyor. Büyükelçilerin yanı sıra siyasi işler müsteşarı veya dış ilişkiler sorumlusu gibi tüm kilit pozisyonlara da kendi kadrolarını yerleştirdiler. Bu son derece iyi düşünülmüş hamleyle Irak kisveli Kürt diplomatların artık piştiğini söylemek pekâlâ mümkün.”
Şüphesiz bu açılım tek taraflı değil. ABD’nin 2004 yılında Kürt Federe Yönetiminin merkezi Erbil’de konsolosluk açmasıyla başlayan süreç, İngiltere ve Rusya’nın da katılımıyla hız kazandı. Diplomatik kaynaklar Hollanda, Fransa ve Vatikan’ın da konsolosluk açmaya hazırlandığı bilgisini veriyor. Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benedictus’un bu konuya oldukça sıcak baktığı biliniyor. Irak’taki iç kargaşa nedeniyle çok sayıda Hıristiyan’ın Kuzey Irak’a göç etmesinin bu yakınlığın en önemli gerekçesi olduğu ifade ediliyor.
Şüphesiz bu sürecin başlangıcı Birinci Körfez Savaşı’na (1991) dayanıyor. Kuzey Irak’lı Kürtler, Barzani ve Talabani arasındaki liderlik mücadelesinin doğal sonucu olarak yurtdışında da parçalı bir yapılanma arz ediyor. Mesud Barzani liderliğindeki IKDP Türkiye, Suriye ve İngiltere’de örgütlenirken, Celal Talabani’nin IKYB’si ise İran, ABD ve Mısır’da üslendi. Aşiretlerin önde gelen isimleri arasından seçilen bu “diplomatik” kadrolar, gittikleri ülkenin siyasi ve sosyal yapısını analiz etme ve güçlü ilişkiler ağı kurma peşinde oluyor genellikle. ‘Birinci kuşak’ olarak isimlendirilen bu temsilcilerini yerini 2000’lerin başında İngiltere ve ABD’den dönen ‘ikinci kuşak’ almış bulunuyor bugün. Batılı başkentlerde söz konusu kuşağa CIA tarafından eğitilip daha sonra geri dönenler de eklenmiş durumda. İşgalden sonra Irak Dışişleri Bakanlığı kadrolarına atanmaları ise gelinen son noktayı işaret ediyor.