Bakanlık CPJ’ye tepki gösterdi!
O listedekiler gazeteci değil terörist
Doğrudan gazetecilik faaliyeti nedeniyle 61 kişinin cezaevinde olduğunu bildiren CPJ’ye tepki gösteren Adalet Bakanlığı’nın bilgi notunda bazı isimlerle ilgili açıklama yer almadı. Bakanlık: “Listeyi bize gönderin inceleyip sonuçlarını iletelim dedik, yanıtsız kaldık”
Adalet Bakanlığı, Uluslararası Gazetecileri Koruma komitesi (CPJ) tarafından ‘Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Krizi, Gazetecilerin Hapsedildiği ve Muhalefetin Suç Sayıldığı Günler’ başlığıyla açıklanan 2012 raporuna ilişkin yaptığı değerlendirmeyi bir bilgi notu ile gazetecilerle paylaştı.
Bakanlık, CPJ raporunun hazırlık sürecinde, iddia konusu kişilerin bir listesinin bakanlığa ulaştırılması durumunda, gerekli incelemeler yapılarak sonuçlarının CPJ’ye iletileceği yönündeki çağrının yanıtsız kaldığını belirtti. Bilgi notunda, “Komite, bilahare hazırladığı raporunda, yanıtlanma imkanı tanınmayan tek yönlü iddialarına yer vermekten kaçınmamıştır” denildi.
Bir yılda ani artış
CPJ’nin 2011’de “Sadece 8 kişi gazetecilik faaliyeti nedeniyle yargılanıyor” dediğini, 2012 raporunda ise 76 kişilik bir liste yayınladığını belirten bakanlık, “2012 raporunda yer verilen isimlerin büyük kısmı 2011’de de yargılanıyordu. CPJ’nin; 2011’de gazeteci olarak değerlendirmediği kişilerin, hangi ölçülere göre bir yıl sonraki raporunda gazeteci olarak değerlendirildiği dikkate değer bir sorudur” dedi. Raporda, doğrudan gazetecilik faaliyeti yaptıkları için cezaevinde olduğu iddia edilen 61 kişinin yer aldığı hatırlatılan bilgi notunda, “61 kişilik listede bulunan 8 kişi yargılandıkları çeşitli suçlardan mahkûm olmuştur. Diğerleri hakkındaki kovuşturma süreci ise devam etmektedir” denildi.
CPJ’nin raporunda gazetecilikle ilişkileri daha muğlak olan 15 ismin yer aldığı belirtildi. Açıklamada bu listedeki 8 kişiden 5’inin mahkum olma nedenleri ile ilgili bilgi verilirken, “değişik çapta ateşli silahlar bulundurmak, silahlı soygun, bombalama, bir polisin öldürülmesi” gibi eylemler sıralandı.
Ancak listedeki üç gazeteciye (Seyithan Akyüz, Ali Konar ve Şükrü Sak) ilişkin bir bilgi verilmedi. Bakanlık bu gruptaki Erdal Süsem’in hem TİKKO hem de PKK üyesi olduğunu iddia etmesi dikkat çekti.
Bakanlık ayrıca 15 kişilik 2. grupta mahkum olan 7 kişiden 5’i ile ilgili benzer bilgiler verildi. Ancak iki gazeteciyle (Nuri Yeşil, Şahabettin Demirilgili) ilgili yine bilgi verilmedi.
Yargı kararlarıyla sabit!
Bilgi notunda, CPJ raporunu hazırlayanların, yargılanmış, hüküm almış ve hükümleri Yargıtay tarafından onanmış olan kişilerle ilgili durumu “Yüzlerce sayfa belge inceledik, avukatlarla görüştük ve onlar bu suçlamaları kabul etmiyorlar, emniyetin bir oyunu olduğunu ifade ediyorlar” şeklinde açıkladıkları ileri sürülerek şöyle denildi: “Bu yaklaşımla; CPJ, bağımsız mahkemelerin yaptığı yargılamaları ve temyiz incelemeleri sonucu Yargıtay’ın ulaştığı hukuki sonuçları kabul etmeyerek, bir mahkeme edası ile somut olay yargılamasını, üstelik tek yönlü iddialar temelinde, kendisi yapmakta ve yargı kararlarıyla sabit bazı ağır cürümleri adeta temize çıkarmaktadır.”
Bilgi notunda karışıklık
Bakanlığın bilgi notunda Çağdaş Kaplan’ın “Bir müteahhidin silahla tehdit ederek kaçırılıp örgüt evine götürülmesi, gasp edilmesi, sahte polis kimliği kullanma” suçlarından mahkum olduğu ileri sürüldü. Oysa Kaplan, KCK operasyonunda tutuklanmıştı ve yargılanması bitmedi. Kaplan’a yöneltilen suçlamaların Erol Zavar’la bire bir aynı olması dikkat çekti.
