Bakan'dan Tariş işçilerine eleştiri
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, sağlanan
desteklere rağmen Tariş birliklerinin geçmiş alışkanlıklarını sürdürdüğünü,
yönetim hatalarını gideremediğini, rantabl olmayan, iş hacimleri ve mali
imkanlarını aşan yeni yatırımlara girdiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplandı.
Birleşimi açarken 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Akşener, gündeme
geçmeden önce 3 milletvekiline söz verdi.
CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan'ın Tariş ve tarım satış birliklerinin
sorunlarıyla ilgili gündemdışı konuşmasını Hükümet adına yanıtlayan Ergün,
birliklere ilişkin yeniden yapılandırma programının uygulamaya konulduğunu
hatırlatarak, bu kapsamda birliklerin vesayet döneminden gelen yapısal
sorunlarının çözümüne yönelik ciddi katkı ve destekler sağlandığını anlattı.
Ergün, birliklerin bilançolarını düzenlemek ve kredibilitelerini artırmak
amacıyla 13 birliğin 2000 yılı öncesine ait faizleriyle birlikte 1,3 milyar
liraya ulaşan Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kredisi borçlarının Hazine
tarafından üstlenilerek silindiğine işaret etti.
Aşırı ve niteliksiz personel yapısının değiştirilmesine ilişkin
çalışmalara destek amacıyla personel tazminatlarının Hazine tarafından
karşılandığını, bu kapsamda birliklere yaklaşık 156 milyon lira ilave kaynak
aktarıldığını ifade eden Ergün, DFİF kaynaklarından düşük maliyetli kredi
uygulamalarına da devam edildiğini kaydetti.
Halen birliklerin üzerinde yaklaşık 920 milyon lira DFİF kredisi
bulunduğuna dikkati çeken Ergün, şöyle konuştu:
"Yeniden yapılandırma programının sonuçları, birliklere göre farklı
olmuştur. Bazı birlikler bu süreci çok iyi değerlendirdi ve kendilerini yeniden
yapılandırarak ciddi başarılar elde etti. Trakya Birlik, Marmarabirlik,
Gülbirlik'in çok iyi başarılar elde etti. Fakat bu süreci önemsemeyen, gerekli
adımları atmayan ya da atamayan birliklerin yapısal sorunlarını bugüne kadar
taşıdı. Bugün bu durumdaki birliklere baktığımız zaman, halen yönetim sorunlarını
sürdürdükleri, geçmiş alışkanlıkları hiç değiştirmedikleri, yüksek maliyetlerle
faaliyet gösterdikleri, öz kaynaklarını yeterince güçlendirmedikleri, finansman
yönünden sürekli dış kaynaklara bağımlı oldukları görülmektedir. Buna karşılık,
bundan önceki süreçte de birliklerin piyasa koşullarında rekabetçi bir şekilde
faaliyet göstermeleri ve zayıf oldukları noktalarda bu kuruluşların desteklenmesi
yine hedeflerimiz arasındadır. Nitekim Hükümet programında tarım satış kooperatif
ve birliklerinin sürdürülebilir rasyonel finansman modeline kavuşturulması
tedbirlerine yer verilmektedir."
-"TASLAK BAŞBAKANLIKTA"-
İlgili kurum ve kuruluşların mutabakatıyla hazırlanan kanun taslağını
Başbakanlığa sunduklarını bildiren Ergün, birliklerin ödemede güçlük çektikleri
mevcut DFİF kredisi borçlarının yeniden yapılandırılması ve ödemenin uzun vadeye
yayılması, bu kuruluşlar için faiz destekli kredi sisteminin getirilmesi, ürün
alımında ihtiyaç duydukları dış finansmanın bu yolla karşılanabilmesine yönelik
düzenlemeler içerdiğini ifade etti.
Ergün, düzenlemeyle, ayrıca işlevini önemli ölçüde tamamlamış olan
yeniden yapılandırma programının sonlandırılması, birliklerin uygulamada
karşılaştıkları mevzuat eksikliklerinin giderilmesi, bu kuruluşların
kooperatifçilik ve kurumsal yönetim ilkesine göre faaliyet göstermelerine yönelik
düzenlemelere de taslakta yer verildiğini ifade etti.
-"RADİKAL ADIMLARI ATAMADI"-
Tariş birliklerine bugüne kadar verilen destek konusunda da bilgi veren
Ergün, Pamuk Birliğinin faizleriyle birlikte 234 milyon lira, Zeytin Birliğinin
74,7 milyon, Üzüm birliğinin 105,8 milyon lira, İncir Birliğin 40,4 milyon lira
borcu silindiğini söyledi. Bu kadar borcun silinmesine rağmen Pamuk Birliğinin
167, zeytin ve zeytinyağı Birliğinin 122, Üzüm Birliğinin 118, İncir Birliğinin
20 milyon lira borcu bulunduğunu anlatan Ergün, ayrıca bu birliklere toplam 143,7
milyon lira personel tazminatı desteği de sağlandığını kaydetti.
"Sağlanan bu desteklere rağmen başta Tariş Pamuk Birliği olmak üzere
Tariş birlikleri geçmiş alışkanlıklarını sürdürmüş, yönetim hatalarını
giderememiş, rantabl olmayan ve birliklerin iş hacimleri ve mali imkanlarını aşan
yeni yatırımlara girmişlerdir. Yeniden yapılanma programı kapsamında istihdam
yapılarını gözden geçirmeleri ve maliyetleri düşürmeleri hedeflenmiş, danışmanlık
firmaları tarafından bu yönde ciddi uyarılar yapılmış olmasına ve gerekli destek
de verilmesine rağmen, bu alanda gereken radikal adımları atamamıştır. Tariş
Pamuk Birliğinin önemli işletmesi olan ve yakın zamanda kapatılma kararı alınan
Tariş İplik A.Ş'nin durumuyla ilgili olarak bakanlığımızca yapılan incelemede,
sektör ortalamalarına göre yıllık işçi başına iplik üretimi 28-33 ton iken, bu
rakam Tariş İplik A.Ş'de 22 tonda kalmıştır. Benzer şekilde bir kilogram iplik
üretiminde işçilik payı, sektör ortalaması yüzde 5-8 iken, Tariş İplik'te yüzde
21,23 seviyesinde olmuştur. Elbette bu koşullarda bir işletmenin ayakta kalması
ve rakip firmalarla rekabet etmesi mümkün değildir. Tariş Pamuk'un diğer
işletmelerinde de benzer sorunlar yaşanmaktadır."
Tariş birliklerinin önemli ve kıymetli yüksel atıl varlıklara sahip
olduğunu, işletme sermaye yapılarını güçlendirmek için bu varlıklarını
değerlendirmesi yönündeki telkinlere de kulak vermediğini ve yakın zamana kadar
bu konuda ciddi adımlar atılmadığını anlatan Ergün, bunun yerine sürekli
borçlanmanın tercih edildiğini vurguladı. Gelinen noktada bu borçların
çevrilmesinin zor olduğuna işaret eden Ergün, buna rağmen alacaklı bankaların
pamuk birliğine gerekli kolaylığı göstererek ve özel banka borçlarının yeniden
vadelendirildiğini söyledi.
Bakanlığın Tariş Pamuk Birliğinin durumuyla ilgili inceleme yaptırılarak,
atılması gereken adımlar ve alınması gereken önlemlerle ilgili öneride
bulunduğunu kaydeden Ergün, "Bundan sonraki süreçte başarısı, birlik
yöneticilerinin atacakları adımlara, ellerindeki gayrimenkul değerleri,
sermayelerini ve finans yapılarını güçlendirmek için kullanma yeteneklerine
bağlıdır. Birliklere yönelik öngördüğümüz yasal düzenleme ve desteklerden Tariş
birlikleri de yararlanmış olacak" dedi.
-ELAZIĞ'DAKİ DEPREM-
Genel Kurulda söz alan bazı milletvekilleri, Elazığ'da dün meydana gelen
depremle ilgili görüşlerini ifade eti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural,
depremin yaralarının bir an önce sarılması gerektiğini belirterek, parti olarak
bir heyeti bölgeye gönderdiklerini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da deprem öncesi ve sonrasıyla ilgili
olarak ne yapılması gerektiği konusunda ulusal program hazırlanmasını istedi.
Anadol, ayrıca, Hükümetin, Ermenistan ile imzalanan protokolleri Meclise getirme
konusunda çok acele ettiğini ileri sürerek, geri çekilmesi gerektiğini savundu.
BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
depremi "kerpiç evlerle geçiştirdiğini" ifade ederek, TOKİ'nin üst gelir grubu
için lüks konut yapmayı bırakıp, kentsel dönüşüm ve deprem konutlarıyla ilgili
olarak üzerine düşeni yapmasını istedi.
Öte yandan, Pakistan Ulusal Meclis Başkanı Fehmida Mirza ve beraberindeki
heyet, Genel Kurul çalışmalarını bir süre izledi. Mirza, kendisini alkışlayan
milletvekillerini selamladı.