Gazete Vatan Logo

Bakan o anı açıkladı!

'Önemli olan kızımızın iyileşmesi, gerisi teferruat'

Bakan o anı açıkladı!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Edirne’de kanser hastası genç kızla aralarında geçen diyalogla ilgili bugün ilk kez konuştu. Gazetecilerin genç kızın parayı iade etmesini sorması üzerine, Bakan Bayraktar 'önemli olan kızımızın iyileşmesi, gerisi teferruat' diye cevap verdi.

Bayraktar, "Esası bunun şifa bulmasıdır. Gerisi teferruattır. Orada geldi ’ilaçlarımı alamıyorum’ dedi. Bizde orada bir harekette bulunduk. Ama bunların hiçbiri önemli değil. Genç bir yavrumuz. Önemli olan o. Gerisi ne olursa olsun. Genç kızımızı tedavi edelim. Tedavi edilecek bir hastalığı var. Onu da öğrendim. Valiye talimat verdim. Dün sabaha kadar kendisiyle ilgilenildi. Bugün de ilgileniliyor. Bundan sonra da ilgileneceğiz. Sağlık bakanımız da ilgilenecek. Mühim olan genç yavrunun tedavi olmasıdır. Sağlığına kavuşmasıdır" diye konuştu. Ortada bir yanlış anlaşma olup olmadığı sorusuna "Bir şey demiyorum" karşılığını veren Bakan Bayraktar, genç kızın kendisine gönül koyduğunu söyleyen bir basın mensubuna, "Canı sağolsun. Acil şifalar diliyorum" şeklinde karşılık verdi.



GENÇ KIZ İLK KEZ KONUŞTU

Dün Edirne’yi ziyaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’dan ilaçların alınması konusunda yardım isteyen kanser hastası Dilek Özçelik, bugün Vali Duruer’i makamında ziyaret etti.

Vali Duruer, ziyarette yaptığı konuşmada, devlet olarak her zaman hastaların ve ihtiyacı olan kişilerin yanında olduklarını belirtti.
Bakan o anı açıkladı
Dün Özçelik’in Bakan Bayraktar’dan ilaçlarının alınması için yardım istediğini fakat konunun yanlış anlaşıldığını ifade eden Vali Duruer, ”Dünkü hadiseyi biliyorsunuz. Biz sayın bakanımızla belediyeden çıkarken hanım kızımız
geldi. Acele acele bir şeyler anlattı. Sayın bakanımızın ben yanlış anladığı kanaatindeyim. Hadiseye üzüldüğünü ifade etti bana. Biz devlet olarak kimsesizlerin kimsesi, çaresizlerin çaresiyiz. Her konuda hastalarımıza dertlilerimize ve sıkıntısı olanlara yardım ediyoruz. Biz devlet olarak her konuda dileğin yanındayız. Hastalığının tedavisi konusunda her konuda yardım edeceğiz”dedi.

Özçelik ise Trakya Üniversitesinde okuduğunu kendisine 3 hafta önce Tıp Fakültesinde lenf kanseri teşhis konduğunu anlattı.


Kanser olduğu için bazı ilaçları yurt dışından getirttirmek zorunda kaldığını, dün bu nedenle Bakan Bayraktar’dan yardım istediğini ifade eden Özçelik şunları söyledi:

”Doktorum bazı ilaçların devlet tarafından karşılanmadığını ve yurt dışından gelmesi gerektiğini söyledi. Doktorlar (Zor bir süreç zor bir durum Allah kolaylık versin) dediler. Benim zaman kaybına lüksüm yoktu. Haliyle ne
yapacağımı bilemedim. Ailece çok zor günler geçiriyoruz. Ben ve benim gibi insanlar mevki ve makam sahibi değiliz. Haliyle bazı şeylere çok kolay ulaşamıyoruz.

'BEN İLAÇ DEDİM O PARA DEDİ'

Ben Bakan beyi şans eseri gördüm. Kendisinin 1-2 dakika beni dinlemesini istedim. Ben "ilaç" dedim. O "para" dedi. Dün sadece kendim için yardım istemiştim ama bugün anladım ki bir çok kanser hastasının bu ilaçlara ihtiyacı var. Ben mevki ve makam sahibi değilim ama insanım. Benimde değer yargılarım var. Şu hayatta en değer verdiğim şeylerden biride minnet duygusudur. Ben size teşekkür ederim.Bakanımız dünkü yaptığı davranışın bilincine varmış ki üzüntüsünü dile getirmiş. Yarın Sağlık bakanımız gelecek, Sağlık bakanımız yardım ederse kabulümdür. Ben Sayın Bayraktar’dan değil sağlık bakanımızdan yardım
bekliyorum. Ama Ama sayın bayraktar beyin yardımını istemiyorum. Tüm mevki ve statü sahibi olan inanlar için şunu söylüyorum. İnsanlar çaresiz oldukları için
yardım istiyorlar. Boyun eğiyorlar. Yanınıza yardım amaçlı bir insan geldiğinde eliniz cebinize değilde vicdanınıza gitsin.”

Kendisine 3 hafta önce teşhis konduğunu fakat hastanede eylül ayından bu yana sürekli gereksiz yere bekleme yaşadıklarını anlatan Özçelik, aylar sonra verilen randevu ve sonuçlarla erken teşhis koymanın mümkün olmayacağını
belirtti.

'HER YERDE BİR DAYINIZ OLACAK'

”Her yerde bir dayınız olacak” diyen Özçelik ”Bu süreç gerçekten benim için çok zor. Hastanede biyopsi sonucu 1 ay sonra çıkıyor. MR çektirmek için 1 ay sonraya randevu veriyorlar. Bir ay sonrada onun sonuçları çıkıyor. Gerçekten kanser çok zor bir hastalık. Bende aylarca bekledim. Kanserde erken teşhis önemli diyorlar. Sizce kanserde erken teşhis böyle konur mu? Yapılan tahlillerin
sonuçlarını beklerken aylar geçiyor. Araya hatır gönül, ”Dayı” girince süreç hızlı işliyor. Aylarca değil de bir kaç gün içinde işleriniz bitiyor. Ben şimdiden çok yoruldum. Annem ve babam için bu mücadelemi veriyorum. Ben
yetkililerden en azından kanser hastalarının randevu ve tahlil sonuçlarının hızlı çıkması için, erken teşhis konulması için bir yardım etmesini istiyorum” dedi.

Hastanede yer olmadığı için Hematoloji servisi yerine başka bir serviste yatış yapacağını ifade eden Özçelik, bu sürecin kendisi ve diğer kanser hastaları için çok zor olduğunu söyledi.

Edirne Valisi Hasan Duruer’in ziyaretinin ardından lenf kanseri hastası olan üniversite öğrencisi Dilek Özçelik, annesi Zeynep Özçelik ile birlikte, Valilik tarafından tahsis edilen otomobille tedavisinin yapılacağı Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gitti.

'PES ETMEMEYE ÇALIŞIYORUM'

Hastaneye girmeden önce bahçede gazetecilere açıklamalarda bulunan Dilek Özçelik, şunları söyledi:

"Şimdi hastaneye yatışım yapılacak. Tedavim başlayacak ama eksik ilaçla başlayacak. Çok yerden yardım talebi var. Yardım edileceği yönünde verilen söz var. Umarım hastaneye yattıktan sonra ilacım gelir. Ancak şu an için eksik ilaç, eksik tedavi. Haliyle verimsiz bir sonuç elde edeceğiz. Seyrim değişmesin istiyorum, öğrenciyim ve bir yandan okumaya çalışıyorum, bir şeyleri bırakmamaya, pes etmemeye çalışıyorum. Ben direndikçe karşıma bu tür engeller çıkıyor."

’ÇOK VAHİM DURUMDA OLANLAR VAR’

Başbakan Erdoğan’dan talebinin olup olmadığı yönündeki soruya Dilek Özçelik, "Recep Tayyip Bey’den sadece kendim için değil, birçok hasta bulamayan hasta için yardım istiyorum. Gerçekten, gerçek niyetimi kendileri de idrak edebilirler. Dünkü yaşanan yanlış anlaşılma söz konusuydu ya, inşallah tekrardan yaşanmaz. Umarım yetkili ve mevki sahibi olan insanlar bir şeyler yapabilir ve düğmeye basar. Benim babam her seçimde kendisine oy verir. Bu teşhisi aldıktan sonra ilaç konusunda yaşadığım sıkıntıdan sonra babama sitem ettim açıkçası. Belki bir şeyler yapıyorlardır, bilemediğim için de yanlış konuşuyor olabilirim, ama yapılanlar yetersiz. O yüzden sayın başbakandan gerçek anlamda somut bir adım istiyorum, bunu diliyorum hatta kendilerine kendim için olmasa da başka insanlar için yalvarıyorum. İlaç eksikliği yüzünden çok vahim durumda olanlar var. Şu an mutlumuyum, hala somut bir şey görmedim. Görene kadar mutlu olmayacağım. Dediğim gibi ben yatacağım, tedavim bir şekilde eksik başlayacak. Diğer insanlara da ulaşabilirsek o zaman mutlu olacağımı düşünüyorum."

Ardından Dilek Özçelik, kendisine refakat eden iki hastane görevlisi ile birlikte hastaneye yatış kaydını yaptırdı ve tamamlanan işlemlerin ardından hastanenin 6’ncı katındaki Hematoloji Servisi’ne yatırıldı.



Haberin Devamı