Bakan Kurum: Türkiye’nin acilen kapsamlı bir Ä°klim Kanunu’na ihtiyacı var
Çevre, Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanı Murat Kurum, ''Ä°klim Åžuramızın katkı saÄŸlayacağı çok önemli 2 temel meselemiz daha var. Biz bu konuları olmazsa olmaz görüyoruz. Nedir bu konular? Ä°klim Kanunu ve Yerel Yönetimlerin Katkısı. Kanunlar, hukukun, devletin iÅŸleyiÅŸinin, kalkınmanın tek kaynağı deÄŸildir ama vazgeçilmez kaynağıdır. Bu sebepten Türkiye’nin acilen kapsamlı bir Ä°klim Kanunu’na ihtiyacı vardır. Hazırlıkları sürdürülen Ä°klim Kanunu’nun Türkiye’nin önümüzdeki 100 yılını ÅŸekillendirecek çerçeve bir belge olacağına inanıyoruz'' dedi.Â
Çevre, Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığı tarafından, Türkiye'deki iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve alınacak önlemlerin konuÅŸulduÄŸu 'Ä°klim Åžurası', iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi riskinin en fazla yaÅŸadığı iller arasında yer alan Konya'da baÅŸladı. 25 Åžubat'a kadar devam edecek olan 'Ä°klim Åžurası'na yurt dışından ve yurdun dört bir tarafından bilim insanları, bürokratlar, çiftçiler, üniversite öğrencileri katıldı.Â
Åžuraya katılan Çevre, Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanı Murat Kurum, şura öncesi 'Genç Oturum' programında üniversiteli öğrencilerle buluÅŸtu. Åžurada konuÅŸan Bakan Kurum, düzenlenen 'Ä°klim Åžurası'nın ilk kez gerçekleÅŸtiÄŸini belirtti. Konya'nın da iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinden etkilendiÄŸini belirten Bakan Kurum, ''Bugün Konya’mız, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinden çok derinden etkilenmektedir. Maalesef, kuraklıkla, susuzlukla, dev obruklarla yüzleÅŸmiÅŸ, göllerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Fakat biz inanıyoruz ki; tarih boyunca nice zorluklar görmüş ama direnmiÅŸ bu ÅŸehir; iklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadelede de baÅŸarılı olacak, öncü olacaktır'' dedi.Â
216 MÄ°LYONDAN FAZLA Ä°NSAN AFETLERDEN YER DEĞİŞTÄ°RECEKÂ
Bakan Kurum, 2050 yılına kadar 216 milyondan fazla insanın afetler nedeniyle yer değiştireceğini belirterek, ''Şehirlerimiz; sıcak hava dalgaları, meteorolojik afetler, kuraklık, su stresi gibi sayısı ve çeşidi her geçen gün artan olumsuzluklarla savaşıyor. Deniz seviyesinin yükselmesi, yangınlar, kuraklık ve diğer faktörler nedeniyle iklim göçleri başlıyor. Öyle ki; 2050 yılına kadar 216 milyondan fazla insanın afetlerden kaçmak için yer değiştireceği öngörülüyor. Bu büyüklükteki iklim göçleri; birçok ülkenin demografik yapısını değiştirecek, çözümü güç birçok sorunu beraberinde getirecektir. Hiçbir devlet tek başına, bu sosyal patlamaları, bu dev afetleri durdurabilme gücüne sahip değildir '' diye konuştu.
'DÜNYANIN ÖNÜNDE ÇOK KRİTİK BİR EŞİK VAR'
Bakan Kurum, küresel ısınmanın 1,5 derecede tutulması gerektiÄŸini belirterek, ''Dünyanın önünde, çok kritik bir eÅŸik var. O da küresel ısınmayı 1,5 derece sınırında tutabilmektir. 1,5 derece hedefi için küresel emisyonların 2030 yılında yüzde 45 azaltılması, 2050 yılında ise net sıfıra ulaÅŸması gerekiyor. Bu hedefe ulaÅŸmanın yolu, tüm ülkelerin 2030 yılına kadar her yıl 7,6 azaltım yapmasından geçiyor. Şuramızda oluÅŸan ortak kanaate göre; el birliÄŸiyle hızlıca; 2022 yılında ülkemizin güncel Ulusal Katkı Beyanını ve Uzun Dönem Strateji ve Eylem Planımızı hazırlayacağız. Tüm istiÅŸareleri bitirip yıl sonuna kadar tamamlayacağız. BirleÅŸmiÅŸ Milletler İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Çerçeve SözleÅŸmesi Sekretaryasına sunacağız'' dedi.Â
'YENÄ°LENEBÄ°LÄ°R ENERJÄ° KAYNAKLARA DAYALI ÃœRETÄ°M TESÄ°SÄ° SAYIMIZI ARTIRMALIYIZ'
Bakan Kurum, ''Şimdi önümüzdeki süreçte; depolama, batarya, akıllı şebekelerin kurulumunu daha da arttırmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesis sayımızı en yüksek noktaya taşımalıyız. Bu noktada 'Uzun Dönemli Enerji Planı'nı acilen hazırlamalıyız. Şehirlerimizin enerji altyapılarının, daha verimli ve dayanıklı hale getirilmesine dair çalışmaları hızlandırmalıyız'' dedi.
Bakan Kurum, sektörlere göre de yapılması gerekenleri anlatarak şunları söyledi:
''Sanayi sektöründe yeşil üretime geçiş ve yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması; enerji verimliliği, alternatif hammadde ve yakıt kullanımı önceliğimiz olmalıdır.
Bilhassa demir-çelik, çimento, petrokimya gibi endüstri alanlarında yeşil hidrojen kullanımını yaygınlaştırmalıyız. Alternatif hammadde kullanılarak üretilmiş ürünleri, kamu alımlarıyla desteklemeliyiz. Ulaştırmada; demiryollarının taşımacılıktaki payının artırılması, hibrit araçların yaygınlaştırılması, yakıtta hidrojen dönüşümü gibi uygulamaları arttırmalıyız. Sıfır emisyonlu toplu taşıma, bisiklet, lojistik taşımacılığı gibi ulaşım türlerinin kullanımını arttıracak adımları kararlılıkla atmalıyız.''
SIFIR ATIK
Sıfır atığa deÄŸinen Bakan Kurum, ''Döngüsel Ekonomi Eylem Planlarının hazırlanması ve sıfır atık hareketi; atığın azaltılması ve israfın engellenmesi açısından büyük önem arz ediyor. Artık ekonomik bir deÄŸer olan atık konusunda; döngüsel ekonomiye geçilmesi için finansal mekanizmaları hızlıca geliÅŸtirmeliyiz. Atıksu ve katı atıkların yeniden kullanımı ile yaÄŸmur suyu toplama sistemlerinin inÅŸasını hızlandırmak zorundayız. Yeni binalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmak ve yeÅŸil bina sertifikası ile neredeyse sıfır enerjili bina çalışmalarını geliÅŸtirmek için altyapımızı hızlıca oluÅŸturmak mecburiyetindeyiz.Â
Orman ve tarım arazilerinin yutak alan potansiyellerinin ölçülmesi, doÄŸal karbon yutaklarının korunması için var olan politikalarımızı daha da güçlendirmeliyiz. Son olarak; iklim adaleti, iklim göçü ve adil geçiÅŸe dair ulusal tanımlamalarımızı acilen yapmalıyız'' diye konuÅŸtu.Â
'Ä°KLÄ°M KANUNUNA Ä°HTÄ°YAÇ VAR'Â
Bakan Kurum, Türkiye'nin acilen kapsamlı bir iklim kanununa ihtiyaç olduğunu belirterek, ''İller Bankamızla yerel yönetimlerimiz için; Dünya Bankası ve JICA iş birliğiyle 20 milyar liralık finansman paketini 2022 yılının ilk yarısında belediyelerimizin hizmetine sunuyoruz. Tüm bunların yanında; İklim Şuramızın katkı sağlayacağı çok önemli 2 temel meselemiz daha var. Biz bu konuları olmazsa olmaz görüyoruz. Nedir bu konular? İklim Kanunu ve Yerel Yönetimlerin Katkısı. Kanunlar, hukukun, devletin işleyişinin, kalkınmanın tek kaynağı değildir ama vazgeçilmez kaynağıdır. Bu sebepten; Türkiye’nin acilen kapsamlı bir İklim Kanunu’na ihtiyacı vardır. Hazırlıkları sürdürülen İklim Kanunu’nun Türkiye’nin önümüzdeki 100 yılını şekillendirecek çerçeve bir belge olacağına inanıyoruz. İnşallah şura üyelerimiz ve komisyonlarımız; 7 farklı alana dair ortaya koyacakları yüzlerce farklı bakış açısından süzülerek gelen bilimsel altlıkları, İklim Kanunu’muza yansıtacaktır. Yüce Meclisimize tüm çalışmalarını, detaylarıyla sunacaktır'' dedi.