Bakan Koca duyurdu: Mevcut şartlarda mümkün görülmüyor
Bilim Kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca flaş açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin günlük corona virüs tablosunu açıklayan Bakan Koca iyileşen hasta sayısındaki artışa dikkat çekti. Vakaların en fazla olduğu kenti açıklayan Sağlık Bakanı Koca, "Vakaların yüzde 53,74'ü tüm şehirlerle irtibat halinde olan İstanbul'da tespit edilmiştir." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde, Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Salgına karşı verilen mücadelenin ortak iyilik için verilen mücadele olduğunu belirten Koca, emek verenleri sağlık camiası adına kutladı ve günün sonunda iyiliğin kazanacağını belirtti.
Salgının insanlık için ciddiyetini koruduğuna işaret eden Koca, 6 ay sonunda toplam vaka sayısının 10,5 milyonu, can kaybı sayısının ise 510 bini aştığının bildirildiğini söyledi.
Bir günde tespit edilen toplam vaka sayılarında gerileme yerine zaman zaman hayal kırıklığına yol açan artışlar olduğunu aktaran Koca, "Hastalığın gündemden düşmesi mevcut şartlarda mümkün görünmüyor. Hastalığın bütün hayatı yönetmesi de aynı şekilde insanlığın kabul edebileceği bir sonuç değil. Bütün dünya için makul ve ortak çözüm yolu günlük hayatı önlemlerle bir düzene kavuşturmaktır. Zaman kazanmak için kısıtlarla elde edilen sonuçlar bir mücadele üstünlüğü sağlamamıştır. Aslolan ise artık hayatın içinde elde edilecek sonuçtur. Başarının yeni kıstası budur." değerlendirmesinde buludu.
Türkiye'nin 83 milyon nüfusuyla süreç içinde tüm dünyada takdir topladığını dile getiren Koca, insan sağlığının hak ettiği kıymeti gördüğü bir ülke olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Koca, "Tedavi başarımız yüzde 2,57'ye kadar düşen ölüm oranımız, büyüklerimizi ve ilave kronik hastalığı olanları riskten korumamız, tedbirlere uyum kabiliyeti, dünyanın takdir nedenlerinden bazılarıdır." ifadesini kullandı.
Dünyaya örnek olan başarının kaldığı yerden sürdürülmesi gerektiğini belirten Koca, "Yeni vaka sayılarımızda binin altına inme başarısından sonra yakın günlerdeki artışlarla bazı tedirginlikler yaşamaya başladık. Bu artışların dünyadaki gelişmelerle tam olarak paralel ve dramatik olmadığını bilmeliyiz. Vaka sayılarındaki artışlar kolaylıkla kontrol altına alınabilecek artışlardır. Birazcık çabayla uyulması çoğu kere kolay olan tedbirlerdir. Yapmamız gereken gündelik hayatımızda tedbire uygun seçenekleri aramaktır. Salgınla mücadele bizlerden imkansız olanı istemiyor. Virüs gerçeğini dikkate alarak hayatımıza elden geldiğince bir düzen vermemizi gerektiriyor." ifadesini kullandı.
"ORTAKLARA, YARDIMCILARA İHTİYAÇLARI VAR"
Hastanelerde yatan hasta sayısının oldukça yüksek, ölüm oranlarının ise bugünkünden çok fazla olduğu günlerde hekimlerin, sağlık personelinin özverisinden pek çok kez bahsettiklerini, onların bu süreçte hayat kurtaran kahramanlar olarak görev aldıklarını aktaran Koca, "Aynı özveriyle devam etikleri görevlerinde şimdi ortaklara, yardımcılara ihtiyaçları var. Kovid-19 salgınına karşı bilinçli davranan, kurallara uyum gösteren herkes bugünün şartlarında hayat kurtaran kahramanlardan biridir. Bulaşmanın önünü keserek hayat kurtaran kahramanlar arasında yer almalıyız. Güvence altına alınacak hayatlardan biriyse kendi hayatımızdır." diye konuştu.
Salgının hayatı tehdit ettiği ne kadar doğruysa kişisel hürriyeti bir ölçüde sınırlandırdığının da aynı derecede doğru olduğunu ifade eden Koca, "Alınacak 3 tedbir maske, mesafe, temizlik hem sağlığımızın hem de hürriyetimizin koruyucusudur. Tedbirlere birlikte uyarsak hürriyet alanımızı genişletiriz, salgını bir sağlık sorunu olmakla sınırlandırırız. Uymazsak vaka sayılarının tedavi gören hastaların artması virüse yakalanma endişesinin büyümesi ortak hayatımızı geriletecektir. Sizleri hem sağlığımıza hem ortak hayatımıza sahip çıkmaya davet ediyorum." şeklinde konuştu.
"YANLIŞ BİLİNEN BAZI NOKTALAR VAR"
Virüsler ve tedbirler konusunda yanlış bilinen bazı noktalar bulunduğunu dile getiren Koca, "virüsün yayılma hızının azaldığı" düşüncesinin yanıltıcı, "virüsün hasta etme gücünün zayıfladığı" yönündeki düşüncenin bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu vurguladı.
Bakan Koca, "Bunlara itibar edilmesi birçoklarının hastalığa yakalanmasına, hastalığı başkasına bulaştırmasına neden olmaktadır. Bunlar hiç kimsenin gönlünün razı olacağı sonuçlar değildir. Bilim Kurulumuzca doğrulanmadıkça bu tür haberlere itibar etmeyin. İyi ve doğru haberleri vermeye en istekli kişiler bilim insanlarıdır. Umutlarınızı kesinleşmemiş bilgilerle yıpratmayın." ifadesini kullandı.
Maske ve mesafe kuralı konusunda da yanlış kanılar bulunduğuna işaret eden Koca, "Bu kurallar hem kendimizi hem karışımızdakini riskten korumamıza yarar. Virüsü eğer belirtisiz bir şekilde taşıyorsak bunu bilemeyiz. Kurallara uymadığımız için bize bulaşan virüsü haberimiz olmadan biz de başkalarına bulaştırırız. Özellikle büyüklerimizi tehlikeye atmış oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
Ağır sonuçlara yol açması muhtemel virüsün yayılma kaynağı olmayı göze almanın sorumluluk duygusuyla bağdaşmayacağını dile getiren Koca, "Sosyal hayat içinde maske kullanmak, 'ben karşımdaki insana ve bu hastalıkla mücadele eden topluma saygılıyım' demektir. Mesafe kuralına uygun davranmak 'hastalığı geriletmek için sorumluluk alıyorum' demektir." dedi.
MASKE MECBURİYETİ BULUNAN İL SAYISI 60'TAN FAZLA
Maske mecburiyeti getirilen il sayısının 60'ın üzerinde olduğunu anımsatan Koca, uygulamanın düşünce olarak büyük destek bulduğunu, uyumunsa aynı düzeyde olmadığına değindi.
Maskenin gerekli her durumda kullanılmadığına işaret eden Koca, maske kullananların bir kısmının ise kullanım koşullarında dikkatli olmadığının görüldüğünü bildirdi.
Maskelerin kullanım sürelerinin sınırlı olduğunu, günlük maskelerin ertesi gün koruyuculuk özelliklerini kaybettiğini ve tekrar kullanılmaması gerektiğini anlatan Koca, "Pek çok durumda ise tedbirlerden biri yeterli sayılmaktadır. Maskemizi takarak kazandığımız üstünlüğü mesafeden ödün vererek kaybetmemeliyiz." dedi.
Bir süredir Toplum Bilimleri Kurulu adını taşıyan ikinci bir bilim kurulunda çalışmalar yaptıklarını belirten Koca, kurulun salgınla mücadelede olumlu yöndeki veya risk içermesi muhtemel toplumsal eğilimleri anlamaya, mücadele gücünü artırmaya yönelik analizler yürüttüğünü, tedbirlere yeterli uyumun gösterilmediği sosyal grupların koşullarını değerlendirdiğini aktardı.
Sağlık Bakanı Koca, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Bu kurulda üzerinde durulan şu düşünce dikkat çekici olmuştur; tüm dünyadaki sonuçlarıyla izlenen salgın toplumumuzda dramatik etkiye yol açmıştır. Psikolojik hayatımız hastalık gündemiyle sınırlanmıştır. Gündelik hayattaki değişme ve izole bireysel yaşam ruhsal gerilimi artırmıştır. Sizin de gözlemlerinizin bu tespitle paralel olduğuna inanıyorum. Kovid-19 ile mücadelenin bu döneminde yapıcılığımızı, iyimserliğimizi, karşılıklı ödev duygumuzu korumalıyız. Sağlığın bir bütün olduğunu, hiçbir yönden ihmal edilemeyeceğini unutmamalıyız. Koronavirüsün hayatımızın tek konusu olmasına izin ise vermemeliyiz. Kendi ruhsal hayatımızın da bir normali olduğunu, onu korumak gerektiğini bilmeliyiz."
Bakan Koca, salgının dünyada 6 ayını geride bıraktığını hatırlatarak, bazı bilgiler verdi.
1 Mart'tan bu yana Türkiye'deki toplam vaka sayısının 199 bin 906 olduğunu belirten Koca, vakaların yüzde 53,74'ünün tüm şehirlerle irtibat halinde olan İstanbul'da tespit edildiğini aktardı.
Son 1 hafta içinde İstanbul'daki vakaların tüm vakalara oranının yüzde 51,16 olduğunu kaydeden Koca, şu bilgileri paylaştı:
VAKA SAYILARI ARTAN VE AZALAN İLLER
"Son iki hafta içinde 5 ilimizin günlük vaka sayılarında dikkat çekici düzeyde artış olmuştur. Bu iller Ankara, Gaziantep, Bursa, Konya ve Diyarbakır'dır. Salgın boyunca nüfusa kıyasla toplam vaka sayılarının en düşük olduğu 5 il ise şunlardır, Gümüşhane, Tunceli, Kars, Burdur ve Bartın. Vaka sayısında istikrarlı şekilde azalma gösteren, tedbirleri uygulama başarısı ile örnek olan 5 ilimizi de anmak istiyorum, Tekirdağ 2 hafta içinde günlük ortalama vaka sayısını yüzde 31,35, Balıkesir yüzde 21,72, Samsun yüzde 20,42, Kırşehir yüzde 20,27, Düzce yüzde 19,91 oranında azaltmıştır. Gümüşhane'de ise 2 haftadır hiç vaka görülmemiştir. Verdiğim bilgileri tüm şehirlerimizi kapsayacak şekilde diğer bazı kriterleri de içeren ayrıntılarıyla yarından itibaren Bakanlığımızın web sitesinde bulabilirsiniz."
Vaka sayılarını azaltmanın önündeki engellerin bir kısmının, aşılması kolay engeller olduğuna işaret eden Bakan Koca, "Mecbur kalmadıkça toplu tören ve kutlamalardan uzak kalmalıyız. Düğün törenleri, hasta ziyaretleri, asker uğurlamaları ancak tedbirlere tavizsiz bir şekilde uyularak düzenlenebilir. Alışverişimizi kalabalık ortamlardan yapmak yerine başka seçenekler geliştirilebilir. Tatil için amacına uygun şekilde kalabalıktan uzak yerler seçilebilir." diye konuştu.
"TEHDİDİN KARŞISINA TEDBİRİ KOYALIM"
Koca, son bir ayda Kovid-19 testi pozitif çıkan vakaların yaş ortalamasında düşüş eğiliminin göze çarptığına dikkati çekerek, en fazla vakanın 25-45 yaş arasında göründüğünü bildirdi.
"Hareketlilik arttıkça daha fazla gencimizin taşıyıcı olduğu anlaşılıyor. Hastalığı hafif atlatmak bahane olamaz, virüsü bu yolla bir başka yakınına, annesine, babasına taşınmış oluyor." diyen Bakan Koca, şunları kaydetti:
"Büyüklerimizi, dün evde izole ederek korumayı başarmıştık. Sabırla, sebatla kurallara uyarak bize destek oldular ancak bugün dünden daha fazla risk altındalar. Salgın boyunca vefat edenlerde 60 yaş üzeri ve en az bir alt hastalığı olanların oranı yüzde 72'ye yakındır. Son günlerde yoğun bakım hastalarımızın sayısındaki artışla birlikte entübe hastaların yaş ortalaması daha da yükselmektedir. Entübe hastalarımızda bir önceki ay 65,2 olan yaş ortalaması, bu ay sonunda 67,4'e yükseldi.
Hayatı eve sığdırdığımız, büyüklerimizi korumaya aldığımız günlerin avantajlarını koruyamıyoruz. Bunun sorumluluğu altında tedbirlerimize sıkı sıkıya uymak zorundayız. İçimizi acıtan her kontrolsüz davranış bir yakınımızın, bir büyüğümüzün kaybına yol açacak kadar riskli olabilir. Anlık sevincimize, heyecanımıza, anlık talep ve ihtiyacımıza yönelik kontrolsüz bir hareketimiz, farkında olamadığımız nicelerinin ardından üzüntü duymamıza kaynaklık edebilir."
Koca, büyüklere duyulan sevgi ve saygının, onları korumakla, riske atacak her türlü davranıştan uzak durmakla gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bugüne kadar yaşananlardan sonuç çıkaralım, tehdidin karşısına tedbiri koyalım." dedi.
"VEFAT EDEN VATANDAŞLARIN YAŞ ORTALAMASI 74"
Salgının 29 Mayıs-29 Haziran arasındaki seyrine ilişkin tabloları da paylaşan Bakan Koca, bu tabloda vefat eden vatandaşların yaş ortalamasının 74, entübe vatandaşların yaş ortalamasının 67,4, yoğun bakımda yatan hastaların yaş ortalamasının 64,9, hastanede yatan vatandaşların yaş ortalamasının 47,5, evde takip edilenlerin yaş ortalamasının 37,4, iyileşen hastaların yaş ortalamasının ise 36 olduğunu dile getirdi.
Koca, bu rakamların yaş arttıkça daha dikkatli olunması gerektiğini gösterdiğini belirterek, bir aylık süreçte zatürre gelişen vatandaşların yaş ortalaması başlarda 36 iken giderek arttığını, ortalama 52,9'a kadar çıktığını hatırlattı.
Salgının ağırlıklı erkeklerde etkili olduğuna dikkati çeken Fahrettin Koca, uzun süre kontrol altına alınan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlarda hastalığın şu an daha az görüldüğünü ifade etti.
Virüs enfeksiyonunun erkeklerde ve ileri yaşlarda daha ölümcül olduğuna değinen Koca, hastalığa yakalanma riski yüksek olan 20-60 yaş arası grubun iyileşme oranının da yüksek olduğu bilgisini verdi.
Bakan Koca, yaş arttıkça hem solunum cihazına bağlanma hem de vefat sayısının arttığını bildirerek, bunların alt hastalıklarla olan ilgisine işaret etti.
OKULLAR AÇILACAK MI?
Okulların açılmasına zaman var. Bilim Kurulu'nda şu an bu gündeme gelmedi. Salgının seyri bunu belirler. Bu anlamda alınması gereken öneri anlamında paylaşmış oluruz. Okulların önümüzdeki dönemde dijital ortamda eğitimi yapmak noktasında bir hazırlık içinde olduğunu biliyoruz. Bu hastalık dönemi için değil genel anlamda olduğunu biliyoruz. O dönem geldiğinde Bilim Kurulu önerisini paylaşmış olur.
65 YAŞ ÜSTÜ KISITLAMASI
Bununla ilgili herhangi bir gündem olmadı. Ama şunu söyleyebilirim. Kısıtlamanın devam etmesi gerektiğini Bilim Kurulu, öneri olarak söylüyor. Bu kısıtlamanın devamından yanayız. Çünkü vefat edenlerin yoğun bakım ve entübe hasta sayımızın giderek arttığını görüyoruz. Bizim şu dönemde normalleşme ile bu virüsü kolay taşıdığını büyüklerimiz için daha risk taşıdığını görüyoruz. O nedenle kısıtlamanın devamından yanayız.
Bu kurallara bağlanan düğünleri uyması çok önemli. En çok bulaşıcılığın da bir araya gelmeyle olduğunu biliyoruz. Genelge ve Bilim Kurulu önerisindeki kurallara uyarak düğünlerin yapılması gerekiyor.
ANTİKOR TESTİ
Geçen hafta kısmen bahsetmiştim. Toplam 153 bin kişi üzerinde bu çalışma yapılıyor. Yapılan çalışma kişi sayısı 132 bine ulaştı. Bu sayının artışıyla birlikte %0.24. Biz antikor taraması da yapıyoruz bu kişilere. Koruyuculuk ise 0.81. Haftaya bu çalışma bitmiş olur ve kesin sonuçları vermiş oluruz.
Taşıyıcılığın ve koruyuculuğun yüksek olmadığını, toplumsal bağışıklığın beklenilmemesi gerektiğini söylemiştik. İllerle ilgili gelecek hafta bitmiş olur. Hem taşıyıcılığı hem de koruyuculuğu vermiş oluruz.
Bizim şu an Avrupa'nın yapmaya çalıştığıyla bizim vatandaşımıza uyguladığımız davranışın daha ötede olduğunu söylemek istiyorum. Avrupa sadece hastanelerine, sağlık kuruluşlarına, solunum sıkıntısı olanlara sağlık taraması yapıyor. Biz de olduğu gibi kapılarda sınırlarda, biz de olduğu gibi yeri geldiğinde askerimizin celp dönemi dahil olmak üzere birçok alanda taramalar yapıyoruz. Avrupa'nın yapmadığını görüyoruz. Hatta ölüm oranıyla Avrupa ülkelerinin altında olduğunu görüyoruz. Bütün vatandaşlarımızın işlemlerini ücretsiz yapıyoruz. Avrupa'daki gibi hastane yükümüzün olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. Almanya'da arkadaşlar sunum yapacak. Zannediyorum DSÖ Avrupa Direktörü Türkiye'ye gelmiş olacak. Bu konu ile neler yakından bilmek istediklerini, bunu da yaptıklarımızı kendileri ile paylaşmış olacağız. Dolayısıyla bizim yaptıklarımızı biraz daha anlatmamız gerektiği kanaatindeyim eğer farklı bir yaklaşımları yoksa bizi anlayacakları düşüncesindeyim.
YENİ VİRÜS TEHLİKESİ
Domuz gribi H1N1 olarak adlandırılan, insana bulaştığı bilinen insandan insana bulaştığı bilinmeye, mutasyona uğrayan bir virüsten bahsediyoruz. Bunu da yakından takip ediyoruz.
65 YAŞ ÜSTÜNE YENİ KISITLAMA GELECEK Mİ?
Gündeme geldi ama bir kısıtlama yapılması şeklinde olmadı. Varolan kısıtlamanın bu dönemde yeterli olduğu. Büyüklerimizin mutlak dışarıda maskeli olması gerektiği, mesafeyi koruyamayacakları ortamlara girmemeleri konusunda dikkatli olmaları gerektiğini söyleyebiliriz. Büyüklerimizle yakın temas içinde olmamalı, bizlerin mutlak "ben bunu daha hafif geçiriyorum" diyerek rahat davranmamaları, büyüklerimizi korumak anlamında maskeyi zorunlu kullanmak gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyorum.
CİZRE İDDİALARI
Cizre özelinde ben çok yakın takip içinde olduğumu söyleyebilirim. Ama istismar edilme şeklinde özellikle bir sorunun olup olmadığı konusunda yakın takipteyim. Cizre ve Şırnak'ta artışın olduğu, sağlık kuruluşlarımızın da eksiklerini tamamlama içerisinde olduğumuzu. Daha yakın birlikteliklerin, sosyal kültürel etkinliklerle daha da arttığını görüyoruz. Filasyon çalışmasını da yoğun bir şekilde yapıyoruz. Bunu da anlatmaya devam ediyoruz.