‘Bacılar’ ve ‘cariyeler’i ‘turnike’ye sokmuş!
Önceki gün gözaltına alınan Adnan Hoca ve ‘kedicik’leriyle ilgili, mide bulandırıcı detaylar ortaya çıkmaya başladı. Oktar’ın ‘bacılar ve cariyeler’ adlı yapılanmayla, genç kızları nasıl fuhuş tuzağına çektiği, seks kasetleriyle de kaçmalarını engellediği mağdur ifadeleriyle gözler önüne serildiAdnan hoca ve örgütüne ‘Çocuklara tacizden askeri casusluğa’ kadar 30 ayrı suçlama yöneltildi. Türkiye tarihinde ilk kez bir örgüt bu kadar çeşitli suçtan sorumlu tutuldu. Tecavüze uğradığını iddia eden 35 kişi şikayetçi oldu. Aralarında iki CEO’nun kızlarının da olduğu belirtiliyor.
Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar ve müritlerine yönelik İstanbul merkezli dört ilde yürütülen operasyonda gözaltı sayısı 179’a ulaştı. Gözaltı kararı olan 63 kişi ise hâlâ aranıyor. Yaşları 11 ile 40 arasında değişen 35 mağdurun şikayetçi olduğu operasyonda, örgütün zulmüne uğrayanların anlattıkları ise dehşet verici.
İyi eğitimli, zengin çocukları...
İyi eğitim almış, güzel ve zeki kızların nasıl olup da Adnan Hoca’nın kediciklerine dönüştüğü ve bu yapıdan çıkıp kurtulamadığı kamuoyunun merak ettiği en önemli sorulardan biriydi. Gerek gözaltına alınan ‘kedicikler’, gerekse mağdurların ifadesi, yapının ağına düşen kızların dehşet veren muamelelere maruz kaldığını gözler önüne serdi. İfadelere göre, Adnan Oktar 1999 yılında tutuklandığında kendi ağzıyla anlattığı fuhuş sisteminin aynen devam ettiriyordu.
Kızlar lüks ve şatafata kanıyor
‘Turnike’ denilen fuhuş sisteminde, genç bir erkeğe cemaat tarafından gereken maddi desteğin verildiğini belirten itirafçılar, örgütün erkek üyelerine marka kıyafetlerle ve marka araçlar vererek genç kızları ağına düşürdüğünü anlattı. Genç kızlarla görüşen erkekler, kızlara sürekli evlenmek istediği mesajı verirken ilk başta çok nazik davranılan kızlar adım adım bir tuzağın içine sürükleniyordu. İddiaya göre, örgüte üye olan bir erkek tarafından yapıya kazandırılan kadınlar, önce bir süre lüks hayat içerisinde yaşıyordu.
Sonrası tecavüz, şantaj, esaret
Daha sonra ise bloklardan oluşan lüks villalarda esir tutuluyordu. Kadınlar buralarda defalarca kez tecavüze uğruyordu. Psikolojik dirençleri kırılan kadınlar, örgüte tabi oluyordu. İddiaya göre, kadınlar daha sonra kendilerini turnikeden çıkaran örgüt liderlerine biat ediyordu. Bu süreçte yaşadıkları karşısında dayanamayan kadınlara ise sabokrit tipi sakinleştiriciler veriliyordu.
Seks partilerine fuhuş servisi
Sisteme katılan kızlar, seks partilerine ve organizasyonlara fuhuş için gönderiliyordu. İtirafçıların verdiği bilgiye göre; mürit kadınlar nüfuzlu yerli-yabancı kişilere şantaj yapmak için de kullanılıyordu. Ayrıca kadınlar, mürit erkeklerin seks kölesiydi. Kediciklerin ve yardımcı konumundaki erkeklerin evlerinde yapılan aramalarda, 18 yaş altı ve üstündeki kadınların ilişkilerini içeren kamera kayıtları bulundu. Kadınların ekonomik durumu iyi olduğu tahmin edilen erkelerle birlikte olduğu şantaj amaçlı video kayıtları da örgütün gizli evleri ve bazı ünlü rezidanslarda kiraladıkları yerlerde ele geçirildi.
TARİHE GEÇTİ
Adnan hoca ve örgütüne ‘Çocuklara tacizden askeri casusluğa’ kadar 30 ayrı suçlama yöneltildi. Türkiye tarihinde ilk kez bir örgüt bu kadar çeşitli suçtan sorumlu tutuldu.
İŞTE ÖRGÜT ŞEMASI
Seks ve fuhuşun içerisine bulaşan genç kızlara yaşatılanları 1999’da itiraf eden Oktar,”örgütlenme şemasını” ve örgütün işleyişini detaylarıyla anlatmıştı. O dönemden bu döneme faliyetlere ve yapılanmaya devam eden Oktar grubu içerisinde hiyarerşik yapı şöyle.
- İmamlar: Baş İmam’ın fetvalarını cemaate duyurup, uygulanmasını kontrol ediyorlar. Baş imamla, sadece onlar görüşebiliyor
- Kardeşler: Cemaatin halkla ilişkiler kolu. Hepsi erkek müritlerden oluşuyor. Kitapların basılması, şantaj kasetlerinin, karalama metinlerinin hazırlanması, dağıtılması, toplantıların düzenlenmesi onların görevi.
- Bacılar: Kadın müritlerden oluşuyor. Cemaat içinde kıdem alan, eğitimini tamamlayan, Adnan Hoca tarafından imana ulaştıkları kabul edilen müritler. Kardeşlerle aynı görevleri üstleniyorlar. Cemaat içinde, kendi istedikleri erkek müritlerle birlikte oluyorlar. Partnerlerini seçme hakları var.
- Cariyeler: Adnan Hoca tarafından, sınanıp hiç bir zaman bacı olamayacaklarına karar verilen kadınlar. Cemaat içinde yatak odası partnerlerini seçme şansları var. Kardeşlerin ve bacıların verdiği görevleri yerine getiriyorlar.
- Motorlar: Cemaatin en alt kademesindeki, kıdemsiz kadınlar. İmamlar ve kardeşler, istedikleri zaman onlarla ilişkiye girebiliyor. Reddetme hakları yok. Cariyeliğe ya da bacılığa yükselebiliyorlar.
ADNAN HOCA KRİTERLERİ
‘Kedicikler’ niye birbirinin aynı?
Polisin yaptığı çalışmada, Adnan Hoca’nın kedicikleri olarak bilinen kadınların birbirlerine benzeme sebepleri de ortaya çıktı. İddiaya göre, Adnan Oktar’ın elmacık kemiği çıkık, ince belli, kalın dudaklı kadınları güzel bulduğu ve sisteme giren kadınlara bu formata göre estetik ameliyatı yapıldığı öğrenildi.
Hoca’nın aslanları
Polis 2 yıllık takip sırasında örgütün iç yapısını da ortaya koyduğu belirtildi. İddiaya göre, örgüt yapılanmasında kadınlar “Bacılar” “İmam Bacılar” ve “Bacı İmamları” olarak 3 gruba ayrılıyor. Erkekler ise “Kardeşler” “İmam Kardeşler” ve “Kardeş İmamları” olarak ayrılıyor.
En ünlü kedicik firarda
Kediciklerden Ayça Gökçaylar ve Serap Akıncıoğlu gibi isimler gözaltına alınırken, ünlü kedicik Tülay Kumaşçı’nın firar ettiği belirlendi. Hakkında yönetici sıfatıyla soruşturma başlatılan Kumaşçı’nın evine yapılan baskında bulunmadığı öğrenildi. İTÜ Matematik Mühendisliği mezunu Tülay Kumaşçı, örgütün hiyerarşik yapısı içinde “bacı” olarak adlandırılıyordu
İş adamlarının kızlarına şantaj
Türkiye’de önemli firmalar arasında üst düzey yönetici olan iki kişinin biri bekar diğeri boşanmış olan kızlarının Oktar’ın örgütünde olan erkeklerle tanıştıkları, ilerleyen günlerde Adnan Oktar’la görüşmeye zorlanınca şantaja maruz kaldıkları da soruşturma kapsamındaki iddialar arasında yer aldı.
ESKİ MÜRİTLER BİRER BİRER İFŞA EDİYOR
‘Reşit olmayan çok kız vardı’
Adnan Oktar ve grubuna yapılan operasyonun ardından, grupta uzun yıllar kalan ve yakın zamanlarda ayrılan Ceylan Özgül’ün yaptığı ifşaların ardından dün de Ümit Kuruca yaşadıklarını anlattı: 13 yıl örgüt içinde kaldım. Burada hücre sistemi vardı. Ben en yakınında olmama rağmen, bilmediğim birçok konu vardı. Arabasını kullanıyor, telefonlarına bakıyor, bütün organizasyonlarına bakıyordum. Aynı evde kalıyordum bu adamla. Örgüt içinde yaşı küçük, reşit olmayan kızlar olduğunu biliyordum. Ama daha da fazla olduğunu öğrendik.
İsrailli vekillerle ilişkiler sorulacak
Adnan Oktar ve adamlarına İsrail ile yapılan görüşmeleri ne amaçla yaptıkları da sorulacak. Yapılan incelemelerde Adnan Oktar’ın yanı sıra yakın adamlarının da zaman zaman İsrail’deki siyasi bir partiyle görüşme yaptıkları belirlendi. İsrailli bakanlarından Liberman’la ilişkilendirilen partinin Türkiye karşıtı faaliyetleri ve politikalarında, örgütün veri ve bilgi desteği ile casusluk faaliyeti yürüttükleri iddia ediliyor. Oktar’a yapılan suçlamalar arasında Yehuda Glick isimli İsrailli vekil ile görüşmeleri de var. İsrailli vekilin Oktar’dan aldığı özellikle Türkiye’deki siyasiler ile ilgili bilgileri MOSSAD’a ve Netanyahu’ya ilettiği tespitler arasında yer aldı.
Casusluk belgeleri
Evlerde yapılan aramalarda, gizli yerlerde casusluk belgeleri bulunduğu da edinilen bilgiler arasında. Örgütün genelde kendi aralarında WhatsApp üzerinden görüntülü görüştükleri ortaya çıkarken, gizli ve değişik takma isimler kullanarak açtıkları sosyal medya hesapları da inceleme alındı. Yurt içi ve yurt dışı yazışmalar ile ekli belgeleri olan değişik e-posta hesapları da incelemeye alındı.
ANNE SEMİN BABUNA: ‘Çocuklarımı çaldı, bedelini ödeyecek’
Operasyonda gözaltına alınanlar arasında Oktar Babuna ile kardeşi Tuğba Babuna da vardı.
90’lı yıllarda çocuklarını kazanmak için büyük mücadele veren ancak başarısız olan anne Semin Babuna, şunları söyledi: Adnan Oktar denilen şahıs benim çocuklarımı benden çaldı. 200’e yakın aile içinde sadece 4 aile bunlarla uğraştık. İki yalancı şahitle ailelere şantaj yaptığını biliyoruz. İnsanların haklarında suç uydurup kumpaslar kurdu. Canımızı çok yaktı. Şimdi yaptığı tüm kötülüklerin bedelini ödeyecek.
Kan örneği toplamıştı
Oktar Babuna 1999 yılında kanser olduğunu söyleyerek, Adnan Oktar ile ilik kampanyası yapmış 160 bin kişinin ilik örneğini ABD’ye kaçırmıştı. Oktar Babuna’nın kız kardeşi Ayşegül Hüma Babuna ve 2 kadın, Ankara’da lüks otomobille kaçmaya çalışırken yakalanmıştı.
Kraliçeden bile para kazanmış
Adnan Oktar ve adamlarına yönelik soruşturmanın bir yıl önce, paravan şirketler üzerinden yurtdışına para transferiyle kara para aklama yaptıkları iddiasıyla başladığı ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında Oktar’a bağlı Ferit D.’nin 2009 da bir İngiliz firmasının markasını usulsüz yollarla tescil ederek ürünlerini Ortadoğu ve Doğu Avrupa’daki ülkelere satmaya devam ettikleri iddia edildi. Konuyla ilgili İngiliz firmanın dava açtığı öğrenilirken, firmanın geliştirdiği test uygulamasının İngiltere Kraliçesi tarafından ödüllendirildiği belirtiliyor.
3 farklı kaçış planı yapmış
Adnan Oktar, Kandilli’deki evine polisin geleceğini öğrendiğinde, kaçarak Sarıyer’e doğru ilerledi. Oktar’ın peşine takılan polis ekipleri, Maslak’ta operasyon yaptı. Adnan Oktar’ın aracının önü polisler tarafından kesildi. Araçtan indirilen Oktar ve yanındaki kadın gözaltına alındı. Oktar’ın üç farklı kaçma planı olduğu öğrenildi. Oktar’ın gözaltına alınacağını düşündüğü için bir yıla yakın süredir 24 saat süreyle hazır bekleyen Üsküdar sahilde bir tekne ile iki farklı otomobilin de Üsküdar’da hazır bekletildikleri ortaya çıktı.
Polisle çatışma
Oktar’ın deniz yoluyla Karadeniz üzerinden Doğu Avrupa ülkelerine kaçmayı planladığı iddia edildi. Polis eve baskın yaptığında, Oktar’ın 2 korumasının ateş açtığı ortaya çıktı. Oktar’ın da bu karmaşadan faydalanarak, otomobiline atlayıp Sarıyer’e kaçtığı öne sürüldü.