AYM'nin kararına Demirtaş'tan sert tepki
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yüzde 10 seçim barajı ile ilgili olarak, "Anayasa Mahkemesi’ne hiçbir zaman biz bel bağlamadık. Dün kararını verdiler, bizi ilgilendirmez dediler. Biliyoruz sizi ilgilendirmez. Baraj sizi de AKP’yi de ilgilendirmez. Baraj bizi ilgilendirir. O barajı biz sizin üzerinize yıkacağız. Hepiniz inşallah o barajın altında kalacaksınız" dedi.
HPD’nin Antalya 1. Olağan Kongresi, Kepez ilçesindeki Turgut Özal Spor Salonu’nda HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Salonda, Abdullah Öcalan posterlerinin de yer aldığı görüldü. Kürtçe türkü ve marşların çalındığı kongrede, Abdullah Öcalan’ın posterleri ile Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya’nın posterleri yan yana asıldı. Salondakilere, Abdullah Öcalan’ın kongreler hakkında görüşlerini aktardığı cümleler de paylaşıldı.
Salona alkışlarla giren Selahattin Demirtaş kalabalığı selamladı. Güçlükle yerine geçebilen Demirtaş ile fotoğraf çektirmek isteyenler birbirleriyle yarıştı. Demirtaş’a katılımlarından dolayı küçük bir kız çocuğu tarafından çiçek takdim edildi.
"TÜRKİYE'NİN EN YENİ PARTİSİ"
HDP'yi büyütmenin herkesten önce kendi boyunlarının borcu olduğunu ifade eden Demirtaş, Türkiye'nin en yeni partisi olduklarını ama mücadelede eski olduklarını kaydetti. Demirtaş, "Orta Doğu'da, Kürdistan’da, Anadolu’da, Arap coğrafyasında hiçbir koyun kendi bacağından asılmıyor. Hiçbir halk tek başına kurtuluşun mümkün olamadığını biliyor. Biz de ülkemizde insanca yaşama mücadelesi vermiş bir halk olarak diğer halklarla el ele vererek özgür yaşamı inşa edeceğiz. Biz ne yaptıysak bugüne kadar yanlış değildi. Eksikleri vardı, yetmezlikler vardı. Şimdi HDP bir yanlışı düzeltmek için, eksiği kapatmak için kurulmuştur. Biz daha önce diğer ezilenlerle yeteri kadar birliktelik sağlayamadık. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin ezilen, yok sayılan insanlar var. Bizlerin yaşadığı ezilmişlik daha fazlaydı. Bu ülkede Ezidi, Ermeni de tedirgindir. Herkes bu ülkede kaygı ve korku içinde yaşıyor. Geleceğe dair kimsenin umudu kalmadı. Alevi, Sünni'den, Sünni Alevi'den çekinir hale geldi. Türk-Kürt bir arada yaşar mı diye sorulmaya başlandı. Biz kendi kaderimizi çizmedikçe ezilmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
"HERKESİN ORTAK KİMLİĞİ YOKSULLUK"
Herkesin ortak kimliğinin yoksulluk olduğunu aktaran Demirtaş, "Hepimizin ortak kimliği vardı ama yoksuluz, hepimiz işçiyiz ama nereye giderseniz gidin bu gerçek gözünüze çarpar. Hepsi yoksuldur. Hepsi bu ülkenin emekçisi olarak çalışıp ülkeyi kalkındıracaklardır. 5 yıldızlı otellerde çalışan işçiler, bulaşık yıkayan kardeşlerimiz, Kürt'ü, Türk'ü hepsinin ortak kimliği var. O da yoksulsunuz. Bu ülkeyi siz var ediyorsunuz. Siz inşa ediyorsunuz. Ama iş ülkeyi yönetmeye gelinceye hiçbirimiz yokuz. İşçinin, köylünün ülke yönetiminde sözü geçmez. Bize düşen nedir? Bir torba kömür sus payı. Bir torba makarna sus payı. Aylık 1000 lirayı bile bulmayan asgari ücrettir. Yeni bir yaşam kurulacaksa, HDP'yi halkın iktidarına getireceksek, bu ilkeleri unutmadan mücadeleyi büyütmeliyiz. Her dil, her mezhep güzeldir. Bir dil diğerinden üstün olmaz. Aşağıda da olamaz. Ülkeyi yönetme sırası bize, işçilere, köylülere geldi. Ülkeyi devralma sırası artık HDP’ye geldi. Siz çalışıyorsunuz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sarayındaki su bardağının fiyatı bin liradır. Bir ay çalışanız bir su bardağı kadar kıymet yok. Size, bize verilen değer budur. Bu bizim kaderimiz olamaz" şeklinde konuştu..
"DEVLET ELE GEÇİRİLECEK MEKANİZMA DEĞİLDİR"
Demirtaş şunları kaydetti:
"Rüşvet, yolsuzlukla cebini dolduranlar, kusura bakmayın ama sizin haysiyetiniz Kobani’de direnen bir gencin tırnağı kadar olamaz. HDP'nin önündeki tarihi görev budur. Suriye acı bir örnektir. Bir arada yaşayamaz hale geldiler. Suriye’nin hiçbir şehrinde komşuluk yapamıyorlar. Ama Rojava hariç. Orada bütün inançlar bir arada durmayı başarıyorlar. Neden? Çünkü birlikte mücadele ediyorlar. Bu devlet artık tek bir kimliğin devleti olmamalıdır. Biz devleti Kürtler, Aleviler ele geçirsin demedik. Devlet ele geçirilecek mekanizma değildir. Kim devleti ele geçirirse geri kalanlar korkacaktır. Devleti ortak devlet haline, vatanı da ortak vatan haline getirmeliyiz. Hiç kimsenin birbirinden tedirgin olmadığı yönetimi inşa etmeliyiz. Bizi kurtaracak tek çizginin HDP olduğunu göreceksiniz. Biz bir aradayız. Biz hep birlikte ortak eşitlik ve adalet için mücadele etmeliyiz. Ülkenin kurtuluş reçetesi budur."
"BARAJIN ALTINDA KALACAKSINIZ"
2015 seçimlerinin tarihi kararın verileceği dönemler olacağını kaydeden Demirtaş, "Şimdiden çalışacağız. Anayasa Mahkemesi’ne hiçbir zaman biz bel bağlamadık. Dün kararını verdiler, 'Bizi ilgilendirmez' dediler. Biliyoruz sizi ilgilendirmez. Baraj sizi de AKP’yi de ilgilendirmez. Baraj bizi ilgilendirir. O barajı biz sizin üzerinize yıkacağız. Hepiniz inşallah o barajın altında kalacaksınız. Seçim barajı, yüzde 10 barajı, dünya üzerinde bir tek burada yüzde 10'dur. Bu kadar yüksek baraj olan başka ülke yok. Seçim barajı demek, oy hırsızlığı demektir. Sen oy vereceksin, senin oyunu almamış başka biri milletvekili seçilecek. Hırsızlıktır. Bunlar alışkındır. Hırsıza hırsız deyince tanırlar mı, utanmıyorlar. O yüzden barajı siz kaldıracaksınız. Barajı tarumar edeceksiniz ki, bu hırsızlık, talan düzeni son bulsun. Bunun için çalışmamız gerekir. Sizler her biriniz eş genel başkan gibi çalışacaksınız. Siz çalışırsanız olur. Ev ev köy köy dolaşacağız. Kim bizi yanlış tanıdıysa bizi anlaması için bir defa değil, on defa gideceğiz. Dokunarak temas edeceğiz. Bizim faşist ve ırkçılarla işimiz olmaz. Geri kalanları bizim kardeşimizdir. Böyle çalışırsanız bizim önümüzde hiçbir baraj dayanmaz. Önümüzde 6 ay var. Türkiye'de yeni bir yıldız doğdu diyeceğiz. Ankara’da yönetimi devralmaya inanan bir partiyi kurduk. CHP gibi müzmin bir muhalefet siyaseti yapmak istemiyoruz. Biz muhalefetteyken iktidar hesap sormanın yolunu bulacağız" şeklinde konuştu.
"BİZ HALK HAREKETİYİZ"
5 yıldızlı otellerde kurulmadıklarını söyleyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz halk hareketiyiz. Barajlar sadece zihnimizdedir. Hangi günlerden bugünlere geldiğimizi hatırlarsanız, barajların yıkılmasının kolay olduğunu anlarsınız. Cizre'de oy oranı yüzde 90'dır. Ama biz 1990'lı yıllarda Cizre'de parti tabelasını asacağımız ev ve iş yerleri bulamıyorduk. Devlet terörü vardı. İlçe yöneticisi bulamıyorduk. Çünkü kim iş yerini, evini verse ya kaçırılır ya da kaybedilirdi. Cizre halkı yılmadı, teslim olmadı. Cizre halkı, Botan halkı nasıl siyasi bir güç haline geldiler. Cizre üzerinde oyun oynanmasının nedeni budur. Halk iradesini genişleme aşamasında kırmak istiyorlar. Bu tuzaklara düşmeyin. Bu tür oyunlara prim vermeyin. Her gün birinin katledilmesinin nedeni budur. Bu tür oyunlara prim vermeyin. Bizim önümüz açıktır. Her yerde provokasyon yapacaklar. Derin devlet falan değil. Bülent Arınç’a sorun, hepsini tanıyorlar. İsim isim size söyleyebilir. Çünkü bunların hiç biri AKP’den bağımsız gelişmiyor. Aylardır Cizre ile ilgili uyarı yapıyoruz. Karanlık ellerin provokasyonundan bahsediyoruz. Hükümet provokasyonlar olsun diye oturup izledi. Bununla kalmadı, alttan alttan desteklediler. Bir kez daha HDP'yi şiddet uygulayan, kaos oluşturan parti gibi göstermek istiyorlar. Bu oyunlara düşmemenin yolu örgütlenmedir. El ele olursak provokatörler aramıza giremez. Antalya’da da dikkatli olun. Bu hassas süreyi atlatmamız lazım. Sabırlı ve sakin olun. Eğer ki bu parti bu seçimde Türkiye’nin kaderini değiştirecek, Türkiye’nin rotasını aydınlığa çevirecek, büyükşehirlerde baraj size emanettir. Diyarbakır, Batman, Muş, Van barajı yıkacağı kadar yıktı zaten. Oraya baraj yine dayanmayacaktır. Şimdi görev metropollerde. Yeni katılımların önünü açmalıyız. Bu konuda dar davranmamalıyız. Yüreğimiz geniş olacak. Bütün dostlarımıza açığız. Biz bize kalırsak başarı şansı zayıf olur. Artık biz Robin Hood'ların partisiyiz. Hırsızlardan alıp yoksullara verecek olanların partisiyiz."