33 erin kurşuna dizilerek katledildiği saldırıdan yaralı kurtulan Osman Partal, “Olay yerinde değildim” diyen Şemdin Sakık’ı yalanladı: “Şoförle konuştu. Benden sigara istedi. Ateş emrini de o verdi”
Bingöl’de 1993 yılında 33 silahsız askerin sevk sırasında otobüsten indirilerek kurşuna dizilmesi, Ergenekon davasında tanık olarak ifade veren Şemdin Sakık’ın anlatımlarıyla yeniden gündeme geldi. Katliamdan yaralı kurtulan er Osman Partal, eylemden haberi olmadığını iddia eden Sakık’ın o gün grubun başında olduğunu, askerlerin kurşuna dizilmesi için ateş emrini kendisinin verdiğini iddia etti. Partal, Sakık’ı net bir şekilde gördüğünü hatta kendisine soru sorduğunu belirterek, silah arkadaşlarının gözlerinin önünde kurşunlanmasına şahit olduğunu anlattı. Bu olayın etkisinden hiçbir zaman kurtulamadığını belirten Partal, tam 18 yıl sonra ise büyük mücadele vererek gazi unvanı alabildiğini kaydetti. Habertürk gazetesinden Bülent Ceyhan'ın haberine göre, eylemin önceden planlanmış olduğunu savunan Partal, Sakık’ın olay yerinde olmadığı yönündeki iddialarına ise “Yüzleşelim” diyerek karşılık verdi.
KORUMA GELMEDİ
Osman Partal, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Malatya İl Jandarma Komutanlığı’ndan hareket ettiğimizde tuhaflıklar başladı. Sivil olarak çıktığımız yolda hiçbir koruma verilmedi. Elazığ’a yaklaştığımız halde koruma gelmemişti. Şoförler yolculuk boyunca sık sık mola verdi. Bir ara arkadaki aracın tekeri patladığı gerekçesiyle durduk. Aşağı indik şoför tekerle uğraşmıyor, aracın altında telsizle birileriyle konuşuyordu. Ama akıbetimiz aklımızın ucundan bile geçmediği için şüphelenmedik.”
‘ŞOFÖRLE KONUŞTU’
“Bingöl’e gireceğimiz sırada yolun PKK tarafından kesildiğini gördük. Şoföre bağırarak geri dönmesini söyledik. Ancak şoför aldırmadan aracı pusuya doğru sürdü. Ön koltukta oturuyordum. Grubun başındaki kişi araca yaklaşıp, ‘Geldiniz mi?’ diye sordu. Şoför de ‘Geldik abi’ dedi. Bu kişi Şemdin Sakık’tı. Demek ki yol boyunca temas halindeydiler ve bizi bekliyorlardı.”
‘BAŞKENT YAPACAĞIZ’
“Midibüslerde bulunan toplam 54 silahsız askerdik. Bizi bir köye doğru götürdüler. Sakık, bir köprüden geçerken ‘Sigarası olan var mı?’ diye sordu. Benim gömleğimin cebindeki sigara paketini gördü ve paketi cebimden alıp bir sigara çıkardı. Elini enseme attı, memleketimi sordu. Trabzon cevabını verince, ‘Trabzon’u başkent yapacağız’ dedi.”
‘3 METREDEN VURDULAR’
“Gece yarısına kadar birkaç kilometre yürüttüler. Benimle 35 askeri bir patika yola çıkarttılar. Teröristlere Şemdin Sakık komuta ediyordu. Hepimizi yan yana dizdiler. Sakık’ın emriyle 3 metreden bizi kurşuna dizdiler. Dizimdeki acıyla kendimi sol tarafa attığımı hatırlıyorum. Silah seslerinin ardından baktım. Arkadaşlarım cansız yatıyordu. İniltiler duydum. Yaralı olduğum halde kendimi gizledim. Sabah anayola çıkarak bir aracı durdurdum ve en yakındaki jandarma karakoluna sığındım, Ayrılan ikinci grupta bulunan 19 askerse 2 gün daha dağda teröristler tarafından tutuldu sonra serbest bırakıldı. O askerler de Şemdin Sakık’ı gördüklerini anlatabilir.”
'NEDEN DAĞA ÇIKMADINIZ' DİYE SORDU
Şemdin Sakık'ın yaralı erlere, "Neden askerliği seçtiniz, neden dağa çıkmadınız, komutanlarınız sizi kandırdı, PKK'lıları öldürmeye mi gidiyordunuz" gibi sözler sarf ettiğini anlatan Pektaş, PKK'lılar tarafından yaralı askerlere işkence yapıldığını da söyledi. Pektaş, "Biz 12 saat ellerinde kaldık, 3- 4 gün ellerinde kalan arkadaşlarımız oldu. Arkadaşlarımızın ayakkabılarının ipleriyle ellerini bağlamışlar, ipler ellerini kesmiş. Hâlâ izler duruyor. Hakkımızı yetkililere helal etmiyoruz. Bu adamların bu şekilde nefes almaları bile bize huzursuzluk veriyor" dedi.
BUNLAR NASIL KOMUTANLAR ALEYHİNE TANIKLIK YAPABİLİR!
İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'Ergenekon' davasında 'Deniz' kod adıyla gizli tanık olarak ifade veren kişinin Şemdin Sakık olduğunun ortaya çıkmasının yankıları devam ediyor. 1993 yılında Elazığ- Bingöl Karayolu'nda 33 askerin şehit olduğu saldırıdan yaralı kurtulan jandarma er Salih Pektaş, bu saldırının emrini Şemdin Sakık'ın verdiğini hatırlattı. Şemdin Sakık'ın mahkemede tanık olarak dinletilmesinden rahatsız olduğunu belirten Pektaş, "Bu olaydan 12 arkadaş kurtulduk. Bunu birebir gördük. Bize 2 metre mesafesi vardı. Köylere uğradığımızda 'Tükürün bu T.C.'nin köpeklerine' demişti. Bu adam nasıl komutanların aleyhinde gizli tanık olarak dinleniyor? Ben şaşırıyorum, geceleri uykusuz kalıyorum. Psikolojim bozuluyor" diye konuştu.
TERÖRİSTLER BAŞIMIZA AKİL ADAM OLDU
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı da, şunları söyledi: "Son günlerde ne idüğü belirsiz, eski terörist olduğundan bahseden, bize göre ise terörist başı olan kişi çıkmış, boy boy açıklamalar yapmakta. 'Ben terörist değilim, eski teröristim' diyor. Teröristler başımıza akil adam oldu. Devletimizin yetkili organları, bu adamın söyledikleri her şeyi gizli tanık olarak almış. Süregelen davalarda, bu adamı adam yerine koyup söylediklerini kaale almışlar. Bu adam 1993 yılında 33 eri şehit eden emri veren kişidir. Başlarında duran adamdır. İdam cezası getirilmeli. Başta Abdullah Öcalan ve Şemdin Sakık olmak üzere teröristler idam edilmeli. Aldığı nefes bile fazla.
ZEKERİYA ÖZ’E DE ANLATMIŞ
Osman Partal, olaydan sonra Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde psikolojik destek aldığını ancak heyetin sağlam raporu vermesi üzerine 1 hafta izinden sonra yeniden aynı birliğine sevk edildiğini anlattı. Partal, Ergenekon soruşturması kapsamında Savcı Zekeriya Öz’e ifade vermiş.
Haberin Devamı