Atatürk ve Türkler “Maturidi”dir

MHP’NİN İstanbul 1’inci Bölge birinci sıra milletvekili adayı emekli büyükelçi Gündüz Aktan’ın, “Atatürk’ün laikliği İmam Maturidi’nin yoludur” sözleri ile Atatürk’ün Meclis kürsüsünde “Biz amelde Hanefi, itikatta Maturidiyiz” ifadesi ilgi uyandırdı. Atatürk’ün kişisel harcamalarından bir bölümünü ayırarak, Türkiye’deki en yaygın tefsir olan Elmalılı tefsirini kaleme alan Hamdi Yazır’dan “Bu tefsir Hanefi fıkhı ve Maturidi itikatı üzerine kaleme alınacaktır” ricasında bulunduğunu belirten Aktan, Maturidilik kavramını tekrar gündeme getirdi. Atatürk’ün itikat konusunda önerdiği “maturidiliği” Diyanet İşleri Eski Başkanı ve Vatan yazarı Prof. Dr. Süleyman Ateş şöyle açıkladı:

“Maturidilik, inanç sorunlarını aklî yollarla düşünsel yollarla açıklayan bir ekoldür. Türkler genellikle bu ekole mensupturlar. Türk olan İmam Maturidi ve din alimi bu ekolün başıdır ve Türkler de Atatürk de inanç konusunda itikatta İmam Maturidi’nin açıklamalarını benimserler. Maturidilik, iki temelde ” nakil ve akıl “ olarak ifade edilir. Nakil, Kur’an ve sünneti içermiş, akıl özgür bireyin özgür sorgulama yeteneğini ifade etmiştir. Atatürk’ün özel hayatına bakıldığında da özellikle Ramazan aylarında hafızları çağırıp Kuran ve mealini okutmasının yanısıra büyük şair Mehmet Akif’ten Kuran’ın tercümesini yapmasını istemesi gibi örnekler vardır. Sünni mezhelesine gelince peygamberimizin söz ve uygulamalarını ikinci bir kaynak olarak kabul eden uygulama ve metoddur. Bunun başı da sunni olarak İmamı Azam, Ebu Hanefi, İmam Şafî, İmam Malik, İmam Amed İbî Hanbel gibi isimler olmuştur.”