Atatürk neden benim doğum günüm 19 Mayıs demiştir? 19 Mayıs ilk ne zaman kutlandı?
Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak milli mücadele fitilini ateşlediği 19 Mayıs 1919’un 103. Yılı kutlanıyor. 19 Mayıs Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatmak için Samsun'a ayak bastığı O'nun aynı zamanda “doğum günüm” dediği gündü. Mustafa Kemal Atatürk, “Doğum Günüm” dediği 19 Mayısta düzenlenen kutlamaları yalnızca bir kere izleyebildi. Peki, Atatürk neden benim doğum günüm 19 Mayıs demiştir? 19 Mayıs ilk ne zaman kutlandı? İşte detaylar…
Milli mücadele fitilini ateşlediği 19 Mayıs 1919’un 103. Yılı kutlanıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ''Doğum Günüm'' dediği 19 Mayıs’ta düzenlenen kutlamaları, ''Jimnastik Şenliği'' adı altında yalnızca bir kez izleyebildi. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Atatürk'ün ebediyete intikalinden sonra kutlandı. Peki, Atatürk neden benim doğum günüm 19 Mayıs demiştir? 19 Mayıs ilk ne zaman kutlandı? İşte merak edilenler…
19 MAYIS İLK NE ZAMAN KUTLANDI?
İlk resmi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ise Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinden sonra 1939 yılında kutlandı.
ATATÜRK NEDEN BENİM DOĞUM GÜNÜM 19 MAYIS DEMİŞTİR?
Atatürk'ün, Milli Mücadele'nin başlaması dolayısıyla kendi doğum günü olarak ilan ettiği ''19 Mayıs''ta, Samsun'da ''muazzam tarihi bir gün'' olarak yerel törenler düzenleniyordu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs olarak belirtmiş olduğu tarih tamamen Milli Mücadele’ye ve Milli Mücadele’de Samsun’un önemine yapmak istediği vurgudan kaynaklanmaktadır. Samsun, Onun için ilk adımdır. Bağımsızlığa giden, Cumhuriyet’e giden yol için atılan ilk adımdır.
ATATÜRK 19 MAYIS’I DOĞUM GÜNÜ SEÇMESİNİN HİKAYESİ!
Yıl 1936.
İngiltere Kralı VIII. Edward Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum gününü kutlamak ister. Dolayısıyla Kral, Atatürk’e samimi ve özel duygularını içeren bir telgraf çekmelidir. Talimatını verir ve İngiltere Maslahatgüzarı Mösyö Morgan direktifi yerine getirmek üzere Hariciye Vekili Yardımcısı Londra Büyükelçimiz Ali Fuat Türkgeldi Bey’e Atatürk’ün doğum gününü sorar.
Elçimiz Ali Fuat Türkgeldi konuyla ilgili net bir bilgiye sahip değildir. Hariciyecilerimizden diğerlerinin de konuyla ilgili ne yazık ki bilgileri yoktur. Bu yüzden Ali Fuat Bey hemen resmi yazı yazılmasını ister ve Atatürk’ün yevm-i veladetinin yani doğum gününün ne olduğunun sorulduğu 10.XI.1936 tarihli belge hazırlanarak Hariciye Vekaleti’nden (Dışişleri Bakanlığı) Riyaset-i Cumhur Umumi Katipliği’ne (Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği) gönderilir.
Yazı Hariciye Vekaleti’nden Cumhurbaşkanlığına ulaşır. Yalnız, Atatürk’ün doğum gününü Cumhurbaşkanlığından da bilen hiç kimse yoktur.
Dönemin Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak, artık başvurulacak başkaca kaynak kalmamıştır, düşüncesiyle çıkar Gazi Paşa’nın karşısına.
Efendim dostunuz VIII. Edward doğum gününüzü sormaktadır. Özel bir tebrik göndermek ister. Ne arz edelim efendim, ne buyurursunuz? mealinde sualini dile getirir. Ve Hariciye Vekaleti’nden gönderilen resmi evrağı Atatürk’e verir. Paşa evrağı inceler.
Atatürk bir süre ne diyeceğini bilemez. Kendisi de doğum gününü net olarak bilmemektedir.
Dolayısıyla şöyle maziye dalıp gider. Lakin tam cevabı bilmesi mümkün değil. Tam bu anda aklına anası Zübeyde Hanım gelir ve Reis-i Cumhur şu minvalde bir konuşma yapar:
“Anacım hep derdi ki oğlum seni bir bahar günü doğurdum”.
Sonrasında da ilave eder:
Bu bir 19 Mayıs günü niçin olmasın?
Gazi Paşa’nın huzurunda bulunan Hasan Rıza Soyak ve Afet İnan Hanımefendi dikkatle dinlemişlerdir ağızdan çıkan sözcükleri. Ve Genel Sekreter Hasan Rıza Bey 10.XI.1936 tarih çıkışlı Atatürk’ün doğum gününün sorulduğu belgenin üzerine aynen şöyle yazar:
“Reis-i Cumhur Atatürk’ün 19 Mayıs 1881 tarihinde doğmuş olduklarını arz ederim.”
Bu bilgi üzerine Cumhurbaşkanlığı 12.XI.1936 tarihli resmi bir yazıyla Atatürk’ün doğum gününü belirten yazı hazırlayarak Dışişleri Bakanlığı’na bildirir. Dışişleri Bakanlığı da aynı bilgiyi Mösyö Morgan’a iletir.