Atatürk ile İnönü Bomonti bira fabrikası için kapışmış
Erim'in gülüğünde, 1937'de Atatürk ile İnönü arasında yaşanmış ilginç bir olay da ortaya çıktı. Dönemin Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp, bira fabrikası yüzünden çıkan "zirvedeki çatışmayı" Erim'e aynen aktarmış...
5 Aralık 1946
(Bu tarihte Recep Peker Başbakan, İsmet İnönü Cumhurbaşkanı)
Meclis'te söz arasında Kâzım Özalp (Atatürk'ün yakın silah ve dava arkadaşı. O tarihte CHP Grup Başkanvekili, 1937'de Milli Savunma Bakam) İsmet inönü ile Atatürk'ün arasının nasıl açıldığını anlattı, îş, 1937 yılında İevfik Rüştü Araş (Dönemin Dışişleri Bakanı) Nyon Konferansı'nda iken, İstanbul'da bulunan Atatürk ile doğrudan doğruya muhabere edip talimat almasıyla başlamış, inönü Bakanlar Kurulu'ndaki arkadaşlarına "Böyle şey olur mu? Mesuliyet bizim üzerimizde" demiş. "Ayrıca Tevfik Rüştü yanlış malumat verip yanlış işler de yapıyor. Bunu önlemek için İstanbul'dan aldığı talimatı nakzedelim, aksine emir verelim" demiş. Öyle yapmışlar. Tevfik Rüştü yalvarmış. "Mahcup olacağım" demiş. Dinlememişler. Bu mesele böyle kapanmış. Atatürk Ankara'ya geldikten sonra bir gün Şükrü Kaya, (Dönemin İçişleri Bakanı) İnönü'ye gelmiş. "Bu akşam Çankaya'da heyet-i vekile var. Bazı kararlar tebliğ edeceğiz" demiş. İsmet İnönü "Ya, acaba bu kararlar nedir?" demiş. Şükrü Kaya "İstanbul'da Bomonti bira fabrikasının kapatılması, Ankara'da çiftlikteki fabrikanın kalması" demiş.
Atatürk bize bunu yapar mı?
Şükrü Kaya ayrıldıktan sonra İnönü, Kâzım Özalp'e "Ne dersin Atatürk bunu bize yapar mı? Böyle şey olur mu?" demiş. Akşam Çankaya'da Kâzım Özalp ile İnönü yan yana oturuyorlarmış. Bir aralık Atatürk "Bu İstanbul'daki fabrikayı kapatmalı. Bir işe yaramıyor" demiş, inönü anlamazdan gelmiş. "Hangi fabrikayı Paşam?" demiş. Atatürk "Bomonti fabrikasını" demiş. Bu söz üzerine İnönü hiddetle "Bu nasıl iş? Bu nasıl hükümet? Bizim gıyabımızda görüşülüyor, kararlar alınıyor. Sonra bize tebliğ ediliyor. Böyle bir şey olur mu? Böyle hükümet olur mu?" demiş. Atatürk "Ne oluyorsun yahu?" demiş. İnönü "Evet, hem de bunu kim yapıyor? Atatürk yapıyor. Bir takım gayri mesul insanlarla karar verip bize tebliğ ediyor" demiş. Atatürk bu asabiyetin manasını anlamamış. Kâzım Özalp, İsmet inönü'nün eteğini çekmiş, sigara vermiş. Bunun üzerine Atatürk 'Anlaşıldı. Bu akşam seninle konuşulmayacak" demiş ve ayağa kalkarak "Allahaısmarladık" diyerek ayrılmış.
İnönü'ye iki ay "zorunlu izin"
Ertesi gün Kâzım Özalp, İnönü'ye telefon etmiş. "Görüşelim" demiş. İnönü, Kâzım Özalp'in evine gelmiş. Kâzım Özalp 'Akşam iyi yapmadın. Hizmetçilerin falan önünde doğru olmadı. Bunu uzatmamak. Sen Atatürk'e sokul. Kapansın bu iş. Bu akşam nasıl olsa önceden kararlaştırmıştınız. İstanbul'a beraber gidecektiniz. Gidin" demiş. İnönü de "Doğru söylüyorsun. Öyle yapayım" demiş. Akşam trene gitmiş. Sonradan Kâzım Özalp'e anlattığına göre trende Atatürk kendi vagonunda, İnönü ayrı vagonda imişler. Atatürk, İnönü'yü çağırmamış. Yemeğe giderken İnönü mahsus koridora çıkmış. Atatürk "Sen yorgunsun, sinirlisin" demiş. İnönü "Evet Paşam, isterseniz çekileyim" demiş. Atatürk "Yok çekilme ama iki ay izin vereceğim" demiş.
Sonradan Kâzım Özalp Heybeli'de İnönü'yü ziyaret etmiş. O sırada İnönü izinli, Celal Bayar başbakan vekili. Kâzım Özalp "Sen Atatürk'e sokul. Dargınlık yapma" demiş. Tarih kongresi mi, dil kurultayı mı varmış o sırada Dolmabahçe'de. "Oraya git iştirak et" demiş. İnönü bunu da yapıyor. Atatürk'ün yanında oturuyor. Fakat toplantı sonunda Atatürk İnönü'ye pek iltifat etmiyor. İnönü Dolmabahçe'den ayrılıyor. Atatürk Kâzım Özalp'i alıkoyuyor. "Konuşalım" diyor ve ona "Bu mezuniyet falan değil, İsmet Paşa'yı başbakanlıkta bırakmayacağım, Celal Bayar'ı yerine geçireceğim. Yalnız İnönü bunu senden değil, benden duysun" diyor. Sonra "Mamafih sorarsa söyleyebilirsin" diyor. (Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren 13 yıl Başbakanlık yapan İsmet İnönü, bu olayların yaşandığı tarihten sonra koltuğunu Celal Bayar'a bıraktı)