Asansör faciasında flaş gelişme
20.02.2015 - 10:57 |
Şişli'de 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör kazasına ilişkin 3'ü tutuklu 25 sanığın, ''taksirle ölüme sebebiyet vermek'' suçundan 22,5'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada, tutuklu sanıklar tahliye edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Murat Aytimur, Önder Türksoy ve Turgay Dalkılıç katıldı. Diğer tutuksuz 21 sanık ve mağdur-müşteki avukatları duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı, müdahil avukatlarından avukat Yıldız İmrek'in reddi hakim talebinin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedildiğini açıkladı.
Bunun üzerine söz alan avukat İmrek, taleplerinin reddine de itiraz edeceklerini belirterek, süre verilmesini talep etti.
Taleplere ve tutukluluk durumlarına ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Murat Aytimur, Önder Türksoy ve Turgay Dalkılıç'ın "suçun vasfı, karartılacak delil bulunmadığı, mevcut delil durumu ve tutuklu kaldıkları süreyi" göz önüne alarak tahliyelerine karar verdi.
Heyet, reddi hakim talebinin incelenmesi hususunda dosyanın İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Olayın geçmişi
Şişli'de 6 Eylül'de, eski Ali Sami Yen Stadı arazisindeki inşaatta malzeme ve işçi taşıyan asansörün 32. kattan zemine düşmesi sonucu 10 işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erdal Bağcı tarafından hazırlanan iddianamede, 25 sanık hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek'' suçundan 2,5 yıldan 22,5'ar yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Yunus Emre Torun, Mehmet Torun, Lütfü Vardı, Abdülvahit Kaplan, Tuncer Akarçay, Haluk Okur, Bektaş Ateş ve Özmen Özmenoğlu hakkında ''taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek'' ve ''yargı görevini yapanı etkileme'' suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti.
Haberin Devamı
TAHLİYE KARARINA TEPKİ
MECİDİYEKÖY’de 10 işçinin öldüğü asansör faciasına ilişkin görülen davada tahliye kararı verilmesi, ölen işçilerin aileleri ve avukatlarının tepkisine yol açtı. Duruşma sonrası İstanbul Adalet Sarayı’nın ’C’ kapısı önünde toplanan ölen işçilerin ailelerinin de aralarında bulunduğu avukatlar basın açıklaması yaparak tahliye kararını eleştirdi.
Avukat Yıldız İmrek, "Mahkeme heyeti, ona olan güvensizliğimizi ve reddi hakim talebimizin haklılığını, bütünüyle ortaya koyar şekilde karar vermiştir. Henüz sekizden fazla sanığın savunması alınmamıştır. Sanıkların birbirleri aleyhine verecekleri beyanlar henüz tespit edilmemiştir. Suçun vasıf ve mahiyeti konusunda mahkemenin görüş oluşturacağı bir durum henüz ortaya çıkmamıştır. Henüz müdahil tarafın beyanları alınmamıştır. Henüz bu olayın tanıklarının beyanları alınmamıştır. Hiçbir delil toplanmamıştır" ifadesinde bulundu.
"YARGILAMANIN SAPTIRILACAĞI AÇIKTIR"
Sanıkların hiyerarşik bir ilişki içerisinde olduklarını vurgulayan İmrek, "Dolaysıyla, tahliyeden sonra delillerin karartılacağı, birbirlerinin beyanlarına etki edeceği ve bu anlamda yargılamanın saptırılacağı açıktır" dedi.
Avukat İmrek, "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme yönünde iddianame var iken, asli kusurlu olarak ifade edilen bilirkişi raporunun aksi ispat edilmemişken, mahkemenin, ’ihsası rey teşkil edecek şekilde’, ’suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve delil karartma durumu yoktur’ diyerek tahliyeye karar verdiğini" belirtti. İmrek,"Güvensizliğimizde ne kadar haklı olduğumuzu bu karar açığa çıkardı" diye konuştu.
"MAHKEME, AİLELERİN ACILARINI, TOPLUMUN ADALET İSTEĞİNİ BİR KALEMDE YOK ETMİŞTİR"
Duruşmada usul hükümlerinin ihlal edildiğini savunan Yıldız İmrek, "Sadece savcıya söz verildi. Müdahil taraf olarak bizlerin söz hakkı gasp edildi" diye konuştu. Verdiği kararla mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini savunan İmrek, "Mahkeme tarafsız olmadığını, bu konuda herhangi bir hukukla kendisini bağlı görmeyeceğini; bugün katledilen 10 işçinin ailelerinin acılarını, toplumun adalet isteğini görmezden gelerek, bunları hiçe sayarak bir kalemde yok etmiştir" diye konuştu. Ölümlü trafik kazalarında dahi bu kadar kısa sürede tahliyelerin olmadığını belirten İmrek, "Üstelik 10 ölüm bir katliam durumudur. 10 işçinin katledilmesini, ailelerin adalet arayışını hiçe sayan bir mahkeme pratiği söz konusudur. İş cinayetleri karşısında cezasızlık pratiğinin bir örneğini de burada gördük" diye konuştu.
13 ve 14. AĞIR CEZA MAHKEMELERİNE "SİYASİ BASKI" ELEŞTİRİSİ
İstanbul 13. ve 14. Ağır Ceza Mahkemelerinin HSYK tarafından terör suçlarına bakmakla görevlendirilmesini eleştiren Avukat Yıldız İmrek, "13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aynı zamanda Terörle Mücadele Kanunu 10. maddeyle yetkilendirilmesi, yine reddi hakim talebimizi inceleyen 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de aynı kapsamda özel ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilmesi, bu dosyanında bu mahkemelerde görülmesinin, siyasi iktidarın mahkemeleri kontrol etme, mahkemelere müdahale etmesindeki tutumunda tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Adil yargılama yapılacağına dair hiçbir inancımız kalmadı. İtirazımız sonucunda umuyor ve diliyoruz ki adalete uygun bir karar verilecektir. Bağımsız mahkeme, tarafsız mahkeme var ise bu reddi hakim talebine yönelik itirazımızın kabul edilmesini bekliyoruz" ifadesinde bulundu.
Haberin Devamı