Artık balkona çıkamıyorum
14 yaşındaki Tayfun, Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu havaya ateş ederek kutlayan bir magandanın hedefi oldu; sağ gözünden kafasına giren ve hâlâ başında duran kurşunla yaşıyor. Sağ gözü görmüyor, sol kol ve bacağı için 3 aylık bir tedavi daha görecek
Bundan üç ay önce bir Pazar günüydü. Tüm Türkiye, ezeli iki rakibin Türkiye Futbol Ligi'nde şampiyonu belirleyecek maçına kilitlenmişti. Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı, Nobre'nin golüyle 1-0 yendiği ve şampiyonluğu ilan ettiği maçın ardından sevinç gösterileri başladı. Her zamanki gibi bu sevinç gösterileri arasına, kurşun sesleri karıştı. Kurşunlardan biri, Güngören'de ziyarete gittikleri evin balkonunda gösterileri izleyen 14 yaşındaki Tayfun Arıcı'ya isabet etti. Küçük çocuk, erkek kardeşi Kadircan'ın bakışları arasında sağ gözünü tutarak, kanlar içinde yere yığıldı...
Sınavlara giremedim
8 gün yoğun bakımda ölüm-kalım savaşı veren Tayfun maganda kurşunuyla hayatını kaybeden veya felç olanlara göre daha şanslı ama... Şimdi göremiyor ve beyninde çıkarılamayan kurşunla yaşıyor. Sol kol ve bacağının iyileşebilmesi için 3 aylık bir tedaviye daha ihtiyacı var. Lise Giriş Sınavı'na da (LGS) giremedi ve bu yüzden okula kayıt yaptıramadı. O ve 9 yaşındaki kardeşi Kadircan ile 4 yaşındaki kız kardeşi Feyza Nur, artık kolay kolay balkona çıkamıyor. Son günlerde artan 'maganda' olaylarının kendisini etkilediğini söyleyen Tayfun, şöyle konuşuyor: "Hayallerim vardı. Elektronik ya da bilgisayar mühendisi olacaktım. Gözlerimin durumu nedeniyle bunları artık hayal bile edemiyorum. Galatasaray'ı tutuyordum. Artık maçları izlemek bile istemiyorum."
Ailenin isyanı
Anne Mukaddes Arıcı, duygularını şöyle özetliyor: "Serseri bir kurşun çocuğumun hayatını söndürdü. Milletvekilleri ellerine silah alıp, havaya ateş edip, bunu özür dileyerek geçiştiriyorlarsa, vatandaş da ellerindeki silahlarla bunu yapar. Topluma örnek olması gerekenlerin bunu yapmaması lazım."
Baba Yaşar Arıcı ise kendilerine bir tek Fenerbahçe Kulübü'nün Tayfun hastanede yatarken, 3 milyarı bulan masraflarını karşıladığını, bunun dışında hiç kimseden yardım gelmediğini söylüyor. Baba Arıcı, "Her önüne gelen parayı bastırıp silah ruhsatı almamalı" diyor.