'Artık askeri desteğe geçin!'
Esad rejimi karşıtlarından Humus Devrim Konseyi Sözcüsü Halid Ebu Salah, İstanbul’da bir basın toplantısı düzenledi.Ebu Salah, Türkiye’nin Suriye’de yaşanan olaylar konusunda siyasi güçten askeri güce geçmesi gerektiğini belirtti.
Ebu Salah, konuşmasında Türkiye ve Suriye arasındaki tarihi bağların çok derin olduğunu kaydetti. Salah, " Suriye halkının sesini Türk halkına ulaştırmak için bu basın toplantısıını düzenledik. Suriye ve Türk halkı arasında tarihi bağlar var. Suriye rejimi bu derin bağları sürekli kırmaya çalıştı " dedi. Suriye ve Türkiye arasındaki en önemli ilişkinin ekonomik ilişki olduğunu kaydeden Ebu Salah, Suriye’de bugün yaşananlarla ilgili de konuştu. Ebu Salah, " Suriye’de mezhebe dayalı bir öldürme politikası var. Suriye halkı 1960’tan beri askeri rejime tabii tutuldu. Bu rejim siyasi faayetleri durdurdu. Suriye’de çok ciddi katliamlar yapıldı. Bu katliamlar bizler tarafından insan hakları derneklerinde tespit edilmiştir " diye konuştu. Ebu Salah, " Suriye rejimi halkı siyasetten uzaklaştırmaya çalıştı ve insanların ekmeğine müdahale etti. Suriye devrimi 18 Mart 2001’de başladı. Dera’da başlayan olaylar orayla sınırlı kalmayarak Humus, Lazkiye ve bütün Suriye’ye yayıldı. Ancak ne yazık ki dünya kamuoyu Suriye halkına yapılan bu zulümleri durduramadı. Şu ana kadar bütün dünya kamuoyu Suriye halkına yardım edemiyor sadece rejimin faaliyetlerini kınıyor " şeklinde konuştu.
" SURİYE’DEKİ ŞEHİT SAYISI 19 BİNİ AŞMIŞTIR "
Humus Devrim Konseyi Sözcüsü Halid Ebu Salah, bugüne kadar ölen Suriyeliler’in sayısından bahsederek, " Şu an şehit sayısı Suriye’de 19 bini aşmıştır. Humus bu şehit sayısında önde gelmektedir. Orada 6 bin 500’ü aştı bu sayı. Daha sonra İdlip şehrinde şehit sayısı çok. Orada da 3 bin 100’ü aştı.
Şam kırsalında da şehit sayısı 2 bin 200’ü aşmış durumda. Hama şehri 2 bin 100 şehitten fazla şehit vermiş durumda. Dera’da bin 900 kişi şehit oldu. Halep kırsalında 748 şehidimiz var. Şam merkezinde 409 şehidimiz var " dedi. Ebu Salah, " Humus’a gidenler orayı Kosova’ya benzetebilir. Rejim dört taraftan çembere alınmış durumda. bombardımana tabii tutuyor. Diğer şehirler de Humus’tan daha iyi sayılmaz. Şam kırsalında Humus’ta yapılan katliamların yapıldığını biliyoruz. Bu askeri operasyonların amacı oradaki insanların iradesini kırmaktır " diye konuştu. Ebu Salah, " Suriye halkının ve devrimcilerin ne istediğinin konuşulması gerektğini belirterek, " Biz Suriye’de demokratik bir rejim istiyoruz. insanların fikirlerini korkmadan söyleyebilecekleri bir rejimden yanayız. Bütün dünyanın Suriye’de akan kanı durdurmakta aciz kaldığını görüyor ve buna inanamıyoruz. Rusya’ nın Güvenlik Konseyini durdurabileceğine inanmakta güçlük çekiyoruz. Suriye halkının yanında duran herhangi bir devleti tarih unutmayacaktır. Yanımızda duran herkesi hatırlayacağız. Rusya ve İran Suriye devrimcilerine göre hesap vermek zorundadırlar. Okullarımızda üniversitelerimizde İran ve Rusya’nın bu rejime nasıl destek verdiklerini çocuklarımıza anlatacağız. Suriye’de bazı muhaliflerden de muzdaribiz . Muhalefet arasında da görüş ayrılıkları var " şeklinde konuştu.
" TÜRKİYE’DEN İSTEĞİMİZ SİYASİ GÜÇTEN ASKERİ GÜCE İNTİKAL ETMESİ "
Halid Ebu Salah, Türkiye’nin siyasi güçten çok askeri güce geçmesi gerektiğine vurgu yaparak, " Türk halkına ve hükümetine teşekkürlerimizi iletiyoruz mültecilerimize yardım ediyorlar. Türkiye yaptığından daha fazlasını yapabilecek güçte. Devrimin başında sürekli çıkışta olan bir Türkiye tutumu vardı. Ancak ne yazık ki bunlar lafta kaldı fiiliyata dökülemedi. Türkiye şu ana kadar vermesi gereken gerçek ağırlığını koymadı ortaya. Biz Suriye halkı olarak Türkiye’nin iç dengelerini biliyoruz. Türkiye çok ciddi engellerle karşı karşıya. Ama aynı zamanda biz kardeş halklarız bunu Türkiye’nin gözönünde bulundurması gerekiyor. Bu rejim yalnız güç dilinden anlar ve güç uygulanmadıkça asla gitmez. Türkiye’den isteğimiz siyasi destekten askeri desteğe geçmesi " diye konuştu. Ebu Salah ’ Türkiye’nin silahla güce geçmesi gerektiğinden ne anlamamız gerekiyor ? ’ sorusuna " İki şey istiyoruz Türkiye’den. Birincisi devrimcilerin silahla desteklenmesini istiyoruz. Suriye halkını uçaklarla vurmaya başayan rejimin bu yöndeki tutumunu durdurmak için uçuşa yasak bölge oluşturulmalı. Aynı zamanda Türkiye Suriye arasında imzalanan Adana anlaşması var. Bu anlaşmaya göre Suriye güçleri Türkiye sınırına 5 kilometre yaklaşamaz. Türkiye’nin de bunu kullanarak bir tampon bölge oluşturmasını istiyoruz " şeklinde yanıt verdi.
SURİYE’DE TÜRK TIR’INA ROKET SAPLANDI
Türkiye’ye açılan sınır kapısı Bab-Al Hawa yakınlarında Suriyeli askerler ile muhalifler arasında çıkan çatışmaların ortasında kalan Türk TIR’ı motorunun ön kısmına roket saplanmış halde Türkiye’ye getirildi.
Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na 4.5 kilometre uzaklıktaki Suriye’nin Bab-Al Hawa Sınır Kapısı’nda geçen cuma gecesi Suriyeli askerler ile muhalifler arasında çıkan çatışmalarda 5 Türk TIR’ı kurşunların hedefi oldu. Saldırıya uğrayan TIR’lardan birinin sürücüsü 50 yaşındaki Bostan Güler, aracını bugün Türkiye’ye getirmeyi başardı. TIR’ın ön kısmında motor bölümüne saplanan roket ve çok sayıda kurşun izi saldırının boyutlarını gözler önüne serdi.
Mersin’den yüklediği mısırı Suriye’de bir başka TIR’a nakletmek için gümrük sahasında bıraktığını, diğer Türk şoförlerle geceyi Reyhanlı’daki evinde geçirmek için ayrıldığını anlatan Bostan Güler, "Meslektaşlarım Suriye gümrük kapısında çatışma çıktığını ve TIR’larımızın hasar gördüğünü söylediğinde inanmadım. TIR’ın motor bölümüne roketin saplandığını ve kurşun deliklerini gördüğümde, aracımda olmadığıma sevindim" dedi.
TIR’a Cilvegözü Gümrük Kapısı’nda güvenlik güçleri hasarlı TIR’ı inceleyip, işlem yaptı.
Öte yandan sınır kapısında ticaret yapan Özgür İsmail Taş da aynı gece kurşunlanan otomobiliyle Türkiye’ye geldi. Türk plakalı çok sayıda taşıtın tarandığını söyleyen Özgür İsmail Taş, "Bir anda silah sesleri duydum. İnsanlar bir taraflara koşuyordu. Arabama binerek hızla uzaklaşmak isterken, arka camın üst köşesine kurşun isabet etti. Ölümden döndüm" diye konuştu.
İRAN DIŞİŞLERİ BAKANI SALİHİ: BAZI ÜLKELERİN GEREKSİZ MÜDAHALESİ SURİYE’DEKİ KRİZİN DEVAM ETMESİNE SEBEP OLUYOR
BİRLEŞMİŞ Milletler ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan, Suriye’deki temaslarının ardından, krizin çözüm yollarını aramak amacıyla Tahran’da temaslarda bulunuyor.
Annan, Tahran’daki temasları kapsamında bugün İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile bir araya geldi. Görüşme ardından taraflar ortak basın toplantısında konuştu. Salihi, ülke isim anmadan, bazı ülkelerin Kofi Annan’ın yürüttüğü olumlu yaklaşımdan rahatsız olduğunu söyledi. Salihi, şöyle dedi:
"Annan bu görevi üstlendiğinden beri adil ve tarafsız bir tutum içerisinde olmuştur. Annan’ın bu tutumu bazılarını rahatsız ediyor. Bu ülkelerin gereksiz müdahalesi Suriye’deki krizin devam etmesine sebep olmaktadır."
Kofi Annan, Suriye sorunu için barışçıl çözüm aranmasına vurgu yaparak İran bu konuda etkili bir rol oynayabileceğini kaydetti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile dün yapılan görüşmesinin ayrıntılarının sorulması üzerine, "Görüşme, ağırlıklı olarak Suriye’deki şiddetin durdurulması yönündeydi. Şiddetin daha çok olduğu bölgelerde bir takım işlerin yapılması ve adım adım ülke geneline yayılması konusunda anlaştık. Konuyu ülkedeki muhaliflerle de paylaşacağım. Bu yüzden fazla ayrıntı veremem" diye yanıtladı. Annan ayrıca bugün İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Sait Celili ile de bir araya gelecek.