Arınç dondu kaldı!

Açılışını yaptığı sağlık meslek lisesini gezen Bülent Arınç, yoğun bakım ünitesine bağlanmış cansız mankeni gerçek sandı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, seçim bölgesi Bursa'da özel bir sağlık meslek lisesi açılışına katıldı. Arınç, "Ne kadar zengin bir devletiz biz. Hamd olsun hırsızlık, yolsuzluk kalmayınca havuza suyu Allah gönderiyor, biz de Türkiye'yi suluyoruz. Eskiden havuzun dibinde kaçaklar vardı, herkes kendine bir kanal açmıştı, şimdi kaçakları kapattık." dedi.

Arınç, açılışını yaptığı sağlık meslek lisesini gezerken yoğun bakım ünitesine bağlanmış cansız mankeni görünce, "Bu ne yahu tövbe yarabbi ben de gerçek sandım" diye tepki gösterdi.

"DEVLET HASTANELERİNİ BAL DÖK YALA"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Çorum Milletvekili Murat Yıldırım'ın kurucusu olduğu Anadolu Sağlık Meslek Lisesi'nin açılış törenine katıldı. Hükümetin sağlık icraatlarını değerlendiren Arınç, "Özel hastanelerimiz değil, inanın devlet hastanelerinin her biri bal dök yala, pırıl pırıl. Biz bu halimizle ABD'den daha öndeyiz, Kanada'dan daha öndeyiz. Başka ülke söylemiyorum, ikisini de iyi bildiğim için söylüyorum. Acil serviste ancak 7 gün sonra uzman hekim gelen bir Amerika, bir Kanada'dan bahsediyorum. Bizim Ankara Numune Hastanesi'nde günde bin tane acil vakaya anında müdahale edilebiliyor, çok iyi bir noktadayız." diye konuştu.

"HAVUZU ALLAH SULUYOR, BİZ DE TÜRKİYE'Yİ"

Sosyal güvenlik harcamalarını da değerlendiren Arınç, şunları kaydetti: "Sağlık, çok pahalı sektör, bütçemizin belini kıran bir sektör. Sosyal güvenlik harcamaları her sene 70 katrilyon (70 milyar TL) harcıyoruz. Ne kadar zengin bir devletiz biz. Hamd olsun hırsızlık, yolsuzluk kalmayınca havuza suyu Allah gönderiyor, biz de Türkiye'yi suluyoruz. Eskiden havuzun dibinde kaçaklar vardı, herkes kendine bir kanal açmıştı, şimdi kaçakları kapattık. Havuzun suyundan, arklardan Türkiye'yi suluyoruz. Eskiden 70 katrilyon değil, Türkiye'nin bütçesinin 9 milyar olduğunu hatırlıyorum. Yarısı açık bütçeden gelirdi, sosyal güvenliğin açığını kapatmak için karşılıksız paralar basılırdı. Borcu borçla, faizi faizle döndürmek için dışarıdan para alınırdı. Biz geldik, zorunlu tasarruflardan para toplanmış görünüyor. 'Nerede bu para?' Kasayı gösterdiler, kasayı açtık. İçerisinde bir lira bile yok, tam takır, kuru bakır. Nerede bu para, dağa çıktı, dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu. Hepsini yemiş, kim yemiş? Geldik, bomboş. Konut edindirme yardımı toplamışlar çalışanlar, kasayı açtık bomboş. Neden devleti kötü yönetiyorlardı. Devlet yüzde 39 faizle para topluyordu, devlet. Şimdi faizler yüzde 5-6 seviyesinde. Havuzumuz doldu. Allah bereketini verdi. Kayıp kaçak yok mu, var. Ama millet memnun olsun, milletten dua alalım. Şimdi bir doktor onların omuzunu şefkatle sıvazlasın, biz 70'i de öderiz, 80'i de öderiz."

"BU NE TÖVBE YARABBİ"

Açılışını yaptığı sağlık meslek lisesini gezerken yoğun bakım ünitesine bağlanmış cansız mankeni gören Arınç, "manken mi bu" diye sordu daha sonra, "Bu ne yahu tövbe yarabbi ben de gerçek sandım" diye konuştu.