Arapça Türkçe deprem duası | Peygamberimizin deprem duası ile depremden korunma duası
Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması ve olası büyük İstanbul depreminin kapıda olması afetlerden korunmak isteyen vatandaşların dualara sığınmasına neden oluyor. Deprem uzmanları da Türkiye’yi önümüzdeki yıllarda büyük bir deprem beklediği yönünde sık sık uyarıyor. Arapça ve Türkçe Deprem duası okuyarak deprem, sel gibi afetten korunmak isteyenler deprem anında ve deprem olmadan önce okunacak duaları merak ediliyor, araştırıyor. Biz de afetlerde okunacak dualar ile Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in deprem ve diğer felaketlere karşı okuduğu dua ve depremden korunma duası...
Türkiye’de son yıllarda artan deprem haberleri vatandaşın korkup endişeye düşürüyor. Deprem duası okuyarak doğal afetlerden Allah'a sığınmak ve yardım dilemek isteyenler dualara sığınıyor. Deprem duası ve depremden korunma duası şeklide arama yapan vatandaşlar için Peygamber Efendimiz’in deprem ve diğer doğal afet ile felaketlere karşı okuduğu duayı derledik.
DEPREM DUASI (Peygamberimizin deprem duası)
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAS) deprem ve her türlü felakete karşı "Allah'ım! Yıkıntı altında kalmaktan sana sığınırım, yüksek yerden düşmekten sana sığınırım. Suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım. Ölüm anında şeytanın gelip beni aldatmasından, senin yolunda savaş esnasında düşmandan kaçarken ölmekten ve zehirli hayvanların sokmasıyla ölmekten sana sığınırım." duasını okuyor.
DEPREMDEN KORUNMA DUASI
"Bir kimse her gün sabah akşam şu duayı üç defa okursa, ona keza bela gelmez." (Ebu Davud, Edeb, 5/324;İbni Mâce, Dua, 3869)
"Bismillahi hayril Esmâi. Bismillahillezî lâ yedurru ma'a'smihi şey'ün fil ardı velâ fissemâi ve hüves Sem'îul Alîm."
Anlamı: "O Allah'ın ismiyle (akşamladım) ki, O'nun ismiyle birlikte ne yerde ne de gökte hiçbir şey zarar veremez. O ki hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir."
"Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike en uğtâle tahtî."
Anlamı: Allah'ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelebilecek bütün felaketlerden beni koru
"Allahümme lâ tektülnâ bi gadabike velâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlik."
Anlamı: Allahım, bizi gazabınla öldürme. Azabınla helâk etme! Bunlardan önce bize afiyet ver.
İbni Abbas (r.a) rivayetine göre, Peygamber Efendimiz (SAV)'in kendisine "Ya Resulallah başım dertten kurtulmuyor. Afet ve musibetlerden korkuyorum." denildiğinde sabahları şu duayı okumasını tavsiye etmişti: "Bismillahi ala nefsi ve ehli ve mali.".
“Bismillahi lâ yedurru mea ismihî şey'in fil ardi ve lâ fi's-semai.”
Anlamı: "Allah'ın ismiyle, kendimi, ailemi ve malımı Allah'a havale ediyor. O'nun yüce himayesine bırakıyorum."
Peygamber Efendimiz rüzgârlı havalarda ise şu duayı okur
"Allah'ım, senden bunun hayrını ve bunda olan menfaatlerin da hayrını ve bunun gönderiliş maksadındaki hayrı da istiyorum. Bunun şerrinden, bunda olanın şerrinden, bununla gönderilen şeyin şerrinden de sana sığınıyorum." (Buhari)
Kuranda deprem ayetleri
‘’O ülkenin insanları günahtan sakınsalardı, elbette onların üzerine gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, bizde ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.’’(A’raf : 96)
‘’ Yoksa o ülkenin halkı geceleyin uyurken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?’’(A’raf : 97 )
‘’ Ya da o ülkenin halkı kuşluk vakti eğlenirken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular? ‘’(A’raf : 98 )
‘’Allah’ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası Allah’ın böyle mühlet vermesinden emin olmaz.’’(A’raf : 99)
‘’Yer sarsıldığı, dağlar parçalandığı, dağılıp toz duman haline geldiği zaman. ‘’(Vakıa : 4-5-6 )
‘’Güneş katlanıp dürüldüğünde, yıldızlar kararıp döküldüğünde, dağlar sallanıp yürütüldüğünde.’’(Tekvir : 1-2-3 )
‘’Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir.’’(Hac :1 )
‘’ Yer küre kendisine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan ‘’ Ne oluyor buna!’’ dediği vakit, işte o gün yer, Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberleri anlatır. O gün insanlar amellerinin karşılığını görmeleri için darmadağınık geri dönüp gelirler. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa, onu görür. Kimde zerre miktarı şer işlemişse, onu görür.’’(Zilzal: 1-8)