Arama krizinin perde arkası
İddialara göre, TIR krizinin perde arkasında hedefte Başbakan Erdoğan’ın olduğu ve Lahey’e ulaşması amaçlanan bir soruşturma hazırlığı vardı... İşte o iddialara göre olaylar şöyle gelişti: Bir süredir Türkiye, Türkmenlere yardım ulaştırıyordu. Ancak, Türkiye sınırının hemen El Kaide gibi radikal unsurlar yerleşince devlet, güvenlik sebebiyle TIR’ların MİT kontrolünde gitmesine karar verdi. Bir süredir de sistem böyle işliyordu. TIR’lar kimse durdurmadan yoluna devam etsin diye kontrollü teslim belgesi hazırlanıyordu.
‘Kilis Valisi biliyordu’
Halep’e gidecek yardımlar için de Kilis Valisi doğrudan bilgi sahibiydi. TIR’ların plakaları ve modelleri, güzergah üzerindeki güvenlik güçlerine durdurulmaması için bildiriliyordu. Bugüne kadar da TIR’lar durdurulmuyordu. Ta ki 1 Ocak geçişine kadar. Edinilen bilgiye göre ihbar telefonla yapıldı. Araştırma sonunda ihbarın bir emniyet mensubu tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Kamuoyuna yansıyan tartışmalarda TIR aranamadı, çünkü yasaya göre bu mümkün değil. MİT kanununun 26’ıncı maddesine aykırı. Arama yapılması yetki gaspına giriyor.
‘O savcı tanıdık’
TIR’ı aramak için harekete geçen Adana Adliyesi’nde görevli savcı Adnan Şişman daha önce de MİT personelinin göz altına alma olayıyla gündeme gelmişti. Türkiye’ye sığınan muhalif bir Suriyeli askeri para karşılığında Suriye’ye teslim eden MİT mensubunu gözaltına almıştı. Başkent kulislerinde o bölgede görevli bazı özel yetkili savcıların Türkiye’nin, Suriyeli muhalif gruplarla olan ilişkilerini malzeme olarak kullanarak dosya hazırladıkları, dosyaları gerekirse uluslararası mahkemelere taşıyacak kadar geniş tuttukları, hedefte de başbakanın olduğu konuşuluyor.