'Apo gelsin sizi kurtarsın'

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Cezaevleri Alt Komisyonu, Sincan Çocuk Cezaevi'nde gardiyanların ağır dayak ve işkencesine maruz kalan çocuk tutuklulara ait olayı incelemeye aldı.Komisyonun üyesi CHP'li Veli Ağbaba, "Görüntülerde önce çocuklar saldırıyor ama karşılığı çok ağır oluyor. Çocukların saldırmış olması, süngerli odada işkence görmelerini gerektirmez. Ailelerinden bilerek binlerce kilometre uzakta turulan ve aylardır ailelerini de göremeyen 15-16 yaşındaki çocuklardan normal davranış bekleyemezsiniz" dedi. Ağbaba, dayak atan gardiyanların çocuklara "Gelsin Apo kurtarsın sizi" dediğini de söyledi.

BAŞMEMUR KÜFRETTİ

Olayın yaşandığı C-12 koğuşundaki kamera kayıtlarını izleyen heyette yer alan CHP'li Ağbaba, 5 kardeşi de cezaevinde bulunan 17 yaşındaki Ferhat Ertunç'un, "Sayıma geldiler. Daha önce sayımı oturarak veriyorduk, kaldırmaya çalıştılar. Üst katta hasta olduğu için yatan Hüsnü'nün de inmesini istediler. İnemeyince, küfrettiler. Sırayla hazır ol vaziyette tekmil veriyorduk. Bu sırada Başmemur küfretti, 'Hüsnü inmezse sayım yapmayız' dedi. Bu sırada Adnan Doğan, gardiyanlara 'saygısızlık yapmayın ayak ayak üstüne atmayın, biz size saygısızlık yapmıyoruz' dedi. Bunun üzerine küfrettiler ve birbirimize girdik" diyerek anlattı.

KAMERASIZ ODADA 5 GÜN

Olay sırasında karşı koğuşta bulunan 17 yaşındaki Hacı Boğulu ise, "Bize de saldırırlar diye barikat kurduk. Bize su sıktılar, tencereyle saldırdılar, biber gazı attılar, ellerimizi kelepçelediler. Doktor bizleri muayene etmedi, sadece uzaktan baktı. Hastaneden geldikten sonra kamerasız odaya koydular, gelince çıplak arama yaptılar. Sağlam raporu aldıktan sonra cezaevinde yine dövdüler, müşahade odasında 5 gün tuttular. Çok fazla dayak yiyenleri, durumu kötü olanları başka cezaevlerine sevk ettiler" diye olayı aktardı.

SÜNGERLİ ODADA KAMERA YOK

Ağbaba, izledikleri kamera görüntülerine ilişkin olarak, "Olay 1 Ocak günü saat 16.00'da koruma memurlarının sayım yapmak istemesiyle başlıyor. 16.10'de bir çocuk koruma memuruna kafa atıyor. Bunun üzerine birbirlerine giriyorlar. 4 çocuk, 4 koruma memuru birbirlerine karşılıklı vuruyor. 5-6 dakika sonra 15 koruma memuru daha geliyor, çocukları yakalıyor karga tulumba götürüyorlar. Kafalarına vuruyorlar. Bu arada memurlardan biri diğer koruma memurlarını sakinleştirmeye çalışıyor. Barikat kurulması sırasında üst kattaki kamera kırılmış. Saat 16.40'ta infaz koruma memurları buraya müdahale ediyorlar" diye konuştu. Ağbaba, şöyle devam etti:

"Müdahale sırasında arada çocukları dövüyorlar. Süngerli odada ne olduğu meçhul. Burada iki problem var. Süngerli oda, cezaevlerinin kara kutusu. İşkencelerin yapıldığı yer. Bir nevi cezalandırma yeri. Siyasi mahkumlar ailelerinden binlerce kilometre uzakta bulunuyorlar ve bu çocukların hiçbiri ailesini görmemiş. Hakkari'de yaşıyor, İzmir'e götürmüşler, İstanbul'a, Ankara'ya... Hepsi yoksul aile çocuğu, çok çocuklu."

NORMAL DAVRANIŞ BEKLEMEK OLMAZ

Ağbaba, Alt Komisyon Başkanı Ayşe Türkmenoğlu'nun, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'la görüşeceğini ve görüntülerin yayınlanmasını isteyeceğini kamuoyuna açıklaması üzerine, "Yayınlanacaksa bütün görüntüleri yayınlayacaksın. Baştan beri yayınlamak lazım. Çocukların müdahalesi süngerli odada işkence yapmayı haklı göstermez. Hukuk devletiysen bunları şikayet edersin. Bu durum, hırsızlık yapanın kolunun kesilmesine benziyor. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Cezaevinin görevi oradakileri korumak. Bir çoğunun psikolojisi bozuk, 14-15 yaşında, ziyaretçileri yok, bilerek binlerce kilometre öteye götürmüşsün ve sen onlardan normal davranış bekliyorsun. Devletin görevi bunları ıslah etmek, intikam almak değil. Keşke sayın Türkmenoğlu, Antalya'daki dayak ve tecavüz olaylarıyla ilgili de bakana gitse" diye konuştu.

GELSİN SİZİ APO KURTARSIN

CHP'li Ağbaba, çocukların dayak ve işkence gördüğü sırada gardiyanların, "Gelsin Apo kurtarsın sizi" diye bağırdığını da söyledi. Cezaevinde kalan diğer çocukları da ziyaret ettiğini anlatan Ağbaba, "Çoğunun ailesi çocuklarının burada olduğunu bilmiyor. Çoğu çıplak aramadan, yemeklerden şikayetçi, bir kısmının ailesine çocuklarının Sincan'a sevkedildiğini ben anlattım" dedi.