Antalya hızlı trenle İstanbul’a bağlanacak
“Demre’ye üçüncü bir havalimanı, Afyon-Ankara arasına otoyol yapacağız. Antalya Konya-Kapadokya üzerinden Kayseri’ye, Eskişehir üzerinden de yüksek hızlı trenle İstanbul’a bağlanacak”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, milletvekili adayı olduğu Antalya’da seçim çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle kentle ilgili dev projelerini anlatan Çavuşoğlu, eski Dışişleri Bakanı olarak özellikle Suriye eksenli gelişmeleri de değerlendirdi. Çavuşoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:
Atatürk’ün hedefiydi
- Antalya’ya dönük maliyeti yüksek büyük projeler öngörüyorsunuz. Özellikle ulaşım konusundaki projeler. Üçüncü hava limanı, yüksek hızlı tren hatları, yeni otoyollar...
“Antalya’mızın kolay ulaşılan ve kendi içinde ulaşımı rahat olan bir şehir olmasını istiyoruz. Bazı mesafeler kat ettik. Şimdi bunları genişletmek istiyoruz. Antalya-Alanya otoyolu başta olmak üzere. Tabi Antalya’nın Anadolu’ya açılan yollarının da çok iyi olması lazım ki her yerden insanlar gelsin, turizm ve ticaret canlansın. Konya’dan gelen yola 14.3 kilometrelik tünel ihalesi yaptık. Orayı da duble yapıyoruz. Yine Afyon’a otoban. Alanya’dan gelecek olan otobanın devamı olacak. Burdur-Afyon’a kadar gidiyor. Oradan da diğer otoyollara bağlanıyor. Yine Denizli-Aydın üzerinden İzmir’e kadar, Manavgat üzerinden Konya’ya, Alanya üzerinden Karaman ve Mersin’e kadar uzanıyor. Ki Mersin sahil yolu bitmek üzere. Ayrıca tren yollarıyla da ulaşımı açmamız lazım. Çünkü bugün artık raylı ulaşım çok önemli. Antalya’ya bir yandan Burdur, Isparta, Eskişehir üzerinden İstanbul’a, diğer tarafından Konya, Kapadokya üzerinden Kayseri’ye hızlı tren sistemi... Hem yük hem insan taşımacılığı bakımından bu yüksek hızlı treni mutlaka getirmemiz gerekiyor. Atatürk 1933 yılında tren gitmesi için Antalya’yı programa almış. Bu rahmetli Menderes’in CHP üyesi iken Antalya’ya gelip yazdığı raporda da var. Ama 1948 yılında ABD Ulaştırma Bakanlığı’ndan gelen uzmanlar demişler ki, Burdur’a kadar gelmesi kafi. Antalya’ya kadar karayoluyla devam edin! Neticede, Atatürk’ün 1933’de koyduğu hedefleri biz Antalya’da gerçekleştiriyoruz. Ama bu şehre havadan da denizden de ulaşımı kolay olsun istiyoruz.”
‘Hipodrom yapıyoruz’
- Diğer projeler...
“Tabi sadece ulaşım tek başına yeterli değil. İnsanlar bu şehre geldiklerinde bir şeyler bulması lazım. Yazın sorun yok. Ama kış aylarında sorun var. Bu nedenle kış aylarında özellikle spor turizmini yaygınlaştırmamız lazım. Antalya’nın her yerine golf sahaları lazım. Tenis kortumuz yok. Dünyanın en prestijli tenis şampiyonalarını Antalya’ya getirmemiz lazım. Çok fazla tenis kamplarının olması lazım. Veledrom yapmamız lazım, bisiklet takımlarının gelebilmesi için. Ki onlar en az üç aylığına geliyor bu tür yerlere... Bir de şampiyonalar gelmeli. At yarışçılığı için Döşemealtı’na hipodrom yapıyoruz. İhalesi tekrar yapılacak. Ve kongrelere ve fuarlara kış aylarında ev sahipliği yapmamız lazım. Bizim büyük fuarlarımız yok, çünkü salonlarımız yok. Mevcutlarını beş kat arttırıyoruz. Yeni organize sanayilere ihtiyacımız var. EXPO’yu da kalıcı hale getiriyoruz, içinde 9.500 kişilik bir kongre salonu yer alacak. Her sene en az beş milyon kişinin ziyaret edeceği kalıcı bir botanik haline dönüşecek orası. Ayrıca, sağlık ve eğitimi konusunda da büyük projelerimiz var. Sağlık konusunda büyük bir merkez olacak Antalya. Zaten Antalya, NATO’ya ev sahipliği yapıyor, G-20’nin liderlerini topluyor, EXPO’ya ev sahipliği ediyor, Dünya Turizm Bakanlığı burada toplandı, Dünya Çiçek Açan Şehirler yarışmasında birinci oldu, Antalya itibarı artan bir şehir oldu. Böyle bir şehrin kalitesinin arttırılması da bizim görevimiz. Antalya’nın bu projeleri için harcanacak her bir lira geriye fazlasıyla dönecek. Otobanları yap işlet devret modeliyle yapacağız. Limanları da aynı modelle veriyoruz. Şu ana kadar Antalya’ya 20 milyarlık yatırım yapıldı. Bunlar arttırılacak. Bakın, bir EXPO ve G-2- nedeniyle Antalya’nın her yanı şantiyeye dönüştü. Raylı sistem, köprülü kavşak, çevre düzenlemeleri çalışmaları, alt yapı, enerji ve iletişim altyapıları...”
Teknoloji kenti
“Antalya’yı ayrıca bir eğitim merkezi yapıyoruz. Beş tane üniversitemiz var, altıncı üniversiteyi Manavgat’a kuracağız, toplam 10 tane üniversite olsun diyoruz. Buraya gelecek öğrencilerin bir kısmı yabancı olsun istiyoruz. Çünkü bir öğrenci 30 turiste bedel. Bir de bilim ve teknoloji kenti kuruyoruz. Yeni bir şehir. 20 bin kişinin iş bulduğu bir merkez. Tohumculuktan, fideciliğe, teknolojiden savunma sanayiye kadar üretimin de yapılabileceği bir bilim ve teknoloji şehri.”
Konya’dan gelen yola 14.3 kilometrelik tünel ihalesi yapıldı.
‘Suriye halkı Esad’ın çevresinde birleşmez’
- Esad’lı bir geçiş süreci ortaya koyuyorlar. Biz nasıl bakıyoruz?
“Son zamanlarda çözüm süreci içinde çabalar arttı. Esad tam düştü düşüyor dendi şimdi Rusya imdadına yetişti ama çözüm için de çaba harcanıyor. Biz biliyoruz ki, Esad’ın etrafında Suriye halklarını birleştirmek mümkün değil. Kimse birleşmez. Bu gerçektir. Dolayısıyla Esad’sız bir Suriye yönetimi olması lazım. Esad’ı indirdin, yetkileri aldın, kime vereceksin? İşte geçici bir yönetim olması lazım. Ve Esad tüm yetkilerini buraya devretmeli. Rusya Esad’la devam etsin diyor ama diğerleri bizim gibi düşünüyor.”
- İki büyük askeri güç bir arenada top oynuyor. Karşı karşıya gelmesi bir üçüncü büyük savaşı başlatır mı?
“Soğuk savaşın esintilerini görüyoruz tabii. Ukrayna’da gördük. Soğuk savaş esasen tamamen zihinlerden gitmedi. Berlin duvarı yıkıldı ama zihinlerdeki duvar yıkılmadı. Batı ile Rusya’nın arasındaki çekişme, Rusya’ya hâlâ Sovyetler Birliği gibi muamele edilmesi... Bunun daha tehlikeli bir boyutunu yani çatışmaya da dönebilecek bir boyutunu Suriye’de görüyoruz, Rusya’nın müdahalesiyle. Ama şu anda Batı ve Amerika daha sorumlu davranıyor, diplomasi yoluyla bunların aşılmasına çalışılıyor.”
Alanya’ya kongre merkezi yapılması planlanıyor.
‘Millet tek başına iktidar istiyor’
- 1 Kasım’dan ne bekliyorsunuz. 7 Haziran benzeri bir sonuç ortaya çıkabilir mi?
“1 Kasım’ı 7 Haziran’a göre daha iyi görüyoruz. Tabi halkımız karar verecek. Ama biz arazide milletimizin teveccühünü görüyoruz. Milletimiz belirsizlik istemiyor, istikrarsızlık istemiyor, tek başına iktidar istiyor. Uyarmıştık AK Parti’yi ama kantarın topu fazla kaçtı diyenler var. 7 Haziran’dan bu yana ayrıca siyasi partilerin tutumlarını herkes iyi değerlendirdi. Burada da kimin sorumlu, kimin sorumsuz davrandığını gördü. Bu süreçte kimin ülkeye hizmet edebileceğini, mücadele konusunda ne kadar kararlı olduğumuzu da halkımız görüyor. Her şeyden önce istikrar istiyor.”
- Tek başına iktidar çıkmazsa, koalisyon gündeme gelirse AK Parti kendini hangi partiye daha yakın hissediyor?
“Bu HDP ile yapmamız söz konusu değildir. Türkiye’yi selamete götürecek her partiyle görüşmeler yaparız. Ama gördük ki, CHP ile de koalisyonu sürdüremeyecek kadar ciddi görüş ayrılığımız var. MHP’ye bakın. Onlar her şeye ‘hayır’ dedi. Biz yine samimi gayret sarf ederiz. Ama tüm bu tablo gösterdi ki Türkiye’nin tek parti iktidarına ihtiyacı var, istikrar ve güven için. Bu bir şantaj değil. Milletimiz koalisyon kurun dedi, gerekli mesajı aldık dedik ama çaba sarf ettik, olmadı.”
- Koalisyona dönük bir çözüm gelmezse...
“Gelmezse ne yapacaksınız? O zaman halka gideceksiniz. Bizde zaten koalisyon kültürü yok. Keşke olsa. Bugüne kadar olsaydı. Koalisyon iktidarları felaketle bitmeseydi. İnşallah halkımız bu seçimde gereğini yapacak.”
Demre’ye havalimanı projesi var.
ABD’nin PYD yanılgısı
- Suriye olayı başladığında biz bu işe bulaşmasaydık daha mı iyi olurdu?
“Biz Suriye problemi başladığı zaman bulaşmasaydık ne yapabilirdik. Örneğin burada bir yangın var, bu daha da büyüyecek demeyebilirdik. Öyle demeseydik bu yangın büyümez miydi? Büyürdü. Veya insanlar ölürken sessiz de kalabilirdik. Bu insanlar biz sessiz kaldığımızda belki daha fazla ölürdü. Veya hiç karışmasaydık, sınırlarımızı kapatsaydık bize gelen iki milyon insanın yarıdan fazlası belki Suriye’de ölürdü. Yanı başımızdaki olayın çıkma sebebi Arap Baharı. Oradaki iç savaş bizi her boyutuyla etkiler. Etkiliyor da... Bizim Suriye ile ilgili bir ön yargımız yok. Suriye yönetimiyle de aramız çok iyiydi. Arap Baharı’nın başlamasını arzu etmezdik ama halklar ayaklandı tüm Arap dünyasında, Türkiye ve Avrupa’daki hakların aynısını istiyoruz diye...”
- ABD’nin terör gruplarına havadan yardım ettiği iddiaları var...
“Arazideki mevcut durum konusunda ABD’nin tutumunda da görüyoruz ki gerçekliği tespit edememe durumu var. Bizim beş sene önceden söylediklerimizi anlamadıkları için üzüntü duyduklarını söylüyorlar ama şimdi yine yanlış adımlar atılıyor. Amerika’nın bugün en büyük yanılgısı bir terör örgütüne karşı bir başka terör örgütünden medet umması. PYD bir terör örgütüdür, içinde de PKK var. Bu açıdan onların daha seküler diyerek DEAŞ ile mücadele ettikleri için bunları bir terör örgütü olarak görmek istememelerinin gerçeğini bir gün göreceklerdir. Büyük bir yanılgıdır. Bir terör örgütüne destek vermek, silah vermek büyük bir yanılgıdır. Bu silahlar masum insanlara zulüm olarak gidiyor.”