"Allah belasını versin senin gibi hocanın"
Muş Valisi Seddar Yavuz, devletin har zaman için vatandaşının yanında olduğunu ve bundan sonra barış sürecinin asla olmayacağını belirterek, eline silah alan kim olursa olsun cezasını çekeceğini söyledi.
Muş'un Korkut ilçesine bağlı köylerde vatandaşlarla bir araya gelen Vali Seddar Yavuz, PKK terör örgütünün Kürt halkına büyük zararlar verdiğini ve teröre destek verilmemesi gerektiğini belirtti. Vali Yavuz, "Biz devlet olarak terörü, adı ne olursa olsun bu sorunu çözmek için elimizden gelen tüm çaba ve gayreti gösterdik. Mevzuattan kaynaklanan birçok değişikliği yaparak hayata geçirdik. Bu da yetmedi bir barış ve kardeşlik süreci yürüttük. Bu projede devlet olarak öyle zamanlar geldi ki kan yuttuk, kızılcık şerbeti içtik diyerek birçok şeye tahammül ettik. Fakat terör örgütü ve bunun siyasi uzantısının barış yapmak gibi bir derdi olmadığını hepiniz gördünüz. 7 Haziran seçimlerinde ‘barış gelecek’ diye bir kısmı korkarak, bir kısmı da başka durumlardan oylarını verdiler. 80 milletvekili ile meclise girdiler. Sonra ne oldu? Ceylanpınar’da uyuyan iki polis memurunun kafasına sıkıldı. Varto’da hendekler kazıldı. Şimdi bu nasıl anlayıştır. Hatırlayın Sur'u, Nusaybin'i, Cizre’yi. Getirdiler vatandaşın kapısının önüne bombaları yerleştirdiler. Birde belediyelerin araçlarını kullandılar. Benim Kürdümün kapısının önünü bombalarla doldurdular. Sonra da dediler ki ‘biz sizi seviyoruz, sizin hakkınızı savunuyoruz.’ Ya siz Kürtleri öldürerek mi Kürtlerin hakkını savunacaksınız? Nitekim insanlar evsiz, barksız kaldı ve o aşağıladıkları, ‘TC’ dedikleri devlet gelip vatandaşa ev yaptı, ev kirası verdi, ev eşyası verdi, vermeye de devam ediyor" dedi.
“Biz yol yapıyoruz onlar yıkıyor, okul yapıyoruz yakıyor, yoldaki kamyonları yakıyor. Sonra diyor ki ‘siz doğuyu geri bıraktınız.’ Ya Kürdü geri bırakan sensin” diyen Vali Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eğer o hain terör örgütü sizlere bunları yapmamış olsaydı, inanın bana bu ülke daha çok kalkınırdı. Allah katında üstünlük ancak takva iledir. İnsan Türk veya Kürt olmakla üstün olmaz. Eğer üstünlük olsaydı Araplar üstün olurdu. Çünkü Peygamberimiz Arap’tı. Allah’ın yanında önemli olan iyi insan olmaktır. Şimdi biz ne yapıyoruz. İnsanların yanında duranlarla aynı safta duruyoruz. Bunun hesabını kim olursa olsun verecek. Vallahi ben olursan ben vereceğim. Sen olursan sen vereceksin. Kim duruyorsa hesap verecek. İnsanları katledenleri, namuslarına el uzatanlara, insanlara zulüm edenlere, haraç toplayanlara kim destek verirse bunun hesabını herkes verecek. Ben veriyorsam ben, sen veriyorsan sen. Allah'ın huzurunda vereceğiz."
“Bir daha çözüm süreci olmayacak”
Bundan sonra artık barış süreci olmayacağını ifade eden Vali Yavuz, “Barış sürecinde neler olduğunu gördük. Barış sürecinde Malazgirt'te, Bulanık'ta haraç vermeyen insan kalmadı. Dövülmeyen, sövülmeyen insan kalmadı. Malazgirt ilçesine gidip 70 kişi ile görüştüm. Bir kişi geldi ve dedi ki; ‘Efendim biz namusumuza çok düşkünüz. Size bir şey anlatacağım.’ ‘Bürüsk’ denen bir hain vardı Malazgirt'te. Milleti dövüp sövüp haraç kesen bir terörist vardı, şimdi öldü. Şimdi diyordu ki ‘köye geliyordu, gözlerimizin önünde kızlarımıza, gelinlerimize sarılıp öpüyordu. Eğer başka birisi yapsa orada kan çıkardı. Ama hiçbirimiz o cesareti gösterip de o haine bir şey söyleyemiyorduk’ diyor ve ağlıyordu. Bu adam da sandığınız gibi AK Partili falan değil. HDP'ye çalışmış birisi. Çünkü ben her görüşten adam çağırıp görüşüyorum ve biliyorum herkesin görüşünü. Adam ağlıyordu. Türkiye'nin yaşadığı bunlar. Bir daha çözüm süreci olmayacak. Çünkü bunlar küresel güçlerle beraber hareket ediyor. Bundan sonra süreç falan yok. Herkes tedbirini alsın. Çocuklarınıza sahip çıkın. Gençlerinize sahip çıkın. Bundan sonra her yerdeyiz. Namuslu insanlarımızı koruyacağız. İnsanlarımıza şefkat göstereceğiz. Eline silah alan kim varsa gereğini yapacağız" ifadelerini kullandı.
“Dağa adam göndermeye çalışan hocalar türedi memlekette”
Türk milletinin İslami şuurlu bir millet olduğunu dile getiren Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim yöneticilerimiz bu şuura sahip. Elinizi vicdanınıza koyun. Bizim ölçümüz Kur’anı Kerim midir? Peygamberimiz midir? Yoksa sapıklar mıdır? Bizim ölçümüz Kur’an ve sünnettir. Biz ona göre hareket ederiz. Bir yerde bir Müslüman cefa çekiyorsa, bizim görevimiz onun cefasını ortadan kaldırmaktır. O zaman insan ve Müslüman olursunuz. Burada Kur’an kursu var. Anlatmıyor mu bu hocalar sizlere bunları? Hocalar da modaya uydu zaten. Onlarda rüzgar nerden eserse oraya dönüyorlar. Rüzgara göre. ‘Aman kimse ile kötü olmayalım.’ Ona mı başladılar hocalarda. Geçen bir hocayı gözaltına aldık. Dağa adam göndermeye çalışıyor. Allah belasını versin senin gibi hocanın ya. Bir hoca dağa adam gönderir mi? Dağa adam göndermeye çalışan hocalar türedi memlekette. Ne hale geldik arkadaşlar ya. Demek ki bu bir hastalık, şuursuzluk bu."
“Kürtleri katlettirecekler, sonrada Kürt dostu olacaklar”
“Biz sizi korkutmuyoruz. Bütün kötü günlerinizde yanınızda biz varız” ifadelerini kullanan Vali Yavuz, “Hastane paranızı, çocuğunuzun eğitim parasını kim veriyor? Örgüt mü veriyor? HDP mi veriyor? Şimdi bu hainler demişler ki ‘bu paraları AB gönderiyor, Türkiye bir kısmını kesiyor, gerisini size ödüyor.’ Eğer AB o kadar cömertse, 3,5 milyon Kürt var bu ülkede, Suriyeli birçok insan da Akdeniz’de boğuluyor. O insanları orada öldürteceklerine sahip çıkaydılar. Aylan bebek Kürt değil miydi? Kim öldürtüyor bizim çocuklarımızı? Madem öyle ise alsınlar 50'şer bin kişi insan gibi yaşatsınlar. Bakın Türkiye, Suriyeli kardeşlerimize 20 milyar dolar harcamış, ama tüm dünyanın verdiği para 512 milyon dolar. Avrupa seni niye sevsin de para göndersin, burada dağıttırsın. Bu para tamamıyla bu milletin parasıdır. Kürtleri katlettirecekler, sonrada Kürt dostu olacaklar. Yok böyle bir alçaklık. Biz huzur içinde yaşayalım. İnsanları öldürerek, korkutarak bir yere varamayız. Çocuklarınıza sahip çıkın, bu yol yol değil. Bundan sonra bizim yanımızda duranlarla durmayanları ayıracağız. Bizim şefkatimiz ve merhametimizin aciziyet olarak algılanmasından biz rahatsızız. O sebeple bu devletin kudretli bir devlet olduğunu herkes görecek. Bu devlete hizmet edenle etmeyenleri biz aynı kefeye koyamayız. İyi insanla, insanları korkutanları aynı kefeye koyamayız. Bu adaletsizliktir" şeklinde konuştu.