Gazete Vatan Logo

‘Alkış çalmayın ciğerim yanıyor!’

3 gün önce saldırıya uğrayan ve linç edilmek istenen Uludere Kaymakamı, bugün görevine başladı

Taziye evinde saldırıya uğrayan Uludere Kaymakamı Naif Yavuz, dün görevine döndü. Şırnak’tan Uludere’ye 300 araçlık konvoyla dönen Yavuz’a elinde Türk bayrağı olan Uludereliler ve öğrenciler sevgi gösterisinde bulundu...

Şırnak Uludere’de 35 kişinin yaşamını yitirdiği olaydan sonra Gülyazı köyündeki taziye evinde saldırıya uğrayan Uludere Kaymakamı Naif Yavuz, rapor almayarak görevinin başına geçti. Şırnak Askeri Hastanesi’ndeki tedavisinin ardından ildeki Şeh-i Nuh Oteli’ne yerleşen Yavuz’un Uludere’ye gideceğini duyan yaklaşık bin kişi, 300’e yakın araçla sabah saatlerinde otelin önüne geldi.

‘En büyük kaymakam...’

Otelden “En büyük kaymakam bizim kaymakam” tezahüratları ile ayrılan Yavuz’u taşıyan Gaziantep plakalı araca ilçeye kadar çok sayıda emniyet mensubu ve korucu eşlik etti. İlçeye kadar üç askeri noktadan da geniş güvenlik önlemleri alındı. Ayrıca Yavuz’un konvoyunun başında da Kaleşnikoflu korucular da dikkat çekti. Şırnak’a 48 kilometre mesafedeki Uludere’ye giden konvoy, sevgi gösterilerine de sahne oldu. Yol üzerinde bulunan Şenoba beldesinde yüzlerce öğrenci alkışlarla Kaymakam Yavuz’u selamladı. Kaymakamın ilçeye gideceğini öğrenen bazı Uludereliler de yollara çıkarak Yavuz’un geçişi esnasında kendisine el salladı. Bazı vatandaşlar da yol kenarında Türk bayrağı açarak Yavuz’a tezahüratta bulundu.

Vali yardımcısı karşıladı

Yavuz’u, Uludere Hükümet Konağı önünde de çok sayıda vatandaş ve kamu görevlisi bekledi. Konvoy ilçeye giriş yaptıktan sonra Hükümet Konağı’na gelen Yavuz’u Şırnak Vali Yardımcısı Yasin Tikdağ karşıladı. Ardından Hükümet Konağı merdivenlerinden kendisini bekleyen vatandaşlara megafonla seslenen Yavuz, “Uludere deyince taş atanlar aklıma gelmeyecek, benim için taş yiyen ve kafası yarılanlar aklıma gelecek” sözleriyle konuşmasına başladı.

35 can hatırına alkış yok

Alkışlayan vatandaşlara, “Lütfen, kaybettiğimiz 35 can hatırına alkış çalmayın. 35 can benim yüreğimi parçaladı. Kafamın kırılması yüreğimin acısı kadar beni üzmüyor. O canlar beni daha çok üzüyor” diye seslenen Yavuz sözlerine şöyle devam etti: ”Bir avuç insan asla ve asla bizi bölemeyecek. Cenaze sahipleri beni arayıp, kaybettikleri evlatları kadar bana yapılan saldırıya üzüldüklerini bildirdiler. Ben Uludere denilince aklıma o provokatörler gelmeyecektir. Aklıma beni canı pahasına koruyan Uludereliler gelecektir.”

Arayanlara teşekkür

Konuşmasının ardından makamına geçen Yavuz, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 10 gün önce “Yılın İdarecisi” seçildiğini hatırlatan Yavuz, “Önümüzdeki hafta Ankara’ya gidip bu programa katılacağım. Şu anda sağlığım çok iyi. Beni arayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e ve adını sayamadığım herkese şükranlarını arz ediyorum” dedi.

Uludereliler yollara döküldü

Kaymakam Yavuz, 300 araçlık bir konvoyla Şırnak’tan Uludere’ye geldi. Yollara dökülen halk ve öğrenciler, kaymakamı sevgi gösterileriyle karşıladı. Uludereli yaşlı bir kadın da Yavuz’a sarılarak geçmiş olsun dedi.

‘Kaymakamı Kaplan değil, biz koruduk’

Uludere Kaymakamı Yavuz’a yapılan saldırıda, kendisini koruyanlar arasında Ortabağ köyü muhtarı ve korucu Mirze Uslu da vardı. İlk defa VATAN’ın sorularını yanıtlayan Uslu olayı an ve an anlattı: ”Olay olmadan önce kaymakam beyle beraber halı sahadaki çadırın içerisindeydim. Bakanlar geleceği için erkenden köye gitmiştik. Çadırda hemen karşımızda Hasip Kaplan, bazı BDP’li belde belediye başkanları ve Uludere İlçe Meclisi encümenleri vardı. Aralarında konuşuyorlardı. Ben bir ara kaymakam beyin yanından kalktım. O esnada Hasip Kaplan’ın yanında olan bir arkadaşım gelip bana ‘kaymakam beyi dövecekler, dikkat edin’ dedi. Bu kişinin ismini açıklayamam. O, bunu söylediği anda hemen kaymakam beye doğru gittim ama kendisi çadırdan çıkıyordu. Tam o sırada saldırmaya başladılar. Ben de hemen kendisini korumak için atıldım. Kaymakam beyi korurken bir kişi elime sopayla vurdu. Serçe parmağım kırıldı. Ben o an birkaç kişi ile beraber kaymakam beyi uzaklaştırdım. O esnada kaymakam beyi yolun alt tarafına geçirdikleri sırada bir kişi elinde kocaman bir taşı kaymakama atacaktı. O kişiye bir tekme attım ve taşın kaymakamın başına gitmesini engelledim.“

‘Canım feda olsun’

Uslu, bombardımanda akrabalarını kaybettiğini ancak kaymakama yapılan hareketin çok yanlış olduğunu söyledi: “Ben de Encü ailesinin yakınıyım. Ablam o ailenin gelini ve ablamın 5 çocuğu da hayatını bombalamada kaybetti. Benim de yüreğim yandı. Ama buna rağmen o provokatörleri engellemek için elimden geleni yaptım. Canım feda olsun kaymakamımıza.”

Haberin Devamı