Ali İsmail Korkmaz davasında flaş gelişme
Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davasında savcı, tutuksuz yargılanan polis Yalçın Akbulut hakkında tutuklama talep etti. Mahkeme heyeti, savcının tutuksuz yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut'un tutuklanması talebini reddetti. Dava 12 Mayıs 2014'e ertelendi. Duruşma 14 saat sürdü.
Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifadelerin alınmasının ardından hayet savcıya mütala için söz verdi. Cumuriyet savcısı, duruşmada tutuksuz olarak yarğılanan polis memuru Yalçın Akbulut'un da tutuklanmasını, Eskişehir'deki çok sayıda şahitle ilgili ifadelerin alınmasını istedi. Savcı, bu arada silinip jandarma kriminal biriminde kurtarılan Harman Fırını'nın kamerası görüntülerinde dövülen kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının belirlenmesi için TÜBİTAK'a gönderilen görüntülerle ilgili henüz mahkemeye iletilmeyen raporun gönderilmesini istedi.
Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, benzer ifadeler veren tutuklu sanık Muhammed Vatansever ile Ramazan Koyuncu’yu da dinledikten sonra, müştekilerden baba Şahap ile anne Emel, ağabey Gürkan ile ablası Aylin’e söz verdi. Baba Şahap Korkmaz, şöyle dedi:
"Ben, Ali İsmail Korkmaz’ın babasıyım. Oğluma kasıtlı davranılmış pusu kurulmuştur. Ortada bir vahşet ve cinayet var. Oğlum polisten darbe yedikten sonra kaçıyor, çelme takılıp düşürüyorlar, sonra da tekmelerle ve sopalarla dövüyorlar. Hastanede her tarafı mosmordu. Kafasında 2 kırık vardı. Sırtına boya sürülmüş gibi, 3 dişi sökülmüştü. Bunu yapan kesinlikle insan değildir. Bu şekilde saldıran vahşi yaratıktır. Ali İsmail bana yılan öldürdüğüm için bile karşı çıkmıştır. Küfür etti onun için yaptık diyorlar, biz onun ağzından bu yaşına kadar küfür duymadık. Ne annesi ne de ben bir kez tokat atmadık. Oğlum huzurevini ziyaret eder, çocuklara kitap alırdı. Elinizi vicdanınıza koyup adil yargılayın.”
ANNE KORKMAZ: 8 AYDIR AĞLIYORUM, YAPTIKLARI SAVUNMA İLE BENİ GÜLDÜRDÜLER
Anne Emel ise "Ben Ali İsmail için hem ayakta ve dik duracağım. Ali İsmail bırakın küfürü en ufak lanet bile etmezdi. Savunmalarını adam gibi yapsın, bahane bulmasınlar. 8 aydır ağlıyordum. Yaptıkları savunma ile beni güldürdüler. Ali İsmail çevreye, doğaya insanlara hayrandı. Vatansever bir çocuktu. Sabahtan beri yüzlerine oğlumun fotoğrafını tutuyorum. Oğlum Eskişehir’e severek gitti. Eğitmen olacaktı. Tercüman olacaktı. Binlerce çocuk yetiştirecekti. Katilleri savunacak avukatlarına sesleniyorum, ellerini vicdanlarına koyup öyle savunma yapsınlar" dedi.
"BUNLAR İNSAN DİYE TABİR EDİLEN YARATIKLAR"
Avukat olan ağabey Gürkan Korkmaz’da, "Ben de Eskişehir’de okudum. Eskişehir’de okuyanlar avukat, doktor, hakim ögretmen olur. Eskişehir’e giden kefeniyle aile evine dönmez. İnsan diye tabir edilen şu yaratıklar, tasarlayarak, kardeşi öldürmüşlerdir. Oruç tuttuklarını namaz kıldıklarını söylüyorlar ama böyle adam öldürmek hangi din ya da mezhep de yazıyor. Kardeşim tasarlanarak, isteyerek öldürülmüştür. Bu dava Korkmaz ailesinin değildir. O sokağa kim girse öldüreceklerdi. Bu Türkiye’nin davasıdır. Hak ettikleri cezaya çarptırılmasını istiyorum. Ağabeyi ve avukat olarak, ikilem içindeyim. İddianame çok komik. Ağzımıza bal çalar gibi bir polis tutuklu. 3 polis belinde silahla göreve devam ediyor. Kardeşimi öldüren 3 kişi hala tutuksuz ve silahla dolaşıyorlar. Bunların da en ağır cezayla cezalandırılmalarını istiyorum" diye konuştu.
SAVCI TUTUKSUZ YARGILANAN POLİSİN DE TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifadelerin alınmasının ardından hayet savcıya mütala için söz verdi. Cumuriyet savcısı, duruşmada tutuksuz olarak yarğılanan polis memuru Yalçın Akbulut’un da tutuklanmasını, Eskişehir’deki çok sayıda şahitle ilgili ifadelerin alınmasını istedi. Savcı, bu arada silinip jandarma kriminal biriminde kurtarılan Harman Fırını’nın kamerası görüntülerinde dövülen kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının belirlenmesi için TÜBİTAK’a gönderilen görüntülerle ilgili henüz mahkemeye iletilmeyen raporun gönderilmesini istedi.
FIRIN SAHİBİ KONUŞTU
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu yargılanan Muhammed Vatansever ifadesinde, olay günü akrabası olan fırın sahibi İsmail Koyuncu'yu almaya iş yerine gittiğini söyledi.
Fırına yakın bir otelin yakınında sesler yükseldiğini anlatan Vatansever, "Bize doğru koşan bir şahıs vardı. Bize 'tutun' diye bağırdılar. Biz de 'acaba bir suç mu işledi' diye düşünerek önüne geçtik. Çelme taktım, düşmedi. Sonra arkamı döndüğümde yerdeydi. Küfür ediyordu. Ben de bir iki tekme attım. Kaçan şüpheliyi tutup devletin polisine teslim ettim. Vatandaşlık görevimi yaptım. Çok üzgünüm, çok pişmanım" diye konuştu.
TUTUKLU SANIK KOYUNCU
Tutuklu sanık İsmail Koyuncu'nun amcasının oğlu olan Ramazan Koyuncu ise özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, olayın meydana geldiği gün izinli olduğunu söyledi.
Muhammed Vatansever'e misafirliğe gittiklerini anlatan Koyuncu, şöyle devam etti:
"Amcamın oğlu İsmail beni aradı. 'Olaylar var, gelemiyorum. Araba varsa beni alın' dedi. Biz de Muhammed ile İsmail'i almaya gittik. Fırına vardığımızda eylemcilerin polislere taş attığını gördük. Daha önce böyle bir şey görmediğimiz için merak edip baktık. Bu arada otelin önünde 'tutun, önüne geçin' diye bir ses geldi. İki üç kişi birini kovalıyordu. Biz de bu şahsın önüne geçtik panikle. Kesinlikle bu şahsa vurmadım. Sonra şahıs kendini yere attı. Oturur vaziyetteydi ve küfür ediyordu. Benim şahısla hiçbir husumetim, kan davam yok. Hiçbir şekilde tanımıyorum. Sonra polis geldi. Bir iki tekme vurdu, karşıdaki çevik kuvvetin yanına gitti. Polis memuru tekrar dönüp bir iki tekme daha attı. 'Kalk kaybol' dedi. Sonra şahıs koşarak otel tarafına gitti. Ben işimde gücümde bir insanım. 6 Ağustos'tan bu yana mağdurum. Ne suçum olduğunu da bilmiyorum."
FEYZİOĞLU: KORKUNÇ BİR PROVOKASYON HAREKETİ GERÇEKLEŞEBİLİRDİ
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fezioğlu, Ali İsmail Korkmaz’ın Kayseri’de görülen davasında yaşanan olaylara ilişkin, "Korkunç bir provokasyon hareketi gerçekleşebilirdi. Ali İsmail’in katledilmesinden sonra da Eskişehir Valisi: Arkadaşları öldürmüştür de bizimkilerin üzerine atıyorlar demişti. Aynı Eskişehir Valisi, yılın valisi ödülü falan aldı. Eskişehir Valisi’nin Hükümete bir çağrıda bulunayım: Yüzlerce, binlerce polisi görevden aldılar. Ama bu kadar sorumsuzca açıklamayı yapan bir valiyi, görevden almadılar. Türk milleti olarak avukatlar olarak görevden alınmasını bekliyoruz. Ali İsmail’in alınması da bekliyor" diye konuştu.
"TABANCAYLA TELEFONU BİRBİRİNDEN AYIRABİLİRİM DİYOR ARKADAŞLARIMIZ"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CNN Türk’te yayınlanan 5N1K’ya konuk olarak Gazeteci Cüneyt Özdemir’in bugün Kayseri’de görülen Ali İsmail Korkmaz davası ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Dava sırasında yaşanan arbedeye ilişkin Feyzioğlu, "Olayı çok yakından gözleyenlerle görüştüm. Son derece moda tabirle ’manidar’ bir durum. Avukat arkadaşlarım, o sırada kendisine müdahale ettiklerini hatta elini bu silah olabileceğini düşündükleri kabarıklığa attıklarında kabzayı tuttuklarını, avukat arkadaşımız kabzasından tuttuğunu ve bunun üstüne o kişinin avukat arkadaşımızın eline vurarak elini bıraktırdığını ifade etti. Söylediği şey şu: Ben herhalde bir tabancayla telefonu birbirinden ayırabilirim diyor arkadaşlarımız. Yani elinde silah varsa bunu kullanmak isterse ateş alanı kesinlikle orada oturan baro başkanları avukatlar ve aile" diye konuştu.
"AVUKATLAR, ’ELİNDE SİLAH VARDI’ DİYOR"
Kayseri’de görülen Ali İsmail Korkmaz davasında yaşanan olayların incelenmesi gerektiğini belirten Feyzioğlu şöyle konuştu:
"Bunun üzerine gidilmesi lazım. Ciddiye alınması gereken avukatlar, ’elinde silah vardı’ diyor. Bir arbede yaşanıyor. Görüntüler var. Eminim polis de o sırada kameraya çekmiştir. Yurttaşalar da, gazeteciler de çekmiştir. Arbedenin içinde ihtimaldir ki polis olmayanlar da vardır. Yanında çok rahatlıkla silahın değiş tokuş edilebileceği bir arbede yaşanıyor. Belinde silah olan şahıs, kaloriferin üzerine çıkıyor. Hakim bir konum alıyor. Hakim konumunda tam atış menzilinde, baro başkanları, avukatlar ve aile var."
"KORKUNÇ BİR PROVOKASYON HAREKETİ GERÇEKLEŞEBİLİR"
Provokasyon uyarısında bulunan Feyzioğlu, "Korkunç bir provokasyon hareketi gerçekleşebilir. Allah göstermesin. Sadece Kayseri Valisi’nin daha birkaç dakika sonra hayır cep telefonuymuş şeklindeki mesajını yadırgadım. Çünkü, sevgili Ali İsmail’in katledilmesinden sonra da Eskişehir Valisi: Arkadaşları öldürmüştür de bizimkilerin üzerine atıyorlar demişti. Dolayısıyla ben bir valinin, valilerimizin enine boyuna bir araştırma yapmadan hemen sonuca atlamasını bir şeyler ortaya çıkabilecekken, çıkmasını önleyecek davranışlar olarak gördüm. Yadırgadım. Bunun incelenmesi lazım" dedi.
"ESKİŞEHİR VALİSİ’NİN GÖREVDEN ALINMASINI BEKLİYORUZ"
Feyzioğlu, "Aynı Eskişehir Valisi, yılın valisi ödülü falan aldı. Niçin aldığını bilmiyorum. Hükümete bir çağrıda bulunayım: Yüzlerce, binlerce polisi görevden aldılar. Ama bu kadar sorumsuzca açıklamayı yapan bir valiyi, görevden almadılar. Türk milleti olarak avukatlar olarak görevden alınmasını bekliyoruz. Ali İsmail’in alınması da bekliyor" dedi.
"MAHKEMENİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMASI GEREKİR"
Suç duyurusunda bulunacak mısınız? Şeklindeki soruya Feyzioğlu, Olayın herkesin gözü önünde olduğunu, mahkemenin, savcının suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledi.
"TÜRKİYE’DE YARGIDA GİDİŞ BİR KADILIK SİSTEMİ GİDİŞİ"
Feyzioğlu, "Türkiye’de yargıda gidiş bir kadılık sistemi gidişi. Yani savunmayı dinlemeyen, saymayan bir gidiş. Bu gidişin de bir numaralı sebebi, Türkiye’de özel görevli mahkeme yapısı. Virüs gibi bu çok tehlikeli düşünce, genel mahkemelere de yayılıyor" dedi.
"CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK ADIM GEÇİYOR"
Siyasete girip girmeyeceğine ilişkin bir soruya Feyzioğlu, "1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 110. Maddesi gereği Türkiye Barolar Birliği’nin alanında ki bu bizim alanımız. Kanun önerisi götürme görevini yerine getirdiğim için mi cumhurbaşkanı adayı olarak adım geçiyor? Gizli tanıklığın kaldırılmasını talep ettiğim için mi acaba. Teklif gelirse oturur konuşuruz. Böyle bir teklif yok ki" diye yanıt verdi.
"5 YILDA MAKUL BİR SÜRE DEĞİL"
Başbakan Erdoğan’ın "Uzun tutukluluk süresini 5 yıla indiriyoruz" şeklindeki açıklamasını değerlendirmesi istenen Feyzioğlu, "Tek başına yetmez. Sadece makyaj yapılmış olur. Bir kişiyi, 1 yıl, 3 gün 6 ay özgürlüğünden haksız yere koparmak zaten haksızlıktır. Nasıl telafi edeceksiniz. İçeridekiler üzerinden pirim yapmak isteyenler varsa, kapıyı 3 saat üzerlerine kilitlesinler bakalım nasıl düşünüyorlar çıktıktan sonra. 5 yılda makul bir süre değil ki" ifadelerine yer verdi.
VALİLİKTEN ADLİYEDEKİ SİLAH İDDİASINA AÇIKLAMA
Kayseri Valiliği, Adliyede bugün görülen Ali İsmail Korkmaz davasında duruşma salonunda silahlı bir kişi olduğu yolundaki iddialarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Valilik açıklamasında şöyle denildi:
"03 Şubat 2014 günü saat 09.15’de başlayan Ali İsmail Korkmaz davasının görüldüğü duruşma salonu içerisinde silahlı bir şahsın bulunduğu bilgisinin alınması üzerine yapılan incelemede; şahsın tutuklu polis memurunun yakını olan ve halen Uzman Çavuş olarak görev yapan, izinli olduğu dönem içerisinde duruşmayı izlemeye gelen İ.K. olduğu tespit edilmiştir. İçeride duruşmayı takip eden bir bayan avukatın şahsın üzerinde bulunan cep telefonuna kıyafetinin üzerinden dokunarak silah olduğunu zannetmesinden sonra İ.K. polis ve avukatlar nezaretinde derhal duruşma salonundan çıkartılarak yan tarafta bulunan odada üst aramasından geçirilmiştir. Adı geçen kişi üzerinden silah çıkmamıştır. Kendisine zati tabancasının nerede olduğu sorularak, ev adresinde olduğunu ifade etmesi üzerine evinde yapılan aramada silahının evinde olduğu tespit edilmiştir. Silahlı olarak duruşma salonuna giriş yapıldığı yönündeki ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”