Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü görevinden alınan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, "Özellikle laiklik karşıtlarına yönelik uygulamalarımdan rahatsız olan kişiler bunu yaptırmıştır" dedi
Karardan dolayı kimseye kırgın olmadığını ifade eden Alemdaroğlu, "Bu, Türkiye'de rejime ve üniversite sistemine karşı bir tavırdır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Sezer tarafından görevinden alınan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanlığı makamında basın toplantısı düzenleyerek karara ilişkin görüşlerini açıkladı. 22 Eylül 2004 tarihi itibariyle rektörlük görevinden alındığını, 10 dakika önce gelen 23 Eylül tarihli Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in yazısıyla anladığını belirten Alemdaroğlu, resmi tebligatın kendisine kısa bir süre önce yapıldığını söyledi. Alemdaroğlu, "Resmi Gazete'de yayınlanmasa da Cumhurbaşkanlığı'nın yazısından anladığıma göre, şöyle ifadeler yer alıyor: "3 Eylül 2004 tarihli YÖK Genel Kurulu'nca verilen karar gereği, 2547 sayılı yasanın ek bir maddesi gereği Kemal Alemdaroğlu görevinden alınmıştır." Ek madde de ise, rektörlerin, enstitü müdürleri, dekanların görev süreleri sona ermeden gerektiğinde tayin usulüne uygun şekilde görevden alınabilecekleri belirtiliyor. Rektör tayini usulünde birinci ve en önemli aşama demokratik seçimdir. 1992'den bu yana tayindeki usul değiştirilerek uygulanıyorsa, bunda hukuki eksiklik vardır" dedi.
YÖK Başkanı'nın bir röportajında, 'rektörü görevden almadık, bu yönde herhangi bir karar da almadık ancak, durum tespitini Cumhurbaşkanı'na arz ettik' dediğini hatırlatan Kemal Alemdaroğlu, bu açıklamanın kendisini şaşırttığını söyledi. Alemdaroğlu, "Ben sayın başkanın bu açıklamayı nasıl yaptığını merak ediyorum. YÖK bir karar aldı ve bunun uygulamasını yaptı. Bu bileşik bir işlemdir. Hukukun üstünlüğünü ve bazı hukuki kararları uygulamayışım söz konusu ise, hukukun gereğinin uygulanması gerekir. Bu işlem şahsıma yapılmış bir işlem değildir, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini her zaman savundum, bundan sonra da savunacağım" diye konuştu. Kararın Türkiye için hayırlı olması temennisinde bulunan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, "Özellikle laiklik karşıtlarına yönelik uygulamalarımdan rahatsız olan kişiler bunu yaptırmıştır" dedi.
"HUKUKÇULAR BUNU HUKUK YÖNÜNDEN İNCELEYİP, GEREĞİNİ YAPACAKTIR"
Alemdaroğlu, şöyle devam etti: "YÖK'ün aldığı kararın Cumhurbaşkanlığı tarafından ya kabul edilmesi ya da reddedilmesi gerekir. Bu, Cumhurbaşkanlığının kişisel tasarrufunda değildir. Hukukçular bunu hukuk yönünden inceleyip gereğini yapacaktır. Cumhurbaşkanı 2 yıl önce Dicle Üniversitesi rektörü ile ilgili kararı reddetmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın benimle ilgili kararı reddedeceğini düşünmüştüm, kendisine ne gibi bilgiler gitti bilmiyorum. Tanzimat Fermanı'ndan beri ilk defa böyle yargısız bir infaz yapıldı. Devlet yöneticisine kırgınlık, üzgünlük olmaz. Ben başarılı bir görev yaptığımı biliyorum. Karar açıklandıktan sonra burası bir bayram yerine döndü. Burası bayram havası içindeydi. Başarılı olduğumu söyleyip beni tebrik ettiler. Hangi kişisel mana ve düşüncelerle bu kararı aldılar bilemiyorum. Hukuk inceleme ister. Böyle bir durumda soruşturma yapılır, deliller ortaya konulur. Bilirkişi raporları istenir. Eğer YÖK kişisel duygularla hukuk dışı karar veriyorsa, bunu kamuoyuna açıklamalıdır."
Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, 'Cumhurbaşkanı ile görüştünüz mü, savunma yaptınız mı?' sorusu üzerine, "Cumhurbaşkanlığı makamı tahkikat makamı değildir. Evet Cumhurbaşkanlığı'ndan randevu aldım ve görüştüm. Ben raporları sundum. Bu kararın dışında ne gibi etkiler oldu bilemiyorum" cevabını verdi. Karar nedeniyle birçok iddianın ortaya atıldığını ifade eden Alemdaroğlu, türban konusunda, "Benim türban konusundaki tavırlarıma bakarsanız. Şu an YÖK'te aleyhime karar veren 12 kişinin de geçmişine, kişiliklerine bakarsanız durumu anlarsınız. Sayın Cumhurbaşkanı YÖK gibi anayasal bir kuruluşun genel kurul kararını onayladı. Sayın Cumhurbaşkanı, 'Kemal Alemdaroğlu da laik bir insan, bunu görevden almayalım' diye düşünmeyebilir" ifadelerini kullandı. Ortaya atılan iddialarla ilgili açıklamalarını sürdüren Alemdaroğlu, şöyle konuştu: "Bugüne kadar bir tane karar uygulanmamıştır. O da bir doçent mazeretini bildirip ayrılmış, yerine boş kalmasın diye profesör atanmıştır. Profesörün olduğu yerde doçent, ana bilimdalı başkanı olamaz. Dolayısıyla bu görevden alınmam için bir gerekçe değildir, olamaz. Başka bir iddiaya göre bir sanatçı öğretim üyesi parasKk uygulanıyorsa, bunda hukuki eksiklik vardır" dedi.
YÖK ını alamamaktan şikayetçiydi. Bu üyenin sözleşmesi Maliye Bakanlığı tarafından geciktirildi. Bunlar benim dışımda gerçekleşen olaylardır. Hiçbir öğretim görevlisi benim dönemimde görevden alınmadı. Ayrılanlar 65 yaşını doldurup, emekli oldu. Bülent Tanör, 2000 yılında İstanbul Üniversitesi'nden ayrıldı. Bana gelip, Galatasaray Üniversitesi'nden teklif aldığını söyledi. Benim muvafakatimi aldı."
"İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, DÜNYADA İLK 500 ÜNİVERSİTE ARASINA GİRMİŞTİR"
Kemal Alemdaroğlu, İstanbul Üniversitesi için çok çalıştığını söyledi. İstanbul Üniversitesi'nin, dünyada ilk 500 üniversite arasına girdiğini hatırlatan Alemdaroğlu, "Ben İstanbul Üniversitesi'ne çağ atlatmış bir rektörüm. Bazı hukuk fakültesi üyeleri, bir dönem bana geldiler. Vakıf üniversitesinden teklif almışlar. Ekonomik nedenlerden dolayı gideceklerini söylediler. Biz de muvaffakiyet verdik. Ben yüzde 61 oyla bütün üniversitenin desteğini almış bir kişiyim. Zamanında buna karşı çıkan bir kişi şu an YÖK'te üyedir. Cumhurbaşkanı'na mektup yazıp 'Kemal'i bu göreve atamayın' demiştir. YÖK'teki 6 kişinin bana karşı düşünceleri yıllardır bellidir. Ben 15 ay sonra rektörlük görevi bitecek olan bir kişiydim. Ondan 43 gün sonra da yaş haddinden emekli olacaktım. Bu, Türkiye'de rejime ve üniversite sistemine karşı bir tavırdır. Tarihte böyle Kemalist düşünceyi savunanlara yaptırım uygulanması çok görülen, karşılaşılan bir şeydir, ben ne ilk, ne sonuncuyum" dedi.
Kemal Alemdaroğlu'nun açıklaması sırasında sözünü kesen Senato Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Topuzlu, senatonun toplu istifa kararını açıkladı. Bunun üzerine Alemdaroğlu, senatoyu aldığı bu karardan dolayı tebrik etti. Alemdaroğlu, "Bana kararın ardından muhalefet partilerinden ve toplumun çeşitli kesimlerinden telefonlar geldi, desteklerini bildirdiler. Yeni görevimde başarılar dilediler. Biz siyaset üstü bilim adamlarıyız. Görevimiz insanları aydınlatmaktır. AK Parti'den de 2 kişi arayarak, bana bundan sonraki hayatımda başarılar diledi" diye konuştu.
Kararı değerlendiren İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Taylan Akkaya, "Bu acı bir olay. Böylesi değerli insanlar zor yetişiyor" dedi. İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter ise, yorum yapmaktan kaçınarak, senatonun istifa kararı aldığını, dilekçeleri saat 12.00'den itibaren vereceklerini söyledi.
